5
Mayıs
2024
Pazar
SAMSUN

Rauf Denktaş Samsun'da

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, AB nezdinde devam eden görüşmeleri ve talepleri değerlendirerek, "Cumhurbaşkanı Talat, benim canım gibi koruduğum ilkelere sadık olarak konuştu" dedi. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde (OMÜ) düzenlenecek konferansa katılmak için Samsun'a gelen KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, kaldığı üniversite misafirhanesinde basın mensuplarının KKTC'le ilgili son gelişmeler hakkındaki sorularını cevaplandırdı. Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı'nı yürüten Finlandiya'nın 8 Kasım'da açıklanacak olan ilerleme raporu öncesinde hafta sonu Helsinki'de yapılması düzenlenen toplantıya Türkiye, KKTC, Rum Kesimi'nin yanında Yunanistan ve Birleşmiş Milletler'in de dahil edilmeye çalışılması yönündeki gelişmeleri ve KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın konuyla ilgili açıklamalarını değerlendiren Rauf Derktaş, Talat'ın açıklamalarının tamamen haklı ve yerinde olduğunu söyledi. 

Türkiye'nin "Rum lideri Tasos Papadopulos ile aynı masada oturmam" yaklaşımının yerinde ve gerekli olduğunu belirten Denktaş, "Kıbrıs'la ilgili herhangi bir konferansta veya toplantıda KKTC kendi adına var olmalıdır. Finlandiya gibi medeniyete ve insan haklarına hassas bir ülkenin bunu kabul etmesi lazım. Kıbrıs meselesinin halledilememesi hak ve adalet ilkesine hakkıyla riayet edilmediği içindir. Biz geçmiş dönemden bu yana, iki ülke arasında eşit ve egemen olduğumuzu anlatıyoruz. Bunu uzlaşmazlık olarak algıladılar. Talat'ın aynı ilkeleri savunması güzel. Benim canım gibi koruduğum ilkelere sadık kalarak konuştu. Türkiye yaklaşımıyla KKTC'ye öncülük ediyor. Bu kadar geç olmamalıydı. Ama üzerinde sebatla durmak gerekir" diye konuştu. 

"Tren kazasından korkmamak gerekir" diyen Denktaş, "Eğer AB Türkiye'yi üye yapmak yönünde samimi ise ve KKTC, Ermeni, ekümenlik ve azınlıklar gibi meseleleri Türkiye'yi üye yapmamak için maksatlı olarak gündeme getirmiyorsa, KKTC konuşulduğunda eşit söz hakkı statüsü tanır. Bir ilkedir. Irk davasında netice taraflardan birinin teslim alınması ya da ayrılıktır. KKTC'de ayrılık olmuştur. 43 yıldır iki ortağın ayrılması olarak masadadır. Her iki taraf da eşittir. Ortaklığı yıkmak Rum Kesimi'ni meşrulaştırmaktır. Finlandiya'nın bizim ilkelerimizi çok iyi bilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu. 

Rum Kesimi'nin geçmişte silahla yapamadığını AB'yi kullanarak yapmaya çalıştığını söyleyen Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rum'un derdi ele geçirmek. Cumhuriyet'i kolordu koruduğu için yapamadı. İşi Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yok farz ederek, askeri de adadan çıkartıp aynı neticeyi almaktır. Ya Kıbrıs, Rum ve Yunan olacak ya da Cumhurbaşkanı Sezer'in dünyaya duyurduğu ve TBMM'de 2 defa kabul edilen Milli Formül kapsamında, AB kırmızı çizgiyi görüp taleplerimizi kabul edecek. Bu Kıbrıs'ta iki eşit egemen halk vardır. Her ikisinin de devleti vardır. Üzerinde Kıbrıs dengeleri vardır. Türk ve Yunan ile Lozan dengesi. Bunları kabul görmeden anlaşma yapılamaz. Annan Planı'nı kabul ederek büyük bir hata yapılmıştır. Ama kandırıldığımız, yanlış yola girildiği kabul edildi. Lütfen kandırılmış olanlar bu yoldan vazgeçsinler. Yeni gelişler olumlu. Bunun idraki içerisinde sağlık bir adım olarak değerleri oluyor. Yumuşamamalı. Tren kazası olacaksa, AB'nin kendi trenleri de kazaya uğrayacaktır. Kazın kanatlarını yolar gibi bir yerlere götürmeye çalışıyorlar. Türkiye umarım bunları değerlendirmeye başlamıştır." 

Türk limanlarının Rumlar'a açılması talepleri konusuna da değinen Denktaş, "Bu kanat yolma taktiği. Limanların açılabilmesi için Kıbrıs'taki ambargo ve izolasyonun kaldırılması lazımdır. Kimin üzerinden kaldırılak, KKTC'nin. Bunu kaldıracak Rum değildir. AB Rum Kesimi'ne senin böyle bir ambargoya hakkın yoktur, biz KKTC'yle insani ve her açıdan direk temasa geçeceğiz diyerek onu kaldırması lazım" dedi. 

Rum Kesimi'nin Maraş'ı Türkiye'nin koşulsuz kendilerine vermesi yönündeki taleplerini doğru bir yaklaşım olarak görmediğini dile getiren Denktaş, "Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı kararlıdır. Bu kapsamlı bir çözümün parçasıdır. Öyle vazgeçilecek bir şey değil. Bizim tutumumuz doğru bir yaklaşımdır. AB nasıl bakıyor; Türkiye ve KKTC Annan Planı'na evet dedi. Davalarından vazgeçerek Rumlar'la birleşerek azınlık olmak istiyor şeklinde bakıyor. Bu tür bakışı açılarını reddetmek lazım. Her öneriyi görüşmeye hazırız demememiz lazım. Kıbrıs güvenlik davasıdır. Türkiye el çekerse 1960 haklarından vazgeçer. Türkiye denizlere açık bir ülke olamaz. Türkiye Kıbrıs'tan elini ayağını çekmemelidir. Büyük fedakarlıklar yapılmıştır. Rum Kesimi'ne hediye edilmesi beklenemez" diye konuştu. 

Samsun Valisi Hasan Basri Güzeloğlu'nu da makamında ziyaret eden Rauf Denktaş, anı defterini imzaladı. Vali Hasan Basri Güzeloğlu, Rauf Denktaş'a Atatürk işlemeli vazo hediye etti. Denktaş, Atatürk'ün ve Samsun'un değerinin bilinmesi gerektiğini kaydetti.
iha
Yayın Tarihi : 1 Kasım 2006 Çarşamba 16:39:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?