Fındıkta alarm çanları çalıyor

Türkiye’de 2003 ve 2004 ürünü fındık rekoltesinin düşük olmasının etkisiyle iç ve dış piyasada rekor düzeye ulaşan fındık fiyatlarının, geleceğe yönelik olarak değerlendirilmesi ve yaşanabilecek olumsuzluklara karşı tedbir alınması gerektiği bildirildi.

Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Yönetim Kurulu Başkanı Sebahattin Arslantürk, fındık piyasasını bugünkü fiyatlara bakarak geleceğe yönelik olarak iyi değerlendirmek gerektiğini söyledi. Piyasada fındık fiyatlarının arz-talebe göre oluştuğunu ifade eden Arslantürk, "Son 2 yılın ürünün az oluşu nedeniyle talebe bağlı olarak fiyatlar yükselmiş, hiç kimsenin dahi tahmin edemeyeceği astronomik bir düzeye ulaşmıştır. Bu durumun iyi tahlil edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması lazımdır. Bugün ulaşılan fiyatlar göz önünde bulundurularak, bundan sonraki yıllar içinde aynı beklentinin içine girilmesi özellikle üretici açısından hüsran olabilecektir" dedi.

"Piyasa yapıcıları Türk fındığının geleceğini düşünmesi gerekir" diyen Arslantürk, "Bugünkü fiyatlar nedeniyle gelecekte daha büyük beklenti içine girenler yanılgıya düşerler. Çünkü, fındık sadece Türkiye’de üretilmiyor. Başta ABD ve bazı Avrupa ülkeleri olmak üzere, doğumuzda da üretim alanları var. Yüksek fiyatlar bu ülkelerdeki dikim alanlarının artmasını adeta teşvik ediyor. Piyasada (regülatör görevi yapacağız) diye yer alan Fiskobirlik yöneticileri iyi düşünmelidirler. Üreticinin menfaatini düşünmek sadece bugüne yönelik politikalar üretmek değildir. Geleceği de düşünmek, üreticiyi zarar ettirmemektir. Fiskobirlik yöneticileri fiyat yükselmesine çanak tutuyorlar. Üreticiyi korumak sadece fiyatla olmaz" diye konuştu.

Fiyatların yükselmesinin fındık dikim alanlarını arttırmaya başladığını, normal şartlarda var olan arz fazlasının böylelikle daha da artacağını vurgulayan Sebahattin Arslantürk, "Bundan da en büyük zararı Türk üreticisi görecektir. Çünkü, bugünkü şartlarda dünya üretiminin yüzde 75’ini sağlayan Türkiye’dir. Bu nedenle, bu konuyu en çok düşünmesi, yarın oluşabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırmak için politikalar üretmesi gereken de Türkiye’dir. Fiyatın rekor düzeye ulaşarak, kentalde bin doların üzerine çıkması, fındığı kullanan sanayiciyi de yeni arayışlara yöneltmeye başlamıştır. Şimdiden sanayici fındık kullanımı ile ilgili yeni reçeteler üretmeye başladı. Bazıları fındığı kullanma oranını azaltıyor, bazıları alternatif ürünlere yöneliyor. Bu durum ihraç ettiğimiz fındığın büyük bölümünün sanayide kullanılması nedeniyle tehlike arz etmektedir. Avrupalının bu hareket tarzı Türk fındığının geleceğine darbe vuracak niteliktedir" şeklinde konuştu.

Arslantürk, fındığı yetiştiren ve ticaretini yapan insanların gelişmeler karşısında günlük tedbirler alma yerine, ortak akıl oluşturup geleceğe yönelik çalışmalarda bulunması gerektiğini kaydederek şunları söyledi:

"Yoksa, (ortaklarımın haklarını koruyorum. Üreticiyi savunuyorum. Fındığın fiyatını yükseltiyorum) gibi gerekçeler doğru değildir. Üreticinin hakkı ve Türk fındığının Dünyadaki hakimiyeti sadece fiyatla korunmaz. Bugün 90 ülkeye çıkan pazarın arttırılması, 550 bin ton kabukluya ulaşan ihraç miktarımızın düşmemesi, rakiplerimizin yeni dikim alanları oluşturarak kazancımıza ortak olmaması için de çaba sarfedilmesi gerekir ki, bunlar fiyattan da önemli unsurlardır"