Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Rusya'da büyük güçlüklerle elde ettikleri pazarları kaybetmemek için bütün risklerine rağmen ihracat yapmayı sürdürdüklerini söyledi.

Gürdoğan, 4 gün önce Karadeniz'de 'Sunny Day' isimli Ro-Ro gemisinin batmasının ardından ihracatçıları ve işletmecileri hedef alan bir takım iddialar ortaya atıldığını hatırlatarak bu iddiaları ortaya atanları art niyetli davranmakla suçladı.

Rusya Federasyonu ve BDT ülkelerine yönelik Trabzon'da 12 adet geminin sefer yaptığını belirten Gürdoğan, Trabzon liman kapısının kullanılması suretiyle deniz yoluyla her yıl 500 bin tona yakın malın bu ülkelere ihraç edildiğini söyledi. Bu miktarda ihraç yükünün transit eşyalarla birlikte yıllık olarak ortalama 30 bin TIR'a tekabül ettiğine dikkat çeken Gürdoğan, son dönemlerde yaşanan gemi kazalarından sonra işin ekonomik katkısı göz ardı edilerek bir takım spekülasyon yapıldığını ve gemi sahibi iş adamları ile ihracatçıların farklı şekillerde suçlandığını anlattı.

Ro-Ro gemilerinin işletme maliyetlerinin düşürülmesi için yabancı bayraklı olarak çalıştığı ve kalifiye olmayan iş gücü kullanıldığı şeklindeki iddialarla ilgili olarak Gürdoğan, bunun Kabotaj Kanunu gereği uygulamanın çok sıkı ve maliyetli olmasından kaynaklandığını söyledi. Gemilerin Türk bayraklı olması durumunda çok yüksek vergi ödenmesinin söz konusu olduğuna işaret eden Gürdoğan, şöyle konuştu: "Çalışan gemilerin büyük kısmı yabancı bayraklıdır. Bu sadece Trabzon'un değil Türkiye'nin sorunu. Çünkü ihracat maliyetlerini düşürmek için böyle yapılıyor. Gemiler sigorta şirketlerinden para almak için yakılıyor ya da batırılıyor deniliyor. Kim bilerek kendi canını ve malını tehlikeye atar? Böyle bir şey olabilir mi? Bu gemilerin hiçbiri tek kuruş teşvik olmadan tamamen ihracatçıların kendi imkanlarıyla alınmış gemilerdir. Kim bilerek ekmek teknesini tehlikeye atar? Burada devletin bir kaybı söz konusu değil ki. Zarar tamamen gemi sahibi ve gemide malı bulunanların zararıdır. Bu tür iddiaları gündeme getirenler art niyetlidir."

Rusya'da büyük güçlüklerle elde edilmiş bir pazar bulunduğunu ve bu pazarı kaybetmemek için varolan riskleri üstlenmekten başka çareleri bulunmadığını dile getiren Gürdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Devlet aynı güzergahta bir hat kursun ve güvence versin, biz de onu tercih edelim. Ama yok. Sıfırdan alınarak büyük zorluklarla elde edilmiş bir pazar var. Bugün Trabzon'dan çalışan 12 gemi bulunuyor. Bu gemiler olmamış olsa bu bölgelere ihracat yapamayacağız. Her sene artış gösteren ihracat rakamları açıklıyoruz. Bunu neye göre söylüyoruz? İşte bu gemilerle yapılan ihracata bağlı olarak. Biz ihracatçı ve iş adamları olarak bu riski göze alamazsak oradaki pazarımız başkalarının eline geçecek. Biz bütün imkanlarımızı devletten tek kuruş destek almadan tamamen kendi öz kaynaklarımızla sağlıyoruz."

"Bu insanların alkışlanması gerekirken eleştirilmeleri kabul edilemez" diyen Gürdoğan, şunları söyledi: "İhracatçının malı batıyor kimse bir şey demiyor. Bu da bir nevi afet değil mi? Bu kazaların bir afet olarak değerlendirilmesi gerekmez mi? Kimse ihracatçılara bir geçmiş olsun demiyor. İhracatçılar kösteklenirken ithalatçılar destekleniyor. Türkiye'de ithalat giderek artıyor. İhracatı artırmak için çalışma yapılması gerekirken maalesef ihracatçılarımız köstekleniyor."

Trabzon'dan gerçekleşen ihracatın 1 milyar dolar civarında olduğunu anlatan Gürdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bütün bu potansiyele rağmen sektörde yaşanan kazaların ve en son yaşanan gemi batması olayının akabinde birtakım art niyetli kişilerin beyanatlarını ve kazaya adeta bir suçun cezasıymış gibi ve de alaycı bir yaklaşımla yaklaşılmış olmasından bölge ihracatçısı adına esef duymaktayız. Trabzon'un ekonomik yapısı açısından büyük önemi haiz olan ve yıllık yaklaşık bir milyar dolarlık ihracat başarısı görmezden gelinerek, bölge ihracatçılarımız için son günlerde basında yer alan spekülatif amaçlı anlamsız beyanatlar, bölgemiz dış ticareti ve muhatapları konusunda yerli yersiz fikirler ve ağır ithamlar ileri sürülmektedir. Bu takım mantık dışı ve amacından uzak haberleri ve bu tarz yaklaşımları şiddetle kınıyoruz. Üzüntüyle karşıladığımız husus, beyan sahiplerinin Trabzon'un dış ticaretiyle uzaktan yakından alakası olmayan, şahsi hesapları sebebiyle suni olarak gündemde olmayı ve Trabzon kamuoyunun dikkatini cezbetmeyi gaye edinmiş, dış ticaretten bihaber şahıs ve kurumlar olmalarıdır."

Çamur atmak ve karalamak yerine sıfır noktasından bugüne ulaşan bu başarının alkışlanması, bu uğurda servetini dahi feda eden insanların onore edilmesi gerektiğini anlatan Gürdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Hepsinden önemlisi yapılan bu ekonomik aktivite ve ihracattan sağlanan katma değerin Trabzon'da kaldığını ve Trabzon'a faydası olduğu gerçeğini bu kötü niyetli kişilere hatırlatırız. İlimizin kalkınması, yatırımların ve refahının artırılması, bölge insanının esenliği ve gençlerimizin geleceği için tek çıkış yolunun ihracat olduğu artık bütün kesimlerce bilinmelidir."

iha

Yayın Tarihi : 18 Eylül 2007 Salı 17:19:53