Güzeldere Mahallesi sakinleri, dereyi geçerek okula ulaşan çocuklarının sorunuyla ilgili müfettişin bizzat kendi el yazısıyla hazırladığı iddia edilen dilekçeye ve İl Milli Eğitim Müdürü'nün açıklamasına sert tepki gösterdi.

Mahalle muhtarı Seyfettin Algül, müfettişi kendilerini oyuna getirmekle, İl Milli Eğitim Müdürü'nü ise tutarsızlıkla suçladı.

"MÜDÜR KAMUOYUNU YANILTIYOR"
Şehir merkezine yaklaşık 2.5 kilometre uzaklıktaki İstasyon köyü, Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlarının genişletilmesinin ardından mahalle statüsüne geçerek Güzeldere Mahallesi adını aldı ve taşımalı eğitim kapsamı dışında kaldı. Okul servisinin kesilmesiyle başlayan sıkıntılarını dere ve tepe aşarak gidermeye çalışan öğrenci ve velilerin çileli durumlarının yaygın ve yerel basında geniş yer almasının ardından Milli Eğitim Müdürlüğü konu ile ilgili inceleme başlattı. İnceleme sonrasında, verdikleri mücadelenin Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kamuoyuna yanlış aksettirildiğini ileri sürerek mahalle girişinde toplanan mahalle sakinleri, Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine büyük tepki gösterdi.

Çocukların mahalleye 200 metre mesafede bulunan Dereköyü İlköğretim Okulu'na ulaşmak için her gün Mert Irmağı'nı aşmak zorunda kaldıklarını, basında yer alan haberin tamamen doğru olduğunu ifade eden mahalleliler, sorunlarına yıllardır çözüm bulunmadığını kaydettiler. Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli'nin konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada yer alan, "Mahallemize okul açmayın. Böyle bir şey yapmayın. Aksi halde biz buraya köprü yaptıramayız. Çocuklarımız biz veliler olarak her şekilde okullarına ulaştırırız" ifadesinin gerçeği yansıtmadığını, kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğunu belirten mahalleliler, bu tavrıyla Milli Eğitim Müdürü'nün kendilerini hayal kırıklığına uğrattığını dile getirdiler.

"MÜFETTİŞ BENİ OYUNA GETİRDİ"
Mahalle Muhtarı Seyfettin Algül ise konu ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulunarak, yetkililer tarafından oyuna getirildiklerini ileri sürdü. Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli'nin, çıkan haberlerin ardından mahalleye geldiğini, inceleme yaparak mahallelilere hak verdiğini, köye 5 yıllık okul açmanın 'yaraya sadece merhem sürülmesi' anlamına geldiği yönünde ifade kullandığını belirten Algül, "Peşine müfettiş gönderdi. Kamuoyuna açıklanan dilekçedeki ifadeler bana ait değildir. Müfettiş, raporu eski okulun içinde bizzat kendi el yazısıyla hazırladı. Kimseyi de içeri almadı. Söylediklerimi yazdı zannettim, meğerse yazmamış. Ben de itimat edip okumadan imzaladım. Böyle bir şey yapacağını nereden bilirdim. Söylemediğimiz şeyleri yazmış. Kendilerini kurtarmak için bizi suçluyorlar. Dilekçedeki ifadeleri kesinlikle kabul etmiyorum. Dilekçe incelendiğinde yazının müfettişin el yazısı olduğu anlaşılacaktır. Bizim isteğimiz belli; ya 8 yıllık bir okul, ya köprü, ya da servis. Bunun dışında bir talebimiz yok.

Okul açmak istiyorlarsa 8 yıllık açsınlar. Ama 5 yıllık açmak istiyorlar. Eğitim de birleşik sınıfta yapılacakmış. Bu zamanda böyle şey olur mu ? Ortaokula gidecek çocuklarımız ne olacak. Şu anda mahallede okula gidemeyen 8 tane anaokulu öğrencisi var. Okul öncesi eğitim için kampanyalar yapılıyor. Biz de Samsun'un bir mahallesiyiz. Bizim çocuklarımız neden ana okuluna gidemiyor? Milli Eğitim Müdürü mahalle halkının içinde 5 yıllık okul açmanın yaraya merhem sürmek gibi bir şey olacağını, kalıcı çözüm olmayacağını söyledi. Şimdi konuyu saptırıyor. Milli Eğitim Müdürü'nü Bakan Hüseyin Çelik'e bir dilekçe yazarak şikayet ettim" dedi.

