Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, kendisine güvenenleri mahçup etmeyeceğini, önlerindeki iki lig maçını kazanmaları halinde Şampiyonlar Ligi hesapları yapabileceklerini söyledi. 

Trabzonspor Teknik Direktörü Ziya Doğan, ligtv.com.tr'ye birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu. Trabzon'da mutlu olduğunu ve insanların futbolu iyi bildiğini söyleyen Ziya Doğan, "Tüm eleştirilerin en üst seviyeye çıktığı dönemde halkın bize karşı ilgisi alakası ve güveni hiç sarsılmadı. Bu bir teknik direktör için gurur verici bir olay. 7 maçı üst üste kazanamadık. O dönemde bile inanın Ziya Doğan'a güven fazlasıyla vardı. O anlamda çok şey yaptık yani yıldızımız barıştı Trabzon ile. Benim 8 yaşında İstanbul'a gitmeme rağmen yöremden kopmamam, oradaki köylülerimle, halkın içinde beraber olmamın burada onları anlamam açısından bana çok önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Çünkü insan ayırt etmem, insanların hepsini severim. Sevmediğim insan tarzları var. Bunu da net olarak yüzlerine söylerim. Yanlışlarını ve sevmediğimi de çok rahatlıkla söylerim. Onun için burada ben mutluyum" dedi. 

Trabzon'da teknik direktörlük yapmanın diğer şehirlere göre zor olduğunu söyleyen Doğan, şöyle konuştu: "İnsanlar çok şartlanıyor. 23 yıl şampiyon olunamıyorsa bu bir günde gelişen bir olay değil. Yıllara dayalı bir özlem var. 1996 yılında şanssız bir şekilde şampiyonluğu kaybettikten sonra bir moral çöküntüsü içerisine girdi Trabzonspor. Ondan sonra da her sene işte bu ilgi alaka karşısında Trabzon'da yeniden bir yapılanma dört dörtlük olmadı. Bugün Ajax takımına bakıyorsunuz zaman zaman Hollanda'da önce bir iskelet oluşturuyor, bu 3-4 sene bir süreç alıyor, ondan sonra da bir bakıyorsunuz Avrupa kupalarında piyasaya çıkıyor. Bunu yıllardır uyguluyor." 

Türkiye'de insanların çok sabırsız olduğunu belirten Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trabzonspor 6 kez şampiyon olduktan sonra hep çıta yüksek. Çıta yüksek olduğu için de her sezon başı transferde ne yapıp ne edip şampiyon olma parolasıyla giriyor. Çok şartlandırıyor halkını, medyasını. O günün şartlarında bazen insanlar kalkıp diyebilmeli ki biraz zamana ihtiyacımız var, bu zaman içerisinde efsane Trabzonspor tekrar gelecektir. Ama bunu demeye kimse cesaret edemiyor. Çünkü kamuoyu onu kabul etmiyor. Onun için de burada her şeyi ince eleyip sık dokuyup çok doğru kararlar verip hata yapmamak gerekiyor. Bu da bir kere yönetim, futbolcu ve teknik adamlar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Futbolcu bu baskıyı kaldıramıyor sonuçta bu süre zarfında çalkantılar oluyor. Bu çalkantılar da camiayı olumsuz etkiliyor. Bunun sebepleri bu. Yoksa Trabzonspor benim geldiğim dönemde de şampiyon olabilirdi. Ben bıraktıktan sonra Şenol Hoca zamanında şampiyonluğa çok yakındı. İkisinde de Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme oynamaya hak kazandı" 

Bu sezon hakem hataları nedeniyle 9-10 puan kaybettiklerini, bu puanların şampiyonluk yolunda çok önemli olduğunu anlatan Ziya Doğan, şöyle konuştu: "Kötü dönemlerimizde soğukkanlı olup paniğe girmemiş olsaydık ve hakemler de 3-4 maçta net biçimde takımı etkilemeseydi. Bilerek asla etkilemiyor ama bazen denk geliyor. Şimdi bakın bu hatalarla 9 puan 10 puan etkileyen, kesinlikle alması gereken maçlar vardı. Bu kötü takım denilen Trabzonspor şampiyonluğun en iddialı takımlarından biri olabilirdi. Biraz da tesadüfler takımı o duruma getirdi. Trabzon'da ticaret hayatı duruyor Trabzonspor yenildiği zaman. Bu kadar gündemde olmanın sıkıntısını yaşıyor Trabzonspor camiası. 23 yaşındaki, 25 yaşındaki genç oyuncuların üzerine fazla gidiliyor. Önce bir soğukkanlı olmayı öğreneceğiz. Ama Karadeniz insanının yapısında heyecanlılık var. En idealin kısa sürede olma isteği var. Onun sıkıntılarını yaşıyoruz." 

