Jeopolitik konumu itibariyle önemli bir coğrafyada bulunan Türkiye, her alanda olduğu gibi turizmde de çok sayıda avantajı elinde bulunduruyor. Yazın deniz turizminden, kışın ise kayak turizminden büyük gelir elde eden Türkiye'de kuş ve doğa turizmini bir türlü canlandırılamadığı bildirildi.

Kuzey-güney istikametinde göçmen kuşların 4 güzergahından ikisinin ülke topraklarından geçmesi ve sulak alanlarda konaklamaları, doğa turizminin gelişmesi için büyük fırsat olarak görülüyor. Doğa Derneği'nin 2006 yılı kuş türü sayımına göre 9 delta, 31 göl ve 6 barajda toplam 184 bölge ve 300 sulak alanda 1 milyon 409 bin 48 kuş bulunuyor. Bu rakam Yunanistan'da 381, Bulgaristan'da 420, Suriye'de 310, ve Ürdün'de 411 civarında. Turizmciler, Türkiye'nin kuş türleri bakımından Ortadoğu ve Balkanlar'a göre lider ülke konumunda olunmasına karşın kuş ve doğa turizminin yeteri kadar gelişmemesinden yakınıyor.

Doğa Derneği Planlama Sorumlusu ve Koordinatörü Bahtiyar Kurt, Türkiye'deki turizm politikalarına kuş ve doğa turizminin de eklenmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Adana Akyatan, Antalya Titreyen Göl, Diyarbakır Dicle, Balıkesir Manyas ve Bafra Kızılırmak Deltası Çernek Kuş Halkalama İstasyonları'nda yürütülen halkalama çalışmaları ile Türkiye'nin kuş cenneti olduğunun belirlendiğini ifade eden Bahtiyar Kurt, "Ortadoğu ve Balkan ülkelerine göre bu üstünlüğün iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Kuş ve doğa turizmini en iyi tanıtan ve geliştiren ülkelerin başında İtalya ve İspanya geliyor. Biz ise bundan ülke olarak yeterince yararlanamadık. Yabancı turistler ülkemize genellikle kayak ve deniz turizmi için geliyor. Kuş ve doğa turizmindeki alt yapı eksikliği ise bu turizmin gelişmesini engelliyor" dedi.