30
Nisan
2024
Salı
TRABZON

Grip salgını uyarısı

Grip salgınlarının genellikle Kasım-Mart ayları arasındaki dönemde etkili olduğu ve hatta ölümlere neden olabildiği belirtildi.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, gribe solunum yollarında yerleşen Influenza A, B ve C virüsleri neden olduğunu ifade ederek "Grip, yüksek ateş ve yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden; toplumda aynı anda birçok kişiyi hasta eden, çok sayıda ölümlere yol açan, kolay yayılabildiğinden bilhassa sonbahar ve kış mevsiminde salgınlar yapan bulaşıcı bir hastalıktır" dedi.

Influenza B virüsünün çok nadiren salgın yaptığını ve genellikle daha hafif seyrettiğini kaydeden Prof. Dr. Özlü, "C virüsü ise hemen hiç salgın nedeni olmaz. Grip salgınlarına yol açan virüs asıl olarak Influenza A'dır. Bu virüslerin özelliği, çok kolay bulaşabilmesi ve toplumda aynı anda birçok kişiyi birden hastalandırabilmesidir. Kuşlar, atlar ve domuzlarda da hastalık görülebilmekte ve hastalığı insanlara taşıyabildikleri bilinmektedir. Ancak, asıl olarak virüsü taşıyan hasta kişilerin solunum yolu sekresyonlarıyla ve bunlarla bulaşmış eşyalar vasıtasıyla yayılmaktadır. Çok kolay bulaşmakta ve hızla yayılmaktadır. Özellikle okullar, yurtlar, kışlalar, kahvehaneler, huzur evleri gibi kalabalık ve topluca yaşanan ortamlar hastalığın yayılmasında önemli rol oynar" diye konuştu.

Prof. Dr. Özlü, salgınlardan korunmanın çok zor olduğuna dikkat çekerek "Salgınlar sırasında ilk planda genellikle arkadaşlarından mikrobu alan okul çocukları hastalanmakta bunu izleyen ikinci evrede ise çocuklarından mikrobu alan erişkinler hastalığa tutulmaktadır. Salgınlar genellikle 5-7 hafta dolaylarında kendiliğinden sınırlanmaktadır. Kuzey yarım kürede salgınlar sıklıkla kış aylarında (Kasım-Mart) görülmektedir" şeklinde konuştu.

Sigara, alkol alımı, düzensiz yaşam ile soğukta kalmanın hastalığa yakalanma riskini artırdığını belirten Prof. Dr. Tevfik Özlü, şunları söyledi: "Bilhassa bebekler ve yaşlılar ile kalp hastalığı, astım, kronik bronşit, bronşektazı, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği ve kan hastalıkları gibi kronik hastalığı olanlarda grip ağır seyretmekte, ölümlere de neden olabilmektedir. Hastalık bulaşmayı takiben 1-3 günde üşüme, titreme, ateş, halsizlik, kırgınlık, iştahsızlık, boğaz ve baş ağrısı, yaygın kas ve eklem ağrıları, bulantı, genizde dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar. Bulantı, kusma görülebilir. Belirtilerin şiddetli, ateşin çok yüksek olduğu ve hastanın genel durumunu bozup, beslenmesini, istirahatini engellediği hallerde ve ateşin 3-4 günlük istirahata rağmen düşmediği ya da düştükten bir 2 gün sonra tekrar yükseldiği durumlarda hekime mutlaka başvurulmalıdır."

Prof. Dr. Tevfik Özlü, grip için antibiyotik kullanmanın faydasız olacağını ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ancak, griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona bağlı ikincil olarak ortaya çıkan zatürree, kulak iltihabı, bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise antibiyotik kullanılmalıdır. Herhangi bir bakteriyal iltihap olmadan koruyucu olsun diye griplilere antibiyotik verilmemelidir. Faydasız olduğu gibi dirençli bakterilerle iltihaplanmalara zemin hazırlayabilir. Grip hastalarının istirahat etmesi, bol sıvı alması gerekir."

iha
Yayın Tarihi : 21 Kasım 2007 Çarşamba 13:28:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?