5
Mayıs
2024
Pazar
TRABZON

Başbakan Erdoğan Trabzon'da

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine saltanat ve padişahlık yakıştırmasında bulunan CHP lideri Baykal'a gönderme yaparak, "Kendisi yıllardır girdiği her seçimi kaybediyor, saltanat kayığından bir türlü inmiyor, saltanatını bir türlü bırakmıyor" dedi.

 
Konuşmasına yerel yönetimlerde AK Parti'li belediyelerin başarılarını anlatarak başlayan Başbakan Erdoğan, Trabzon'un da 29 Mart'ta yapacağı tercihle bu belediyeler arasına katılacağını söyledi. Trabzon'un ne zaman güleceğini, ne zaman gürleyeceğini, ne zaman coşacağını, ne zaman da durulacağını iyi bildiğini belirten Başbakan Erdoğan, Trabzon'a çok önemli hizmet ve yatırımlar yaptıklarını, hiçbir zaman eli boş gelinmediğini ifade ederek, "Şimdi de Trabzon Belediyesi'ni kazanarak hizmete talibiz. Trabzon'u güzelleştirmeye, bir marka şehri yapmaya talibiz. İşte İstanbul, bizim idaremizde bu mega kent yaptığımız projelerle yaşanabilir bir kent haline geldi. İşte Antalya. Trabzon da bu yarışın gerisinde kalamaz, bu dev projelerden geri kalamaz, 21. yüzyıl vizyonundan geri kalamaz. İşte onun için Trabzon'da AK belediyecilik diyoruz, AK hizmet diyoruz, bu yerel seçimlerde merkezle bütünleşerek Trabzon'u dünyadaki çağdaş şehirler rekabetinde öne çıkarabilecek Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu diyoruz" diye
konuştu.

"BUGÜNE KADAR BİLDUKLERUMİ, ÖĞRENDUKLERUMİ TRABZON'A DA YAPALUM DA"
İstanbul, Antalya ve Gaziantep'i CHP'den devraldıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bütün bu illeri yokluk, mahrumiyet, sıkıntılar içinde devraldık. Borç, alt yapı, üst yapı, alt üst olmuştu. Böyle aldık ama kısa zamanda geleceğe hazırladık. On yılların ihmalini, beş yılda hallettik. Çünkü bizim şehirlerimize ilişkin vizyonumuz var, büyük düşünüyoruz. Biz belediyecilik birikimini şehirlerimize taşıyoruz. Bu kardeşiniz İstanbul'un belediye başkanlığından buralara geldi. Bugüne kadar bilduklerumi, öğrendiklerumi Trabzon'a da yapalum da. 29 Mart günü ne diyeceğiz? Bu benim sadece başbakan
olarak Trabzon'a 19. gelişim. Trabzon'a her gelişimde eli boş gelmedim, hep eli dolu geldim, açılışlar yaptım. Hükümetin eserlerini Trabzon'un hizmetine sundum. Bugün de açılış yapmaya, eserler kazandırmaya geldik. Soruyorum Allah aşkına Sayın Baykal buraya kaç kere geldi? Kendi belediyesinin işbaşında olduğu bu kenti kaç kez ziyaret etti? Acaba kendi belediyesinin yönettiği bu kentte kaç kez açılış yaptı? Ha geçenlerde bir tanesini görmüştüm, doğru. O da neydi? Kat karşılığı bir inşaat yaptırıyordu."
CHP lideri Baykal'ın ele avuca sığar bir proje ile meydanlara çıkmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Seçime 17 gün kaldı. Sayın Baykal'dan bugüne kadar ele avuca sığar bir proje duydunuz mu? Trabzon'a yönelik bir projesini duydunuz mu? Duyamazsınız çünkü beyefendi çok meşgul. Hakaret dağarcığını, küfür dağarcığını çok zenginleştirmiş bu arada. Yahu bir genel başkanın ağzından şu sesler çıkar mı? 'Bu hükümet telekulakta çok ileri gitti, ağzımızdan çıkanı dinliyor' diyor. O sizin işiniz Sayın Baykal. Devletin valileriyle konuşurken yes-no tuşuna yanlış basan, şaşıran sizdiniz. Ben dinlemedim sizi, siz kendinizi ele verdiniz. Bana ne? Kimin dinleneceğine, bu ülkenin yargısı karar veriyor. Gelip de bize buralardan çamur atma, yanlış ifadeler kullanıyorsun. Hükümete telefondaki görüşmelerde hakaret edilebilir, küfredilebilir. Yahu ağız tadıyla küfür edemiyoruz birbirimize diyor. Bir siyasi partinin genel başkanının meydanlarda söylediğine bakın. Bu nasıl bir parti genel başkanlığıdır? Sayın Baykal hiç
olmazsa bunları gece 12'den sonra şifreli kanallarda konuş da çocuklara kötü örnek olma. Ayıptır, yazıktır yaşına başına. Bu yaşa bu başa uymaz. Doğru değil bak bu çocuklar sonra seni hayırla yad etmez. Buna dikkat et, çok ayıp oldu. Milletim adına bunları duymaktan gerçekten sıkıldım, üzüldüm. Benim ülkemde böyle genel başkanlar da varmış" diye konuştu.

