Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, yatırımcıların yeni teşvik sistemini iyi değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Yatırımcılar, yüksek katma değerli üretim ile yeni istihdam yatırımlarını devreye sokmalıdır" dedi.

Samsun'da teşvik kapsamına alınması gereken sektörler ve küresel ekonomik krize ilişkin açıklamalarda bulunan Samsun TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme oranının yüzde eksi 13,8 olduğunu hatırlatarak, bu oranın ekonomik krizin Türkiye'yi ne kadar etkilediğinin bir nevi göstergesi olduğuna işaret etti. Samsun'un geçmişten bugüne sahip olduğu ticaret, ekonomi, sanayi, turizm, sağlık, eğitim, ulaşım ve insan kaynakları potansiyeli ile Karadeniz Bölgesi'nin merkezi konumunda bulunduğunu belirten Murzioğlu, "İlimizin daha önce teşvik kapsamı dışında bırakılması nedeniyle pek çok yatırımcı teşvik kapsamındaki diğer illerde yatırım yapmaya yönelmiştir. Dolayısıyla ilimizin geçmişten gelen ticaret geleneği olumsuz etkilenmiş ilimizde sanayi, ticari ve ekonomik anlamda daralma yaşanmıştır. Bu nedenle bölgesel ve sektörel teşvik sistemi bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması ve rekabet edebilirliğin artırılması adına önemli bir adımdır.

Taslak halinde kamuoyunun bilgisine sunulan teşvik sitemine lojistik hizmetleri, gemi inşaat ve onarım, yazılım ve makine metal sanayi sektörlerinin de dahil edilmesi ile sağlanacak fayda sadece Samsun bazında değil, ülkemiz için de oldukça önemli katma değer yaratacaktır. Bu nedenle söz konusu sektörlerin desteklenmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Samsun'un 3. bölge teşvikleriyle birlikte kalkınmada önemli bir yol katedeceğini dile getiren Murzioğlu, sağlanan yatırım imkanları ile yüksek katma değerli üretim ve yeni istihdam ortamları oluşturulmasıyla birlikte ilin kalkınmada merkezi konumda olacağını kaydetti. Yeni Yatırımları Teşvik ve İstihdam Paketi'ni oldukça önemsediklerini belirten Murzioğlu, şunları söyledi:
"Söz konusu paketin en memnun edici kısmı teşvik desteklerinin bölgelerin gelişmişlik düzeylerinin dikkate alınarak ve özellikle hiçbir bölgenin bu destekten mahrum bırakılmadan düzenlenmiş olmasıdır. Yeni düzenlemeyle ilgili diğer bir dikkat çeken nokta ise sektörel bazda teşviklerin yapılacak olmasıdır. Ekonomik kalkınma, bölgeler arası gelişmişlik farklarının en aza indirgenmesi, rekabet edebilirliğin artırılması bağlamında bölgesel ve sektörel teşvik sisteminin çok önemli katkıları olacaktır. Ancak bu teşvikler kapsamında yapılacak yatırımların ekonomiye katkısı 1,5 yıl içinde olacaktır. Yeni bir yatırımın faaliyete geçip ekonomiye katkı sağlaması için ise en az 1 yıla ihtiyaç vardır. Öte yandan yeni yatırımlara sağlanacak olan teşviklerin, var olan yatırımcılar için haksız rekabet yaşanmaması konusunda önlemler alınmalıdır. Aksi halde yeni yatırımların teşvik edilip, var olan yatırımlar için herhangi bir teşvik sağlanmazsa yeni teşvik sistemi hali hazırda faaliyet gösteren işletmeler için bir cezalandırma sistemi olacaktır. Bu hassas dengenin kurulması noktasında üretim ve istihdamın teşviki de oldukça önemlidir. Şüphesiz kriz süreci, önce toparlanma sonra büyüme sürecine dönüşecektir. Ancak kriz ortamını fırsata çevirmek için piyasa şartlarını en iyi şekilde değerlendirmeli, azami faydayı sağlamalıyız. Yatırımcılar yeni teşvik sistemini iyi değerlendirmeli, yüksek katma değerli üretim ve yeni istihdam ortamları yaratacak yatırımları devreye sokmalılar. Bu bağlamda inovasyon ve teknoloji kullanımı büyük önem arz etmektedir. Çağın gereklerini iyi değerlendirmeli, azami fayda ve azami verimlilik çerçevesinde üretim yapmalıyız ki, kalkınmanın dinamiklerini harekete geçirelim ve kalkınmayı sürdürülebilir kılalım."

iha

Yayın Tarihi : 14 Temmuz 2009 Salı 15:45:35