Doğal afetler bakımından en şanssız yörelerin başında Doğu Karadeniz Bölgesi'nin geldiği belirtildi. 

Trabzon Defterdarlığı Sivil Savunma Uzmanı Gürbüz Şahin, doğal felaketler bakımından Karadeniz'in hiç de şanslı bir bölge olmadığına dikkat çekerek, "Sel ve heyelanlar Karadeniz'in kaderidir, alın yazısıdır. Yağmurlar yağmaya görsün, yöre halkı umutsuz bir bekleyiş içindedir. Doğu Karadeniz halkı, özellikle Trabzon çok eskilerde de sele, heyelana maruz kalmıştır. Bölgemizin zemin özelliklerini dikkate almadan doğanın dengesini bozarsanız, yasalara karşı gelirseniz bunun bedelini ödemek zorunda kalırız. Dere yataklarına, heyelanlı sahalara ve sellerden, toprak kaymalarından yıkılan evlerinin yerine yeniden ev yapmamak gerekir" dedi. 

Yörede afetlerde yaşanan can kayıplarının nedenlerinin başında dere yataklarına ev yapılmasının geldiğini kaydeden Şahin, diğer nedenleri ise şu şekilde sıraladı: "İmar affı ve yeni imar izinleriyle bu tehlikeli yapılaşmanın teşvik edilmiş olması, oy deposu olarak görülen gecekondulara göz yumulması, kentleşme sürecinde altyapı yatırımlarının savsaklanması, belediyeciliğin rant esasına dayandırılarak yürütülmesi, dere ıslahı yol köprü yapımlarında mühendis hizmetinin verilmemesi, yapı denetim mekanizmasının işletilmemesi, kentlerin afet, acil, eylem planlarının olmayışı, olanlarının kağıt üzerinde kalması. Afetler açısından dere yatakları başta olmak üzere tehlikeli yerlerdeki yerleşimlerin siyasi kaygılarla kaldırılmaması, taşınmaması." 

Türkiye'nin en etkili deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunduğunu da ifade eden Şahin, "Bu nedenle geçmişte birçok yıkıcı deprem yaşadık, gelecekte de yaşayacağız. Deprem bölgeleri haritasına göre yurdumuzun yüzde 92'si deprem kuşağı içinde. Ayrıca büyük sanayi merkezlerimizin yüzde 98'i ve barajlarımızın yüzde 92'sinin deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Ülkemizde son 75 yılda yaşadığımız depremlerde 100 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 300 bin kişi yaralanmış 800 bin bina yıkılmış veya hasar görmüştür. Yeryüzünde yılda 3.5-4 milyona yakın deprem oluyor ve bunların yaklaşık bin tanesi hasar vericidir. Her yıl depremlerde boşalan toplam enerji yaklaşık 3 bin 250 atom bombasına denktir. Gölcük depreminde boşalan yer enerjisi 80 atom bombasına denktir" şeklinde konuştu.