6
Mayıs
2024
Pazertesi
SAMSUN

ÖSS hayatın sonu değil

Uzmanlar, ÖSS'nin 'hayatın tek gayesi' olarak görülmesinin yanlışlığını belirterek, bunun ağır psikolojik sorunlar oluşturabileceğine dikkat çekti.
 
ÖSS sınavını yaklaşırken uzmanlar, ÖSS'nin psikolojik etkileri konusunda uyarılarda bulundu. ÖSS'ye fazla ümit bağlamanın yanlışlığı ifade edilirken, hayatın ÖSS'ye rağmen devam ettiğine, başka alanlarda da başarılı olunabileceği vurgulandı. 

Samsun Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Müdürü Alican Usta, üniversite sınavının, ülkede yüksek öğrenime giden, 1.5 milyondan fazla kişinin başvurduğu, ancak kontenjanların sınırlı olduğu bir sınav olduğunu hatırlattı. Orta öğrenimini tamamlamış her öğrencinin hayalinde bu sınavı kazanarak yüksek öğrenim yapmak ve bu yolla bir meslek sahibi olmanın yattığını belirten Alican Usta, herkesin yüksek öğrenim görmesiyi çok istediğini belirterek, ancak bunun hayatın tek seçeneği olmadığını kaydetti. 

Sınavı kaybeden öğrencilerin yaşamlarında başka seçeneklerin de olduğunu bilmelerinde fayda olacağını kaydeden Alican Usta, "Bu sınavı hayatın tek gayesi olarak görmek büyük yanlışlıktır ve bu yaklaşımın öğrenciler üzerinde kalıcı psikolojik sorunlar oluşturabilir. ÖSS sınavına girip de kazanamayan adayların önlerinde pek çok değişik seçenekler vardır. ÖSS hayatın olmazsa olmazı değildir. Genel istatistiklere baktığımızda yüzdelik olarak pek azımızın yükseköğrenim mezunu olduğunu görürüz" dedi. 

Üniversite mezunu olup iş bulamayan, yaptığı işten mutlu olamayan, sevmediği bir mesleği seçtiğinden verimli çalışamayan pek çok kişi olduğa dikkat çeken Usta, "Kazanamayan öğrencilerimiz, tekrar daha iyi şartlarda bu sınava hazırlanabilir ya da ara mesleklere yönelebilir. Her meslek değerlidir, her meslek kutsaldır. Yeter ki hakkıyla yapılsın. Bu meslek bilinci gençlerimize verilmelidir. İyi insanların yapacağı meslekler, 'kötü insanların yapacağı meslekler' diye bir şey yoktur. Her meslek iyi
yapıldığında çok değerlidir" diye konuştu. 

ÖSS'de başarabilmenin yolunun disiplinli çalışmak ve doğru tercihler yapmaktan geçtiğini belirten Usta, tercih yapacak öğrencilerin öncelikle kendi alanlarına göre tercih yapması gerektiğini, sınav sistemine göre öğrenci lisede hangi alanda öğrenim görmüşse, o alanda tercih yaptığında avantajlı duruma geçeceğini, alan dışı tercih yapan öğrencilerin ise dezavantajlı olacaklarının üzerinde durdu. 

Öğrencinin ilgi alanı, kabiliyeti, iş imkanı ve seçeceği mesleğe uyumu, önemle üzerinde durulması gereken unsurlar arasında olduğunu dile getiren Usta, "Üniversite sınavı sonucunda bir yükseköğretim programının, aynı zamanda bir mesleğin seçilmesi anlamına gelir. Bu yüzden de öğrencinin bir fakülteyi seçmesi, aynı zamanda bir mesleği, hayat tarzını, arkadaş çevresini, toplumdaki statüsünü seçmesinde önemli rol oynar. Geriye dönüşü çok zor olan meslek seçimi konusunda dikkatli düşünmek gerekir. Genç bir insanın böylesine önemli bir konuda tek başına karar vermesi ise elbette çok zordur. Bu yüzden de öğrenciye, başta ailesi ve yakın çevresi olmak üzere rehber öğretmenleri yardımcı olmalıdır" şeklinde konuştu. 

Usta, öğrencinin en fazla dikkat edeceği noktanın, başarılı olabileceği ve hayatta kendisini mutlu edeceği bir mesleği seçmesi olduğunu da sözlerine ekledi

.
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2008 Salı 11:08:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?