Mustafa Keser'den ilginç benzetme

Ünlü sanatçı Mustafa Keser, Türk Sanat Müziği’nin 20-30 yıl sonra tarihe karışacağını belirterek, kendisinin bu işe emek vermiş nesli tükenen kelaynaklardan biri olduğunu söyledi.
Gazi Belediyesi Türk Sanat Müziği Korusu’nun davetlisi olarak özel konser vermek için Samsun’a gelen Mustafa Keser, konser öncesi Gazi kültür Merkezi’nde koro ile prova yaptı.

Prova öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Mustafa Keser, kendisinin Türk Sanat Müziği’nin piyasadaki son temsilcisi olduğunu belirtti. Pop müzik ile Türk müziğinin karıştırılmasından yakınan Keser, "Piyasada, yok fantezi Türk Sanat Müziği, yok fantezi bilmem ne gibi uyduruk isimlerle zikredilen çeşitli müzik türleri var. Bunların çoğunun kökenine baktığımızda, özellikle son yılarda top-pop falan meselesi bu. Bunlar Türk müziği değil. 30 yıl önce Türkçe sözlü batı müziğiydi bunların adı. Birebir karşılığı bence de odur. Kanun ve kavalı araya sokmakla Türk müziği olarak lanse etmek yanlış. Bunlar Türkçe sözler yerleştirilerek Türk pop müziği diyorlar. Böyle bir müzik türü yok. Pop, o günkü popüler müzik demek. Saçma sapan bir sürü şeyler. Her işimizde olduğu gibi müzik alanında da uyduruk şeyler oluyor" dedi.

Kendisinin müziğin her türünü dinlediğini ve batı müziğine bir şey demediğini ifada eden ünlü sanatçı, "Türk Halk Müziği’nin biraz daha şansı var. Ancak Türk Sanat Müziği’nin ömrü azalıyor. Ben aslında Türk Halk Müziği denmesine sıcak bakmıyorum. Yani Türk Halk Müziği sanat değil mi? Ben Türk Sanat Müziği’nin ömrüne 20-30 yıl ömür biçiyorum. Türk müziği her ne kadar canlanıyor deniyorsa da ben 20-30 yıl sonra bizim gerçek anlamda anladığımız Türk müziğinin büyük bir oranda tarihe karışacağını düşünüyorum. Hatta bundan eminim. Önümüzdeki veriler ve örnekler bunu gösteriyor. Mustafa Keser bu işin son temsilcisidir. Piyasa itibariyle" diye konuştu.

Kendisi gibi birisinin kaç parça bildiğini sayması halinin manyaklık olduğunu da dile getiren Keser, "Her insanda biraz manyaklık vardır. Mesela yolda giderken çizgilere basmamak, parke taşlarını atlamak gibi haller bazılarında vardır. Bu hallere manyaklık hali deniliyormuş psikolojide. Dolayısıyla benim gibi bir adamın oturup kaç parça bildiğini sayması manyaklık halidir. İbrahim Tatlıses, 5 bin parça bildiğini söylüyorsa biliyordur. Onda belki bu ileri derecededir, oturup saymıştır" şeklinde konuştu.