Basına güven toplantısı Trabzon'da yapıldı

Türkiye’de son dönemlerde yolsuzluk, rüşvet gibi birçok olumsuz durumun güvenilmez olduğu söylenen medya sayesinde ortaya çıkartıldığını kaydeden Kurt, "Bütün bunlar o güvenilmez olduğu söylenen ve eleştirilen medya olmamış olsaydı acaba ortaya çıkar mıydı? Ben basının güvenilirlik açısından iddia edildiği gibi alt sıralarda yer aldığına inanmıyorum. Basın mensupları edindiği bilgi ya da haberi aktaran haberler yapar. Bilgi ya da haber aldığı kaynakta bir yanlışlık varsa bu durumda yapacak fazla birşey kalmıyor" dedi.

Basında güven tartışmalarının yapılmasında önemli bir sebebin gözden kaçtığına dikkat çeken Kurt, "Son yıllarda medyanın birkaç büyük sermaye grubunun eline geçmiş olması güven olayını ister istemez ön plana çıkarıyor. Bakıyorsunuz yazılı ve görüntülü basın organlarının büyük kısmı bu sermaye gruplarının elinde. Bunların medyayı istediği gibi yönlendirdiği ve istedikleri yönde haber yaptırdıkları yönünde bir izlenim oluşuyor. İşin özü aslında bu, fakat bu nokta dikkatlerden kaçıyor" diye konuştu.

Herşeye rağmen Türkiye’de basının demokrasilerin şartlarından olan çoksesliliği temsil edebildiğini ifade eden Kurt, "Haberin güvenilir olması demek bütün yayın organlarında aynı şekilde yer alması demek değildir. Bir konu hakkında değişik bakış açılarından bakılarak haberler yapılabiliyor. Misalen Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik çalışmaları hakkında lehte de aleyhte de yayın yapan medya organları var. Birinin ak dediğine diğeri kara diyebiliyor. Bunu bir güvensizlik nedeni olarak değil, demokrasilerdeki çoksesliliğin gereği olarak görmek gerektiğine inanıyorum" şeklinde konuştu.

Kurt, yeni basın kanununda ağır cezalar ve tekzip müessesesi bulunduğunu belirterek "Yani yalan ve yanlış habere karşı mahkeme yolu açık. Bu da basını kullanarak ’Ben her istediğimi yapabilirim’ şeklindeki bir anlayışı ortadan kaldırıyor. Delillerini, kaynağını göstermeden haber yapamazsın. Ancak basını güvensizlikle suçlayan insanlar da kendileri açısından olumlu bir haberi duyurmak istediklerinde basını kullanmak, olumsuz durumlar ortaya çktığında ise olayların dışında tutmak istiyorlar. Bu güvenilir bir hareket midir?" açıklamasını yaptı.
"Ülkedeki diğer kurumlarda olduğu basın da da güvenilmeyecek ve işini kötüye kullanan insanlar olabilir" diyen Kurt, "Basın organları ya da kişiler zaman zaman grup menfaatleri yönünde davranabilirler. Fakat kişilerin yaptığı hataları kurumlara maletmek doğru değil. Basın herşeye rağmen vazgeçilemeyecek bir kurumdur. Ben basının Türkiye’de güven açısından en önde gelen üç kurumdan biri olduğuna inanıyorum" dedi.