"Bize iftira atanları kınıyorum" diyen 65 yaşındaki Kebire Kır, "Mahallemize 8 yıllık okul yaptılar da biz kabul etmedik mi ? Biz; ya okul ya köprü talep ettik. 65 yaşımda dereden çocuk taşıyorum" diye konuştu. Yetkililerin daha önce kapatılan 2 odalı okulu 5 yıllık okul olarak açmak istediklerini ve 45 öğrencinin bu sınıflarda sınıf farkı gözetmeksizin okumasının kendilerine iletildiğini kaydeden Emine Demirel, 6. sınıftan sonra okuyan öğrencilerin yine dereyi geçmek zorunda kalacağına ve işkencenin süreceğine dikkat çekti. "Lütfen bizi suçlamasınlar, haklıyken bizi haksız duruma düşürmek istiyorlar" diyerek tepkisini dile getiren Sakine Gama ise bu tür ithamların Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine yakışmadığını vurguladı. Mahalle sakinlerinin tek amaçlarının çocuklarının okuması olduğunu belirten Gama, "Bunun dışında bir amacımız yok. Ancak, konunun saptırılmaya çalışılması bizi çok üzdü" şeklinde konuştu.

BAŞKAN KALDIRIM'DAN GEÇİCİ SERVİS
Okullarına gidebilmek için öğrencilerin dereden geçerken çektiği sıkıntının yaygın ve yerel basında yer almasından sonra duyarlı bir davranış gösteren Gazi Belediye Başkanı Süleyman Kaldırım, öğrenciler için geçici bir servis aracı tahsis ederek velilerin yüreğine su serpti. Öğrencilerin şimdilik başkanın tahsis ettiği geçici servis ile okula gittiğini söyleyen mahalle muhtarı Seyfettin Algül, "Başkanımıza gerçekten teşekkür ediyoruz. Problemi şimdilik çözdü. Ancak bu servis geçici. Şimdilik çocuklarımız servisle gidip geliyorlar.

Kış sezonuna girdik. Yarın başkan bu servisi çektiğinde, kışın ortasında çocuklarımızın durumu ne olacak ? Ya mahallemize 8 yıllık okul yapsınlar, ya köprü yapsınlar, ya da daimi servis versinler. Problemlerimizle ilgilenmeyen ve konuyu saptırarak kamuoyunu yanıltan Samsun Milli Eğitim Müdürünü Milli Eğitim Bakanımıza bir dilekçe ile şikayet ettim. Problemimiz çözülene kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz" dedi.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ'NDEN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat İspirli, öğrencilerin ya dereden geçtiğini ya da uzun süre yol yürümek zorunda kaldıklarını, acil önlem olarak mahalledeki eski okulu açmayı düşündüklerini ama kalıcı bir çözüm olmadığını, o derenin üzerine mutlaka üst geçit yapılması gerektiğini kaydetti. "Muhtarın eski okul için 'hayır biz okula bu öğrencilerimizi göndermeyiz, gerekirse biz taşıtırız' diye bir resmi müracaatı var" diyen İspirli, mahalledeki okulun vatandaşlar
tarafından arzu edilirse açılabileceğini, milli eğitim olarak üzerlerine düşeni yerine getirdiklerine inandıklarını belirtti.

Muhtarın verdiği dilekçenin müfettişin bizzat kendisi tarafından yazıldığı yönündeki iddiaları cevaplayan Nevzat İspirli, "O tahkik edilmesi gereken süreç. Ben onunla ilgili bir şey söylemem. Benim elimde muhtarın vermiş olduğu dilekçe vardır. Ama bu dilekçeyi kim nasıl ne şekilde yazmıştır, onu bilmem. Muhtarın mührünü, evrakını, imzasını görünce onunla ilgili kriminal çalışma yapmayız, böyle bir şey olmaz" dedi.

İha

Yayın Tarihi : 24 Eylül 2008 Çarşamba 14:40:16