Devlete ait hastanelere ve ağız-diş sağlığı merkezlerine, yoksul ve çaresizlik içindeki hastaların müracaat ettiğini ve çene kırıkları, yüz travmaları, sinüs ameliyatları, gömülü komplikasyonlu diş çekimleri gibi rahatsızlıkların diş hekimliği fakültelerine sevk edildiğini hatırlatan Abdullah İlker, "Genellikle bizim fiisür dediğimiz basit tedavi ve dolguların yapılabileceği yeni ünitelere gerek yok" dedi.

Türkiye’de 19 bin diş hekiminden 5 bin 500’ünün kamuda istihdam edildiğini hatırlatan Abdullah İlker, Sağlık Bakanlığı’nın mevcut sayıya her yıl yenisi eklenen serbest diş hekimlerini düşünmesi gerektiğini vurguladı.

İlker, "Bizler, vergi sıralamasında en altta olmaktan dolayı utanç duyarken bakanlığın yanlış planlar yapması üzüntü vericidir. Samsun merkezde 180 serbest diş hekimi muayenehanesi var. Buna her gün yenileri ilave oluyor. Hal böyleyken devletimizin büyük masraflar yaparak tedavisini yapamayacağı hastalar için yeni ağız ve diş sağlığı üniteleri açmak yönündeki planları yersizdir. Devlet, ağız ve diş sağlığı hastaneleri ve merkezlerinin hasta yoğunluğu yaşamaması ve daha amacına uygun çalışabilmesi için hastaları serbest muayenehanelere sevk etmeli ve ücretini ödemelidir. Bu şekilde devlet hem personel ve malzeme masraflarından kurtulacak hem de binlerce diş hekimine iş imkanı sağlamış olacaktır. Devletin yeni ünite açmak, malzeme alımı yapmak ve personel masraflarını karşılamak yönündeki harcamaları düşünüldüğünde biz serbest diş hekimleri tüm bu tedavi ve protezleri daha hesaplı ve kaliteli yapmaya hazırız" diye konuştu.