2
Mayıs
2024
Perşembe
SAMSUN

Türk Ocakları'ndan basın açıklaması

Türk Ocakları Samsun Şube Başkanı Doç. Dr. K. Tuncer Çağlayan, "Ermenistan kapısının açılması hem Azerbaycan'ı kaybetmemize sebep olacak, dolayısıyla Türk birliği hedefimize büyük zarar verecek hem de vatanımızın bütünlüğünü parçalamak düşüncesinde olanları amaçlarına bir adım daha yaklaştıracaktır" dedi.


Çağlayan, Türk Ocakları Samsun Şubesi'nde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Ermenistan sınır kapısının açılması tartışmalarıyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Tuncer Çağlayan, Lozan Antlaşması ile bitti sanılan Türk yurdunu ve milletini parçalama düşüncesinin malum çevrelerin zihninde canlılığını koruduğunu, milli mücadele döneminde bu düşünce doğrultusunda kullanılan Ermenilerin yine servise konulduğunu, bir taraftan sözde soykırım iddiaları ile Türkiye'nin ülke bütünlüğünü parçalamaya yönelik zemin hazırlandığını, diğer taraftan ise Ermenistan kapısının açılması talepleri ile 'tek millet iki devlet' anlayışına sahip olunan Azerbaycan ile Türkiye ilişkilerinin koparılmasına çalışıldığını söyledi.

Soykırım iddialarının ciddi bir mesafe katettiğini ve başta Avrupa Birliği üyesi devletler olmak üzere Hıristiyan dünyasının tamamının sözde soykırım iddialarını tarihi incelemeye tabi tutmadan kabul ettiklerini belirten Çağlayan, "ABD ve İngiltere tanımama konusunda nazlanmakta, ancak bu iddiayı
Türkiye'ye karşı bir baskı aracı olarak kullanmaktadır. Özellikle Amerikan yönetimi her yıl 'tanırım' tehdidini kullanarak Türkiye'den yeni menfaatler, tavizler koparmaktadır. Meseleyi sadece 1915 ile sınırlamak ve 1915 olayları diye tanımlamak doğru değildir. Osmanlı Devleti'nin zayıflamasının bir sonucu olarak güçlü Avrupa devletleri tarafından maniple edilen Osmanlı vatandaşı Hıristiyanların en son örneği Ermenilerdir. Mesele, Rusya, İngiltere ve Fransa'nın teşvik ve desteği ile Hınçak ve bugün Ermenistan'ı yöneten zihniyet olan Taşnakların marifetiyle 1878'den 1915'e giden, yüz binlerce Müslüman'ın katledildiği isyanlar silsilesinin bir sonucu olarak 1915'te zorunlu göçe tabi tutulmalarıdır" diye konuştu.

'TERÖR, TANITIM, TAZMİNAT VE TOPRAK' STRATEJİLERİ
"Bugün Ermenilerin 4T diye tanımladığımız 'terör, tanıtım, tazminat ve toprak' stratejileri adım adım uygulanmaktadır" diyen Çağlayan, "Terörü 1973-1984 arası gerçekleştirmişler, onlarca diplomatımızı şehit etmişler, dünyaya sözde soykırım iddialarını duyurmuşlardır. 1984'de terörü PKK'ya havale ederek, tanıtım aşamasında başarılı olmak üzerelerdir. Eğer ABD ve İngiltere de sözde 'soykırım olmuştur' derse tazminat aşaması devreye sokulacak ve Türkiye'nin ödemesi mümkün olmayan bir parayı talep edecekler.


'Ödeyemiyorsanız topraklarınız var, toprak verin' diyeceklerdir" şeklinde konuştu.
Ermenistan'ın Türkiye ile olan sınırlarını tanımadığına dikkat çeken Çağlayan, şunları söyledi:
"Sınırımızı belirleyen 1921 tarihli Kars Antlaşması'nı tanımadığını açıklayan Ermenistan'ın anayasası 'Batı Ermenistan'ı Ermenistan'a katmak görevini bütün vatandaşlarına vermiştir. 'Batı Ermenistan' olarak tanımlanan bölge Trabzon'dan Sivas ve Adana'ya kadar inen bölgedir. Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan aleyhine büyüme siyaseti izlemektedir. Ağrı Dağı, bayrak ve paraları da milli semboldür. Yine Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi 17 yıldır Ermeni işgali altında, milyonu aşkın Azeri soydaşımız mülteci, kaçkın olarak zor şartlarda yaşamaktadır. Bütün bu gerçeklerin ışığında yeni Amerikan başkanının 'ricası' üzerine Ermenistan kapısının açılması düşüncesinin milli menfaatlerimizle bağdaşmadığı aşikardır. Kapının açılması hem Azerbaycan'ı kaybetmemize sebep olacak, dolayısıyla Türk birliği hedefimize büyük zarar verecek hem de vatanımızın bütünlüğünü parçalamak düşüncesinde olanları amaçlarına bir adım daha yaklaştıracaktır."

İha
Yayın Tarihi : 23 Nisan 2009 Perşembe 20:34:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?