5
Mayıs
2024
Pazar
TRABZON

Karbonmonoksite dikkat

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, soba dumanı, şofben ve doğalgaz zehirlenmeleri olarak bilinen vakaların aslında birer karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu söyledi.

Ankara'da yılbaşı gecesi 7 gencin ölümü ile sonuçlanan olayın ve ardından İstanbul’da ve yurdun değişik yerlerinde yaşanan vakaların aslında hemen her sene yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Tevfik Özlü, soba dumanı, şofben ve doğalgaz zehirlenmesi denilen bu trajik olayların aslında birer karbonmonoksit zehirlenmesi olduğunu hatırlattı.

Doğal gazın kendisinin zehirlenmeye yol açmayacağını kaydeden Prof. Dr. Özlü “Yanma sırasında oluşan karbonmonoksitin ortama yayılmasıyla zehirlenme meydana gelir. Ankara'da yedi öğrencinin başına gelen de budur. Kombinin baca bağlantısında olan yırtık, karbonmonoksit gazı sızıntısına yola açmıştır. Karbonmonoksit kokusuz, renksiz öldürücü bir zehirdir. Zehirlenen kişi, bu gazı soluduğunda önceleri pek bir şey fark etmez. Karbonmonoksit kısa bir sürede kandaki oksijenin yerini alır. Aşırı bir yorgunluk, dalgınlık, baş ağrısı, baş dönmesi bulantı, kusma, çarpıntı, kulak çınlaması, bazen kas krampları vardır. Zehirlendiği aklına gelse bile, bunu fark ettiğinde adım atacak mecali kendinde bulamaz. Sonunda, kişi oksijensizlikten ölür. Olay fark edilse de, geri dönüş her zaman mümkün değildir. Ölüm önlenebilse de, kalıcı sakatlanmalar olabilmektedir” dedi.

Böyle bir durumda zehirlenen kişinin hemen kaza yerinden uzaklaştırılıp, açık ve temiz havaya çıkarılmasının şart olduğunu ifade eden Özlü, şu uyarılarda bulundu: Olabildiğince alçak bir zemine yatırılmalı, mümkünse hemen oksijen verilmeli, hatta yüksek basınçlı oksijen tedavisi uygulanmalıdır. Hasta sıcak tutulmalı, gerekli hallerde suni solunum ve kalp masajı uygulanmalıdır. Böyle acı olaylara tanık olmamak için, sobalarda iyi yanan kaliteli kömür ve tutuşturma işlemi için uygun malzeme kullanılmalıdır. İyi yanmayan, tüten, duman yayan yakıtlar zehirlenme nedenidir. Sobalar usulüne göre üstten tutuşturulmalı, üstten ilave kömür atılmamalı ve kömürün yanması bittikten sonra boşaltılıp, yeniden doldurulmalı ve yakılmalıdır. Isıdan tasarruf sağlamak amacıyla, sobanın duman çıkışı asla daraltılıp kapatılmamalıdır. Sobanın hava girişleri tamamen kapatılmamalıdır. Bacalar düzenli aralıklarla temizlenmeli; dumanın geri tepmemesi için baca başlıkları kullanılmalıdır. Lodos, fırtına gibi hava sirkülasyonunun olumsuz olduğu koşullarda sobalar yakılmamalıdır. Bu tür havalarda, sobalar, yatmadan önce tamamen söndürülmeli ve içindeki yanmış, yarı yanmış kömür, odun gibi yakacak malzemeler dışarıya çıkartılmalıdır. Bazı binalarda bacalar, alttaki daire ile ortak kullanılmaktadır. Bu durumda, tedbirli davranıp sobanızı yakmasanız bile, alttaki komşunuzun sobasından çıkan duman, odanıza geri tepip sizi zehirleyebilir. Şunu unutulmamalıdır ki, soba yanar vaziyette uyunduğunda, asla güvende olunamaz. Gecenin bir yarısında lodosun çıkmayacağını, dumanın geriye tepip odayı doldurmayacağını kimse bilemez.”

iha
Yayın Tarihi : 5 Ocak 2009 Pazartesi 11:11:16
Güncelleme :5 Ocak 2009 Pazartesi 11:30:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?