Toplumda hızla artmakta olan ve kontrol altına alınamayan şeker hastalığı gözün önemli derecede hasar görmesine, tedavi edilmediği durumlarda da gözün kaybedilmesine yol açarken, yüksek tedavi maliyetleri hastaları zor durumda bırakıyor.

Samsunpark Tıp Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Ali Tarık Sakoğlu, yaşam süresinin artması ile yaşlı nüfusun çoğalması, çevresel faktörler ve obezitenin toplumda şeker hastalığının artışına yol açtığını belirtti. 2010 yılı itibariyle dünyada 239 milyon şeker hastası olduğu bilgisini veren Sakoğlu, "2030 yılında bu rakamın 366 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Yani bu durum her 14 kişiden bir kişinin şeker hastası olacağını göstermektedir. Şeker hastalığının (diyabet) göze bağlı yan etkileri

(komplikasyonları) nedeni ile toplumlarda çok ağır sosyal ve ekonomik yükler oluşmaktadır. Diyabetin eğitimini, koruyucu sağlığını ve erken tedavisini yapan toplumlar ekonomik yönden büyük masraflardan kurtulmaktadırlar. Diyabet hastalığında göze ait komplikasyonlar ne kadar artarsa hastalığın tedavisi o kadar güçleşmekte ve tedavi masrafları o kadar artmaktadır. Komplikasyonlar arttıkça hastalığın hastaya ve çevresine verdiği manevi hasarlar da fazla olmaktadır" dedi.

Şeker hastalığının tanısıyla eş zamanlı olarak ve periyodik olacak şekilde göz muayenelerinin aksatılmaması gerektiğine değinen Opr. Dr. Ali Sakoğlu, "Şeker hastaları, şeker hastalığı tanısı konulduktan sonra mutlaka göz muayenelerini yaptırmalıdırlar. Şeker hastalığının gözü etkilemesine diyabetik retinopati demekteyiz. Toplumda artık yüksek tansiyon 'hipertansiyon' olarak biliniyor ve günlük yaşamda kullanılan bir hastalık ismi oluyor ise diyabet (şeker hastalığı) de artık toplumun büyük bir bölümü

tarafından bilinmekte ve günlük yaşamda kullanılmaktadır. Diyabet nasıl biliniyor ve kullanılıyorsa diyabetin göz komplikasyonları olan diyabetik retinopati de artık toplum tarafından yavaş yavaş öğrenilecek ve günlük hayatta kullanılacaktır. Diyabetik retinopati diyabet hastalarında azımsanmayacak kadar fazla görülür" diye konuştu.

2003-2004 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırmalarda diyabetli hastalarda diyabetik retinopati görülme sıklığının yüzde 42.8 olarak saptandığını, yani diyabet hastalarının yarısına yakın kısmında şeker hastalığının gözü etkilediğini, başka bir deyişle diyabetik retinopati oluştuğunu kaydeden Sakoğlu, "Diyabetik retinopati göz dibi dediğimiz retinadaki damarların yapısının bozulmasıdır. Şeker hastalarında retinada önce en ince damarlar, sonra da daha geniş damarlar etkilenir. İlk önce damar

duvarında geçirgenlik artar. Daha sonra da bu damarlarda tıkanmalar oluşur. Damar duvarlarında geçirgenlik artmasıyla retinada ödem, yani kabarıklık oluşmaktadır. Damarların tıkanması ile de iskemi dediğimiz dokunun kanlanamama ve beslenememe durumu meydana gelmektedir. Retinanın bu hemodinamik dengesinin bozulması damar sisteminin yapısının bozulmasına neden olur. Kan retina bariyerinin bozulması ile ufak kanamalar büyük kanamalara, retinada yeni damar oluşmasına ve hücrelerin düzensiz büyümesi ile oluşan

anormal doku büyümelerinin oluşmasına neden olur. Daha sonraki devrelerde gözün içi komple kan olabilir. Retinada meydana gelen bu olaylar şeker hastalığının tedavisine göre ya yavaş yavaş ya da çok hızlı olur. Diyabetik retinopatinin her kademesinin kendine has bir tedavisi vardır. Kademe ilerledikçe tedavinin boyutu da ilerler. Tedavi daha komplike ve daha ekonomik boyutlu olmaya başlar. Her şeyden önemlisi ileri safhalarda hastayı gözünü kaybetme korkusu sarar" şeklinde konuştu.

Şeker hastalığına bağlı göz etkilenmesi olan diyabetik retinopatide tedavide geç kalınırsa başarı oranının düştüğüne ve tedavi maliyetlerinin oldukça arttığına dikkat çeken Op. Dr. Ali Tarık Sakoğlu, şunları söyledi:

"Hasta, hastanın çevresi ve yüksek tedavi maliyetlerini düşünürsek, diyabet hastalarında koruyucu göz sağlığı ve erken teşhis çok önemlidir. Diyabetin göz komplikasyonu, yani diyabetik retinopatiyi ne kadar erken teşhis edersek o kadar hastalıkla savaş gücümüz artar. Diyabetik retinopatiyi erken tedavi etmek sadece hasta açısından değil, ülke ekonomisi açısından da önemlidir. Çünkü bugün gelişmiş toplumlarda ileri diyabetik retinopati tedavi bütçeleri çok yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Diyabetik

retinopatide başarılı uygulanmış lazer tedavisi bizi komplike tedavinin getireceği ekonomik külfetlerden kurtaracaktır. İleri devre diyabetik retinopatinin ilaç tedavisi ve cerrahi tedavisi çok yüksek maliyetlidir. Üstelik bu yüksek maliyetli tedaviler her seferde olumlu sonuç vermez. Hasta birkaç kez ilaç tedavisi alabilir ve birkaç kez ameliyat olabilir. Bazen 8-10 kez ameliyat olup da sonuç vermeyen vakalar vardır."

İHA

Yayın Tarihi : 29 Haziran 2010 Salı 16:48:04

Güncelleme :29 Haziran 2010 Salı 18:45:04