Sinoplu akademisyen Doç Dr. Emin Kuru, adayların kentin 40 yıllık imar planını çözecek projelerle halkın karşısına çıkması gerektiğini, kamuoyunun kentin en önemli sorunu olan ve tamamen tıkanma noktasına gelen şehir içi ulaşım problemine cevap aradığını söyledi.
Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğretim üyesi Doç. Dr. Emin Kuru, 29 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala belediye başkan adaylarına tavsiyelerde bulundu. Kuru, şunları söyledi: "Yapılan kamuoyu yoklamalarında vatandaşlarımız en önemli sorunu 'şehir içi ulaşım' olarak işaret ediyor. Bunu kimsenin ötelemeye ya da görmezden gelmeye hakkı yok. Sayın adaylarımız önce tamamen kangren haline gelen şehir içi ulaşımını nasıl halledeceklerini açıklasınlar. 40 yıl önce şehir imar planı yapılmış. Kent 40 yıl öncesinde hazırlanan imar planıyla boğuşuyor. Bu planda giriş ve çıkış olmak üzere iki ana arter belirlenmiş. Kent bu noktada tıkanmış. Sayın adaylar, şehir imar planından ne anlıyorsa onu bir açıklasın. Bu konuda ne gibi projeleri var, bunu kamuoyuyla paylaşsın. Bu problemleri halka mal etmek, projeleri insanlara anlatmak gerek. Sinop'un problemlerine çözüm üretmeyen bir seçim atmosferi kentimize fayda getirmez. Demokrasilerde problemler ve çözüm yolları tartışılmalı. Çözüm yollarının etrafında da halk kitlenmeli. Öneriler, projeler ve çözümlerin halk takipçisi olmalı. Halkın katılımcı demokrasisi ancak böyle olur. Sinop halkına saygı ve sevgiler sunuyorum."
Sn. Emin Kuru'nun dediklerine tamamen katılıyorum. Fransa'daki son yerel seçimlerde ben de bir partiden belediye meclisi üyeliği adayı idim. Seçimler öncesinde grubumuz olarak hazırladığımız projeleri, bütçesiyle ve gerçekleştirme süreleriyle birlikte aylarca kent halkına aylarca çeşitli yollarla (posta kutularına broşür dağıtmak, yerel medyada açıklamalarda bulunmak...) kent halkına duyurduk. Ancak, grubumuz çoğunlukla temsil edilemediği için emekler bir sonraki baharda kullanılacak elbette. Gördüğüm kadarıyla Türkiye'de halk seçilecek adayları boyuna posuna göre değerlendiriyor. Ortada plan, proje yok. Sadece kürsüden verilen ve sonradan havada kalan sözlere istinaden oyunu kullanıyor. Umarım biraz da Sn. Kuru gibi vatandaşların tavsiyeleri ve görüşlerine değer verilir...
sn şükrü arslan yılar sonra internette kendimle ilgili haberleri gezerken yorumunuza rasladım sizin gibi toplumsal mesuliyeti yüksek ögrendigi dogru bilgileri yaşadıgı yöreye transfer edebilecek kabiliyet ve öngörüsü oluşmuş insanlara ülkemizinde ihtiyac ı. vardır dogru olana dogru diyebilme ferasetini bir toplum eger kaybetmişse yada anlıyamıyorsa o toplum kendi bataklıgında dönüp duracaktır sizin gibi dunyadaki dogrulardan haberdar bizim degerlerimizle örtüsen dogruları keşfedebilen feraset sahipi insanlarımızın coklugu söz söylemesi karar veriçi olması türkiyeyi gercek demokrasiye taşıyacaktır aday oldugum dönemlerde 25 başlıkta sinop ve kazalarının nasıl kalkınabilecegini sunmuştum kendi adaylıgım dönemimde sinop toplumunun uzun süreli bellegine hamd olsun yerleşmiş ki siyasetin hizmette başini cekenler bu gün yeni bir proje keşfedilmiş gibi hizmetleri gercekleştiriyorlar yada gercekleştirmeye calışıyorlar bu bagımsız beyinlerin ve bagımsız türkiye özleminin siyasetci davranışı böyle olmalıdır diye düşünüyorum . belirtiginiz gibi avrupa ve amerikadaki secim sistemleri dar bölge iki turlu ve projelerin önde yürüdügü bir sistemdir bu ülkelerde dünyaya yön veren ülkelerdir bagımsızlıga hizmedin yoluda siyaset arenasında insanlarımızı bagımsız düşündürtmek ve proje ve fikirler etrafında toplanmayı ögretmekten gecmektedir bu haberin bu manada ögreticiligi olabilirmi diye yapmıştık secmenler bu haberin hangi amaca hizmet ettigini tam tam anlayamamışlar her alde yorum yazmamışlar fıransadan sinopa katkı sagladıgınız icin teşekkür ediyorum türkiyede yaşamak isteyen herkezin mutlulugu ülkemizin bagımsızlıgının gonüllere verecegi hızur ve rahatlıgının yolu proje üretmek projelerin ne anlama geldigini kavramak ve projeleri alkışlamak yada ret etmekten gectigini anlamak tan gecmektedir bu yaklaşımn bir gün secme ve secilme kültürümüz olması dillegi ile okuyanlara ve halkımıza saygılar sunuyorum prof dr emin kuru