Dink cinayetinden sonra tüm gözlerin çevrildiği Trabzon, dünya basının ilgisini çekmeyi sürdürüyor. New York Times, "milliyetçi şiddet" ile de anılan Trabzon’un diğer bir yüzünün de bulunduğunu belirterek, İl için "bir minyatür İstanbul" dedi. Le Monde ise Trabzon’un BBP İl Başkanı Yaşar Cihan’ın "Bu gençler, çok iyi idiler, çok saygılı idiler: ellerimizi öpüyorlardı ancak bizden daha radikal oldular ve üç yıldan beri onları sadece sokakta görürdüm" dediğini yazdı. Cihan, "ABD, Türkiye’nin doğusunu, AB ise, Türkiye’nin batısını işgal etmek istiyor. Buna izin vermeyeceğiz" şeklindeki sözlerine yer verdi.

TRABZON: AŞIRI MİLLİYETÇİLİĞİN KALESİ

Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde, "Trabzon, aşırı milliyetçilerin kalesi" başlıklı haberinde bir zamanlar bölgenin en büyük limanı olan Trabzon’un artık merkezi lüks mağazalar ve eski çarşı ile canlılık bulan "Küreselleşmiş sıradan bir kent" olduğunu öne sürdü. Gazete, Trabzon için "Çoğu kadının başörtüsü kullanmadığı, gece bile lokanta ve kafeteryalar arasında gezdiği için daha laik bir görüntüsü olması dışında birçok Türk kentine benzediğiöni savundu. 

"O zaman neden Trabzon" sorusunu da soran gazete, kentte son dönemdeki şiddet olaylarına işaret ederken, Erhan Tuncel’in polis ve jandarma muhbiri olduğu, Dink cinayetinin ardından "derin devletöin bulunduğu iddialarına dikkat çekti. Ancak suçlamaların BBP İl Başkanı Yaşar Cihan’ı pek rahatsız etmediğini öne süren gazete, Cihan’ın açıklamalarına da yer verdi.

'ABD, TÜRKİYE’NİN DOĞUSUNU İŞGAL ETMEK İSTİYOR'

Yaşar Cihan, Yasin Hayal’ın McDonald’s saldırısından sonra kendisinden para aldığı iddialarını kesin bir dille yalanlarken "Bu gençler, çok iyi idiler, çok saygılı idiler: ellerimizi öpüyorlardı ancak bizden daha radikal oldular ve üç yıldan beri onları sadece sokakta görürdüm. Ben artık onları ılımlılaştıramazdım" diye konuştu.
Trabzon’da 600 yabancı ajanın bulunduğunu ileri süren Cihan, "ABD, Türkiye’nin doğusunu, AB ise, Türkiye’nin batısını işgal etmek istiyor. Ancak buna izin vermeyeceğiz" dedi.
Le Monde’ye göre, Cihan ayrıca, Dink cinayetinin Türkiye’ye zarar verdiğini belirterek, sorumlular için "düşmanlarımızın arasında aranmalı, örneğin Hrant Dink’in kendisinin de eleştirdiği Ermeni diasporada" şeklinde konuştu.
Le Monde, "Bu paranoyak vizyon, daha az karikatürize versiyonları ile Türkiye’de ve özellikle Trabzon’da bu küçük partinin sempatizanlarından çok daha geniş bir çevre tarafından paylaşılıyor" ifadesini de kullandı.

TRABZON’UN DİĞER YÜZÜ ORTAYA ÇIKIYOR

New York Times gazetesi, son dönemde "milliyetçi şiddet" ile de anıldığını, Dink cinayeti zanlılarının bölgede gerçekleştirilen bir dizi suç ile bağlantılarının araştırıldığını belirtti. Ancak "Trabzon’un diğer yüzü de ortaya çıkmaya başlıyor" diyen gazete, Trabzon’un artık çarşıları, "görkemli kültürel hazineleri" ve diğer mükemmel unsurları ile tanınmaya başladığını kaydetti.
Trabzon’un şimdiden Karadeniz’de gezen lüks gemilerin de demirlediği bir liman olduğunu ancak bu gemilerin inen turistlerin Trabzon’u gerçekten çekici kılan unsurları kaçırdığını kaydeden gazete, Trabzon’un antik merkezi, taşlı sokakları ve eski tahta evleri ile "Minyatür İstanbul" olduğunu yazdı.

BBP: "ŞUURSUZ VE ÇILGIN BİR SALDIRININ HEDEFİYİZ"

Büyük Birlik Partisi(BBP), Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti zanlılarıyla BBP’liler arasındaki ilişkileri ortaya koyan haberlere, "Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, Türk milliyetçiliğine ve partimize karşı kötü niyetli bir planın uygulaması olan şuursuz ve çılgın bir saldırı başladı" diye tepki gösterdi.
BBP’nin Antalya’da parti ve teşkilat yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği 4 günlük kampın ardından bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, "Türkiye’nin üniter ve milli devlet yapısının sürdürmenin yolu Türk Milliyetçiliğidir. Türk milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti’nin temel harcıdır,onun kurucu unsurudur. Biz Türk milliyetçiliğinin, Türklük bilinci ve İslam inancı ile yüksek Türk kültürü esaslarında oluştuğuna inanırız. Kendisini Türklüğe bağlı hisseden herkesi Türk olarak biliriz" ifadelerine yer verildi.
Bildirgede Dink cinayeti zanlıları ile BBP’liler arasındaki ilişkilerle ilgili haberlere de şöyle tepki verildi:
"son günlerde, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına , Türk Milliyetçiliğine ve partimize karşı yapılan saldırıları kötü niyetli bir planın uygulamaları olarak görüyoruz. Amaçları, Türkiye’yi temel değerlerinden kopararak, vatani ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün bozulmasının yolunu açmaktır. Bu şuursuzca, çılgınca saldırılara Başbakan’ın da katılmasını; milli kültürümüzü, milliyetçiliğimizi ve milli devletimizi yıpratmayı hedef almasını son derece tehlikeli bir süreç olarak görüyoruz." Bildirgede, "Kıbrıs’ın elde çıkarılmasının yolunu açan, üniter milli devlet yapısını bozmayı hedefleyen, etnik bölücülüğü, kültürel ayrışımı esas alan, milli güvenliği tehlikeye sokan" AB’ye giriş sürecinin durdurulması çağrısı yapıldı.

BBP’NİN İSTEDİĞİ CUMHURBAŞKANI

BBP’nin Cumhurbaşkanının halkın seçmesini savunduğu ancak buna yönelik değişimin gerçekleştirilmediği belirtilen bildirgede, "Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimini, toplumun huzurunu bozacak ve derin çatışmalara yol açabilecek bir duruma getirmeyi sakıncalı buluyoruz. Çözüm, TBMM’since bulunmalı;halkımızın manevi değerlerine, demokrasiye ve cumhuriyet kazanımlarımıza uygun, temsil yeteneği yüksek bir kişi seçilmelidir" denildi.