Gelecek sezonun hedeflerini konuşmak için erken olduğunu ve öncelikle bu sezonu en iyi yerde bitirmek istediklerini belirten Ziya Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an önümüzdeki senenin hedeflerini konuşmak için çok erken. Önce bu seneyi istediğimiz yerde bitirmek gerekir. İnsanlar bu seneye bakıyor önce. Teknik direktörlerin kaderi de o sezon yapacağı başarıya başarısızlığa göre belirlenecek. Onun için biz uzun yıllar çalışacakmışız gibi hazırlamak zorundayız kendimizi, çalışmamızı. Yarının ne getireceği Türk futbolunda belli değil. Kim ne derse desin saha sonuçları burada rol oynuyor. Bu arada biz mutlaka önümüzdeki senenin de planlarını da yapacağız ama bunu yapmak için bu sene başarılı olmak lazım. Başarılı geçmesi lazım. Dediğiniz gibi 1., 2., 3. olarak ya da Türkiye Kupası ile Avrupa'ya çıkmak. Burada bir hedef koymak da gerçekten zor. Şimdi önümüzde 2 tane deplasman var. Konyaspor ve Galatasaray. Bu maçları da kayıpsız atlatırken lig 2.'liği ve 3.'lüğünün hesaplarını yaparız. Hedef o. Takımıma güveniyorum" 

Avrupa'da teknik adamların uzun yıllar takımlarında görev yaptıklarını, Türkiye'de bu konuda büyük sıkıntılar olduğunu anlatan Ziya Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'de son yıllarda belki bir örnek oldu Trabzonspor. Bana inandı ve sonuna kadar da yanımda oldu. Ben bir basın toplantısında 'Teknik adamlar Türkiye'de başarısız olduğu zaman yalnızdır, yalnız kalır, özellikle tek başına kalır' dedim. Ama ben bunu Trabzonspor'da yaşamadım. Bizi yalnız bırakmadılar. Yönetim Kurulu da o konuda istikrardan yana tavır aldı, bu bir gelişmeydi. İşte ben onun için diyorum ki 2. yarı çok başarılı olmamız lazım." 

Galatasaray'ın bunu yaptığını belirten Doğan, şöyle konuştu: "Fatih Terim'in çok başarısız olduğu dönemde aynı şekilde arkasında durdu ve sonra 4 yıl şampiyon oldu. Sonrasında da UEFA Kupası'nı aldı. Şimdi ben demek ki burada şanslılardan bir tanesiyim. Sağduyulu bir Yönetim Kurulu'na sahibiz, burada taraftar da bize destek oldu. Belki kredimiz onların gözünde fazlaydı, sağolsunlar. Çünkü daha önceki yıllarda çok önemli, yani 27 maçın 24'ünü kazanmış takımın teknik direktörüydüm. Oradaki kredimi ve benim çalışma şartlarımı, çalışma ortamımı ve özverimi görmüş olabilirler, bundan dolayı da olumlu bir şekilde taktir ettiler bizi. Biz de iyi sonuçlar almaya devam ederek bu güvene layık olmaya çalışacağız" 

Medyada bir kısım insanların yalanla beslendiğini dile getiren Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Medyada yalan yanlış bazı insanlar var. Yalanla besleniyor. Attığı yalana kendileri bile inanıyor. Bunları sevmem. Aklı başında oturaklı, okuduğun zaman sana bir şeyler katabilen, doğru habercilik yapan bu işi saygı duyarak yapan insanlar da çok bu ülkede. Ama ben de hep isterim ki yalan yanlış insanlar, o kaliteli insanlara zarar vermesin. Medyanın içerisinde yanlış yapanlar kaliteli insanlara zarar veriyor. Bunun önüne geçilmesi lazım. Benim ağzımdan çıkmayan demeçler yazılıyor. O demeçleri beğenmeyen insanlar köşe yazısı yazıyor. Üzülüyorum"