5
Mayıs
2024
Pazar
TRABZON

Acile başvuranların sayısı arttı

Bu yıl Ramazan’da oruç süresinin yaklaşık 15 saati bulduğu, sıcak hava ile birlikte beslenme aralıklarının değiştiği, kalp-damar ve tansiyon rahatsızlığı olanların sağlığını bu durumun ciddi şekilde bozabildiği belirtildi.


Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Özel İmperial Hastanesi Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kaan Kulan, bu yıl diğer yıllardan farklı olarak iftardan sonra veya hemen iftar öncesi acil servislere başvuran hasta sayısında artış olduğuna dikkat çekti. Ramazanda günlerin oldukça uzun ve sıcak olması, oruç tutanlarda özellikle çalışan kesimde fiziksel yorgunluğu arttırdığını kaydeden Doç. Dr. Kaan Kulan “Kan şekeri düşebilir, tansiyon sorunlarına ve ciddi sıvı kayıplarına yol açarak kalp hastalıklarında alevlenmeler görülebilir. Ramazan ayında özelikle sıcak geçen günlerde yeterli sıvı alamama, ter yoluyla vücuttan sıvı kaybı ve kan basıncında ani değişiklikler görülebilir. Buna bir de birden fazla sayıda kullanılan ilaçların alım zamanlarının değişmesi tansiyon kontrolünü bozabilir. Bu nedenlerle özellikle ağır hipertansif ve fazla sayıda ilaç kullanan, tansiyon kontrolü çok iyi olmayan hastaların ve gene aynı nedenle koroner arter ve kalp yetmezliği olan hastaların oruç tutmaları mutlaka doktor kontrolü ile yapılmalıdır. Koroner arter hastalığı bulunan kişilerde, mevcut damar darlığı nedeniyle vücuttaki bazı dengeler bozulabilir. Özellikle sıvı alımının bozulduğu sıcak günlerde kalbin beslenmesini sağlayan perfüzyonun bozulması sonucu salgılanan bazı hormonların kalbin hızını arttırarak ritm bozukluğuna neden olarak kardiyovasküler olayların artmasına ve alevlenmesine neden olabilir. Gene benzer şekilde iftar yemeklerinin ağır olduğu öğünlerde kanın büyük çoğunluğu hazım sisteminde yoğunlaşacağından kalbin kanlanması bozularak aynı alevlenmeler görülebilir. Ramazan ayının uzun sürdüğü günlerde özellikle kan şekerinin düşmesine neden olarak kalp hastalığı o olan kişilerde olası kalp krizi riski artabilir ve kalp yetmezliği alevlenebilir” dedi.
“İftar sofralarında aşırı tatlı tüketen kişilerde de glukoz-insülin dengesi bozularak kan şekerinin düşmesi ve sonucu olarak da kardiyak olayların alevlenmesi görülebilir” diyen Kulan, şu önerilerde bulundu:


“Herhangi bir hastalığı olsun ya da olmasın, uzun ve sıcak Ramazan günlerinde iftardan sahura kadar mutlaka günlük ihtiyaç olan 2 litre sıvı tüketimi karşılanmalıdır. Oruç tutarken sağlığı olumsuz etkilememek için şu önerilerde bulunabilinir. Sıcakta mecbur olmadıkça dışarıda fazla bulunmamaya özen gösterilmeli. İftarda ilk seferde mümkün olduğunca az yemek yenilmeli, öğün sayısı sahur da dahil olmak üzere en az üçe bölünmeli. İftar yemekleri hızlı yenilmemeli, yemek süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalı, gıdalar mutlaka iyi çiğnenmeli, hafif bir çorba ile ya da bir salata ile başlayıp bir süre ara verildikten sonra yemeğe devam edilmeli. Mutlaka sahura kalkılmalı. Bilinen bir hastalığı olanlar, oruç tutma kararını almadan önce mutlaka doktoruna danışmalı. Doktoru tarafından belli şartlarla oruç tutması uygun bulunan hastalar, belirtilen önlemlere ilaveten sürekli kullanması gereken ilaçlarını aksatmadan, hekiminin önerdiği doğrultuda ilacını almalı.”

İha
Yayın Tarihi : 4 Eylül 2009 Cuma 10:55:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?