"29 MART AKŞAMI BİR DERS DAHA ALACAKSIN"
Baykal'ın 29 Mart akşamı sandıkta bir ders daha alacağını savunan Başbakan Erdoğan, "Bana 'AK Parti yüzde 52'yi yakalayamazsa, kaybetti demektir' diyor" dedi. Bu sırada alandan 'yüzde 100" sesleri yükselince Başbakan Erdoğan, "Hay ağzınız bal yesin, ne diyeyim" diye karşılık vererek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yahu sana ne bizim yüzde 52'mizden. Sen ne alacaksın, bir onu söyle. Ben diyorum ki eğer AK Parti birinci parti olamazsa ben siyasette yokum ama eğer sen birinci parti olamazsan bu işi bırakmaya var mısın? Sayın Bahçeli sen var mısın? Ama cevap yok. Yahu sandalyeye bir yapıştılar, bir yapıştılar sandalye onları atmak istiyor, bunlar atmıyor. Barajın altında kalıyorlar, gene aynı. 29 Mart bunun güzel cevaplarından biri olacak."
Muhalefetin ekonomiyle ilgili söylediği şeylerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Dürüst konuşmuyorlar, Türkiye'nin borcu çoğaldı diyorlar. Doğru konuş bana, oranla konuş. Biz göreve geldiğimizde GSMH'nın kamu net borç stoku neydi? 100 liranın 64 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 25 lirası borç. Doğru konuş yahu. Ama bunlar doğru konuşmaya alışmamış. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, bununki yatsıyı bulmayacak. Çünkü bu akşamın yatsısı değil, 29 Mart ama şimdiden söndü. Günlerdir
meydanlarda bunu konuştular. Biz iktidarı hangi partilerden aldık biliyorsunuz. MHP, DSP, ANAP'ı söylemeye gerek var mı? Yok. Bize iktidarı verdikleri zaman enflasyon yüzde 30 idi, şimdi 7,7. Otuz mu büyük 7.7 mi? Kaç puan düştü? 22 puan. Kim düşürdü? AK Parti iktidarı düşürdü. Faiz ne idi? Yüzde 63. Şu anda 14'e düştü. Aradaki fark 50 puan. Kimin cebinden çıkıyordu bu faiz? Benim Trabzonlu kardeşimin cebinden çıkıyordu. Şimdi kimin cebinde kalıyor? Benim Trabzonlu kardeşimin cebinde kalıyor. Bunlar sürekli
karşılıksız para basıyorlardı şimdi yok. Geçti o iş, o devir kapandı. Çünkü o hırsızlıktır, bu hırsızlığı AK Parti iktidarı yapamaz ama bizden öncekiler yaptılar. İMF, İMF diyorlar, imzayı atın diyorlar. Kusura bakmayın milletimin ülkenin menfaati ne gerektiriyorsa biz onu yaparız" ifadelerini kullandı.

