Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Başkanı Sabit Sabır, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve FİSKOBİRLİK’in stoklarında bulunan fındığın yağlığa ayrılmasına karar vermek için henüz erken olduğunu söyledi.

TMO’nun stoklarında bulunan 160 bin tonun yanı sıra, FİSKOBİRLİK’in stoklarındaki 80 bin ton dolayındaki 2006 ürünü fındığın da, piyasa üzerinde olumsuz baskı oluşturmaması için yağlığa ayrılması amacıyla Hükümet tarafından çıkarılması gündemde olan kararnameyle ilgili tartışmalar sürüyor. Konuyu değerlendiren KFMİB Başkanı Sabit Sabır, stoklardaki fındıkların yağlığa ayrılması için şu anda çok erken olduğunu belirterek, “Önümüzdeki yıl iklim şartları çok menfi geçmez ise, TMO’nun 160, FİSKOBİRLİK’in ise 80 bin ton dolayındaki stokta bulunan fındıkları, eninde sonunda yağlığa ayrılacaktır. Ancak yine de fındığın yağlığa ayrılması kararının alınması için şu anda erkendir. Çünkü, fındık gelecek yıl çok az olursa bu fındıklar pazarda kullanılabilir” dedi.

Devletin, spekülasyonları önlemek amacıyla TMO eliyle piyasada yer aldığını hatırlatan Sabit Sabır, şu anda uygulanan politikayı eleştirerek stokçuluk ve spekülasyonun önlenmesi için TMO’nun stoklarındaki 2006 ürünü fındığı gecikmeden satışa çıkarması gerektiğini savundu. TMO’nun fındık alım fiyatının, ihracata ters etki yapacağını da kaydeden Sabır, “Dünyada fındık yetiştiren rakip ülkeler olan İtalya, ABD, Gürcistan ve Azerbaycan fındık üretimlerini teşvik etmektedirler. Bu yanlışın daha ciddi sonuçlar getirmesini önlemek için TMO hiç gecikmeden, stoklarındaki 2006 ürünü fındıkların satış fiyatını alış fiyatının biraz üzerinde bir seviyede olmak kaydıyla satışa çıkarmalıdır. Bundaki gaye, 2007 üründe stokçuluk ve spekülasyonu önlemek ve ihracat akışını normalleştirmektir. Bu suretle rakiplerimize de daha fazla avantaj sağlamamış oluruz” diye konuştu.

TMO’nun bu şekilde bir uygulamaya gitmemesi halinde, halen fındıkla ilgisi olmayanların bile fındık alarak stok yapacağını ve stokçuluğun artacağını iddia eden Sabır, bunun neticesinde de fındık ihracat artışının engelleneceğini ve sezon sonunda, ihracat miktarlarının düşük bir seviyede gerçekleşeceğini dile getirdi.

Türkiye’nin fındık politikasının ‘yüksek fiyat-az tüketim’ değil, aksine rakip ülkeleri, hatta ikame ürün olan bademi de zora sokacak bir fiyat seviyesi ile elde stok bırakmama hedefine yönelik olması gerektiğini savunan Sabit Sabır, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hedef, normal fiyat-çok tüketim olursa, Türk fındığının tamamına yakını ihraç edilmiş olunur. Önümüzdeki yıllarda da bu hedefe kolaylıkla ulaşırız. Bu hedefe varıldığında da fındık ihraç fiyatları, ilk birkaç yılın aksine,çok daha yüksek olabilecektir. Dünya tüketimini, Türkiye ve dünya üretimi seviyesine çıkarmadıkça, arz fazlası fındık her zaman Türkiye’de kalacaktır. İstesiniz de istemeseniz de bunlar yağ olacaktır.”

Fındıkta yaşanan sorunların çözümü için Devletin fındığa fiyat vererek alımdan vazgeçmesi gerektiğini öne süren Sabır, “Fiyatların arz ve talebe göre belirlenmesine müdahale edilmemelidir. Bu durumda mağdur olabilecek üretici de doğrudan gelir desteği veya prim sistemi ile Devlet tarafından sübvanse edilebilir. Söylediklerimizin doğruluğunu, zaten sektörde 40 yıldır yapılan yanlışlar ortaya koymaktadır” şeklinde konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 19 Eylül 2007 Çarşamba 11:30:36