Yüksek kârlar bize açıklansın

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, dünyanın bir ucunda herhangi bir bölgede yaşanan ekonomik sıkıntının dahi şu veya bu şekilde Türkiye’yi etkilemesinin kaçınılmaz olduğuna işaret ederek, “Bu gerçekten hareketle küresel ekonomik kriz de ülkemizi etkiledi” dedi.

Yanımızda görmek istiyoruz

Salih Zeki Murzioğlu, şöyle konuştu: “Türkiye 2009 yılının ilk çeyreğinde yüzde 14.3 küçülmeyle dünyada en çok küçülen 3’üncü ülke oldu. İkinci çeyrekte yüzde 7 küçüldü. Kriz artık yeni bir sürece giriyor. Krizden çıkış sürecinde ülkemiz ekonomisinin yüzde 70’ini oluşturan reel sektörün sorumluluğu eskisinden çok daha fazla. Reel sektör ve finans; ekonomik sistemde bir bütünün birbirinden vazgeçemeyeceği parçaları. Dolayısıyla kriz ortamında finans sektörüne büyük görev düşüyor. Ülke ekonomisinin çok küçüldüğü bir dönemde finans sektörünün büyük miktarlarda kâr açıklamasını, reel sektör temsilcilerine izah etmek finans sektörü temsilcilerine düşüyor. Reel sektör, krizlerde en çok finans sektörünü yanında görmek istiyor. Olağanüstü dönemlerde finans sektörü, işletmeler için biraz daha anlayışlı olmak zorunda. Bu, reel sektörün haklı beklentisi.”

Her sektöre paket

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Kayhan Söyler, her sektörde İş Bankası’nın gerek kurumsal, gerekse ticari firmaları olduğu kadar KOBİ´lere de hizmetlerinin devam ettiğini kaydetti. Kredilerin yanında nakit ürünleri ve özel ürünler şeklinde de çeşitli hizmetleri olduğunu bildiren Söyler, “Bunun yanında sektörel destek paketlerimiz var. Her sektörün taleplerine uygun vade ve faiz oranlarıyla yeniliklerimiz var” diye konuştu.

Eylülden itibaren dövizde zıplama var

PROF. Taner Berksoy, Eylül başından itibaren finansal fiyatlarda ciddi bir zıplama olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “Döviz kurlarında hızlı hareket var. Yani kriz öncesinde gördüğümüz bir finansal fiyat balonu veya mali varlık balonu oluşuyor gibi hava var. Bu ekonomide hızlı gibi görünen çıkış, bir anda yavaşlamaya başladığı zaman ekonominin üretim tarafıyla, mali tarafı arasında bir uyumsuzluk ortaya çıkıyor. Yani ‘hadi zıpladık çıkıyoruz krizden. Bundan sonrası iyi olacak’ dediğimiz zaman hep kriz öncesi döneme dönüyoruz gibi algılanıyor.”

Bu kriz hayatımızı karanlık hale getirdi

BAHÇEŞEHİR Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Taner Berksoy, krizin sonlanma dönemi olduğunu savunarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bir süredir zihnimizi kurcalayan, işlerimizi etkileyen, kimimizi işsiz bırakıp hayatımızı karanlık hale getiren bir krizi sonlanması dönemi. Dolayısıyla bir anlamıyla yeni bir dönem diyebiliriz. Hemen hemen bütün göstergeler derin bir krizden çıktığımızı gösteriyor. Sadece Türkiye ekonomisi değil, dünya ekonomisi de bu krizin dönme noktasında olduğunu gösteriyor. 2010, krizin bittiği yeni bir dönem olacak. Tabi bu kadar hızlı toparlanmanın bir nedeni olması lazım. Kriz başlangıcında çok derin, çok uzun sürecek, bir kriz olacağından bahsediliyordu, öyle olmadı. Bunun nedeni büyük ülkelerde krize çok hızlı bir şekilde ve çok bonkör gelişlemeci politikalarla müdahale edilmesi, çok erken tarihte tersine çevirme imkanı yarattı.”