"GİRDİKLERİ HER SEÇİMİ KAYBETTİLER, AMA SALTANAT KAYIĞINDAN İNMİYORLAR"
Kendisini padişahlık ve saltanat yakıştırmasıyla eleştiren muhalefete cevap veren Erdoğan, "Çıkıp meydanlara beni saltanatla padişahlıkla suçluyorlar. Benim ne işim var padişahlıkla? O devir kapandı, benim böyle bir derdim yok. Kendisi yıllardır her seçimi kaybediyor o saltanat kayığından inmiyor, saltanatını bir türlü bırakmıyor. Benim Trabzonlu hemşehrilerimizin bir lafı var: 'Baykal nereye giderse oranın horonunu oynar' diye. Geçenlerde Giresun'a gitti orada bir şeyler yaptı. Dedi ki, 'Hükümet fındıktan 3 katrilyon görev zararı yaptı' Bakın biz fındıkta 3 katrilyon görev zararı ödemedik, böyle bir şey yok. Biz göreve geldiğimizde yaklaşık 2 katrilyonluk FİSKOBİRLİK'in borcunu sildik, o doğru ama bizim ondan sonra TMO'yu FİSKOBİRLİK'in sıkıntıları sebebiyle devreye soktuk. Çünkü piyasada çok ucuza vatandaşın elinden bu fındık alınıyordu bunu makul bir noktaya getirelim diye TMO'yu devreye soktuk. Anlamak mümkün değil, az fiyat verirsen az fiyat verdi diye, yüksek fiyat verirsin o zaman da görev zararı yaptı diye eleştiriyorlar. Dalgaya göre kürek çekmek, bunun siyaset mantığı bu. Hani bir Trabzon türküsü var ya, 'Oy kadırga kadırga, Cuma gelmedi mi, senin bu yalanların daha tükenmedi mi' Bunlar ne zaman tükenecek, 29 Mart'ta tükenecek" şeklinde konuştu.
Konuşmasında medyaya yüklenen ve CHP'nin yandaşı olmakla suçladığı bir grup medyayı yalan yanlış haberler yaparak milleti aldatmaya çalışmakla eleştiren Erdoğan, bu gazetelerin alınmamasını isteyerek şunları söyledi:
"Sadece Baykal'ın değil bir de onun yandaş medyası var. CHP yandaşı medya var. Şahsıma, aileme ve partime yönelik asılsız iddialar yayınlıyorlar. Baykal'la ele verdiler bize haksız şekilde saldırıyorlar. Ben de diyorum ki yalan yanlış haber yapan bu gazeteleri almayın. Bunları ademe mahkum edin, almayın bunların gazetelerini. Ben sivil inisiyatifle hareket ediyorum, bir siyasi partinin lideriyim diyorum ki 'Yalan haber yapan bu gazeteleri almayın, felaket tellallığı yapıyorlar bunları almayın' Baykal onların, Ergenekon'un avukatlığını yapıyor, 'Ben onların avukatıyım' diyor. Ben de milletimin avukatlığını yapıyorum aramızdaki fark bu. Eğer ezilmişlerin mazlumların avukatlığını yapabiliyorsam bana ne mutlu. Ülkemde de ülkemin dışında da yaptığım iş bu. Birkaç haftadır yeni bir strateji belirlediler. Miting miting dolanıyorlar, bir vatandaş bir bakanımın elini sıkmamış. Flaş haber. Öyle mi? Bir öğrenci bakandan burs istemiş azarlanmış, mitingde bir vatandaş pankart açmak istemiş engellenmiş. Flaş haber.
Dün bir şiir okudum alakası olmayan bir yere çektiler. Köşe yazarları hakaret yazıyorlar. Siz zaten maaşlı memursunuz, bu doğaldır. Ne kadar para alıyorsanız o kadar hakaret ediyorsunuz. Olan bu. Gelinen noktaları, yapılan işleri anlatan yok. Ama benim halkım her şeyi biliyor. İşte küresel ekonomik kriz. Bu kriz Türkiye'de çıkmadı, Amerika'da başladı, Avrupa'ya geldi ama biz karamsar değiliz gayet iyi yönetiyoruz. Onlar konuşuyor. Eksiklerimiz olabilir, doğrudur. Gören varsa, önerisi olan varsa gelsinlerilgili bakanlarım ile konuşsunlar."


"Bu can bu tende oldukça, biz dimdik ayaktayız hiç merak etmeyin" diyen Başbakan Erdoğan, "Ama ben de sizden Trabzon'da belediyeyi istiyorum ha. İlçeleriyle, beldeleriyle istiyorum, onun için durmak yok. Buradan ayrıldıktan sonra öyle gidip evde yatmak yok, ben yatmıyorum siz de yatmayacaksınız. Bak burada ne yazıyor 37. miting. Onlar nerede? Biz gideyruk onlar geliy arkadan yali yali. Onun için son kararı siz vereceksiniz" dedi.


Trabzon'un CHP'li Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu'nun güler yüzlü ve iyi bir insan olduğunu, ama belediyeciliğin farklı bir iş olduğunu dile getiren Erdoğan, "Turizmde güler yüzle insanları karşılarsın iyi hoş ama belediyecilikte alt ve üst yapısıyla şehri değiştireceksin. Bu ufkun olacak. Bu önemli. Şimdi 5 yıllık belediye başkanlığımda şunu şunu yaptım, kente şunu şunu kazandırdım dediğiniz kaç tane vizyon projeniz var önce buna bakacağız" diye konuştu.
Partisinin Türkiye'ye ve Trabzon'a yaptığı hizmetleri anlatan Başbakan Erdoğan, miting alanına dönerek "Ayşe ana, Fadime ana isteduğun hastaneye gidey misun? diye sorunca alandan tezahüratlar yükselmeye başladı. Tezahüratların uzun süre kesilmemesi üzerine Başbakan Erdoğan gülerek '"One minute, one minute" şeklinde karşılık verdi.
Mitinge Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, milletvekilleri ve parti yöneticileri katıldı.
 

iha
Yayın Tarihi : 11 Mart 2009 Çarşamba 20:21:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?