Samsun’un Bafra ve 19 Mayıs ilçeleri sınırındaki ve dünyadaki yaklaşık bin adet kuş türünün 320’sini bünyesinde barındıran Kızılırmak Deltası, turist ağırlamayı bekliyor.

Dünyanın önemli doğal alanlarından olan ve Türkiye’nin de taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi’yle koruma altına alınan Kızılırmak Deltası, Türkiye’de konaklayan 400 kuş türünün 320’sinin barınma ve çoğalma sahası olarak ön plana çıkıyor. Kültür ve Turizm İl Müdürü Hikmet Diksu, Türkiye’nin, Karadeniz sahilindeki tabii özellikleriyle en büyük ve en önemli sulak alanı olan Kızılırmak Deltası’nın turizm potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Diksu, 56 bin hektar genişliğindeki Kızılırmak Deltası’nın ekosisteminin biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin olduğunu, bünyesinde 320 ayrı türden kuşun barındırdığını ve Türkiye’de İğneada Longoz ormanlarından sonra ikinci sulak alan özelliğini taşıdığını kaydetti.

Deltadaki kuş türlerinin ve doğal yapının muhafaza edilmesi gerektiğinin altını çizen Diksu, "Kızılırmak Deltası’ndaki özellikle kuş varlığı ve kumullardaki bitki örtüsüyle sazlıklar, deltanın canlılar için vazgeçilmezliğini sağlamaktadır. Delta dünyada bulunan yaklaşık bin adet kuş türünün 320’sini bünyesinde barındırıyor. Ayrıca 140 kuş türü de burada üremektedir" dedi.

Deltanın tabii özellikleri ve öneminin göz önüne alındığında turizm, sanayi, tarım ve yerleşim gibi konularda yapılacak yatırımların farklı açılardan planlanması gerektiğini de kaydeden Diksu, bölgenin ekoturizm için son derece elverişli olduğunu ifade etti.

Deltada bulunan Yörükler Geleriç Ormanı’nın ve balık göllerinin turizm açısından büyük önem arz ettiğini de vurgulayan Diksu, "Kızılırmak Deltası ekolojik açıdan turizm potansiyeli yüksek bir konumdadır. Bölge insanının eğitim, kültür ve ekonomik düzeyini geliştirmek için turizm aktiviteleri artmalıdır. Bu sebeple deltanın ekosisteminin bozulmadan korunması da büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.