8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridi ve 3 tarafı denizlerle çevreli olan Türkiye'de yıllık balık tüketimi 8 kilogramda kalırken, bu oran bir çok ülkede 70 ila 91 kilogram arasında değişiyor. 

3 tarafı denizlerle çevrili olan, 8 bin 300 kilometre sahil şeridi bulunan gölleri, barajları, akarsuları ve kaynak sularıyla bir çok ülkeyi kıskandıran Türkiye, balık tüketimi konusunda sınıfta kaldı. İngiltere, Fransa, Norveç gibi Avrupa ülkelerini geride bırakan, Yunanistan'ın 2 katı kıyı şeridine sahip olan Türkiye, balık tüketimi noktasında sıkıntı yaşıyor. Japonya'da 70, İzlanda'da 90 kilogram olan kişi başına yıllık ortalama balık tüketimi, 3 tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'de yaklaşık 8 kilogramda kalıyor. Çok sayıda dünya ülkesinde su ürünleri, gıda zincirinde çok önemli bir yere sahip olmasına karşın, Türkiye elindeki doğal zenginliği kullanamıyor. Avrupa ülkeleri arasında İzlanda 91 kilogramla balık tutkunu bir ülke görünümü oluştururken, Uzakdoğu'da Kiribati adasında 78 kilogram, Japonya da kişi başına 70.6 kilogram su ürünleri tüketiliyor. Türkiye'de tüketim ortalaması 8 kilogram dolayında bulunurken Dünya Gıda Örgütü (FAO) kayıtlarında, Türk halkı çok az veya hiç balık tüketmeyen ülkeler arasında sayılıyor. 

Türkiye'de balık protein ihtiyacının giderilmesinde sadece yüzde 3'lük paya sahip. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Ulusal Gıda ve Beslenme Strateji Grubu raporunda, Türkiye'de insanlar enerji ve protein ihtiyaçlarını daha çok tahıl ve kırmızı et tüketimiyle karşılıyor. Enerji ihtiyacının yüzde 52'sinin tahıl ve tahıl ürünleri, yüzde 4'ünün et ürünlerinden karşılandığı Türkiye'de, protein ihtiyacının da yüzde 55'i tahıl, yüzde 10'u da et ürünleri tüketimiyle sağlanırken, balık neredeyse beslenmede hiç yer almıyor.