Konuşması sırasında aldığı bir nota göre mitingi canlı yayınlayan televizyon kanallarının frekanslarının tahrip edildiğini ileri süren Bahçeli, ''Hayır bu ses kesilemeyecek. MHP konuşacak, Barzani duyacak, ABD duyacak, bu gür sesimiz heryere ulaşacak. Bu ses Türk milletinin sesidir'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan bir taraftan mağdurları oynayıp Türk milletinin duygularını sömürmekte, diğer taraftan Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile ortaklık hesabı yapmakta. Başbakan, suya düşen yılana sarılır hesabı, Barzani'ye sarılmakta ve kanlı terörden medet ummaktadır'' dedi.

Devlet Bahçeli, MHP Trabzon İl Başkanlığı'nca Trabzon Belediyesi önünde düzenlenen mitingde, Türk ulusunun 22 Temmuz'da sandığa giderek iradesini göstereceğini belirterek, ''21 gün sonra Türkiye de Trabzon da Karadeniz de huzura kavuşacaktır. Trabzon, sırtındaki kamburu nihayet atacaktır. Dolayısıyla Türk milleti de sırtındaki kamburu atacaktır'' diye konuştu.

AK Parti ile geçen 1685 günün en buhranlı ve en sıkıntılı yöresinin başında Trabzon'un geldiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

''Gençlerimiz işsiz, çocuklarımız sahipsiz. Çayınız para etmiyor, fındığınız değer görmüyor. Gübre, mazot ateş pahası. Köylünün gözü yaşlı, bahçeleriniz kurudu. Yapılan yatırım, açılan tesis yok. Sofranızda bir lokma aşınız, cebinizde para yok. Ama her gün medyada TOKİ mitingleri var. Siftah etmeden kepenk kapıyorsunuz. Üretici sıkıntılı. Büyük işadamı sancılı. Memur, işçi, emekli açlık sınırında. Vatandaş işsiz ve umutsuz. Her evde en az bir işsiz Trabzonlu, her evde geleceği belirsiz bir evlat var. Trabzonlu çaresiz, Trabzonlu yoksul. Aynen Türkiye gibi.''

''BAŞBAKANIN BÜNYESİ MİLLİYETÇİLİĞİ REDDETTİ''

MHP'nin 23 Temmuz'da iktidarda olacağını savunan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın da milliyetçiliğin yükselişinin farkında olduğunu, bu yüzden de milliyetçi söylemlerde bulunduğunu savundu.

Başbakan'ın bünyesinin milliyetçiliği reddettiğini, milletin de milliyetçiliği ona bir türlü yakıştıramadığını öne süren Bahçeli, ''Demir dövmüştür, rozet takmıştır. Kimse aldanmamıştır. Törenlere katılmış, puşi bağlamıştır. Kimse aldanmamıştır. Bir türlü tutmamıştır başbakanın milliyetçilik provaları. Siparişle milliyetçi olunamayacağını anlayınca milliyetçilere 'kafatasçı, ırkçı' demiştir. Anlaşılan Başbakan milliyetçiliğin ne olduğunu bilmemektedir'' dedi.

Mitinge katılanların 'yuh'' çekmesi üzerine, ''Yuh çekmeyin. 22 Temmuz'da bir Karadeniz dalgası vurun da bir daha belini doğrultamasın'' diyen Bahçeli, Erdoğan'ın, uluslararası tezgahın kötü aktörü olduğunu ileri sürdü.

Erdoğan'ın, bölücüleri affettiğini ve idamı kaldırdığını öne süren Bahçeli, ''Şimdi kalkmış, kabahatinin üstünü örtmek için MHP'ye saldırıyorsun. Şehide kelle dedin, katile sayın. Sen istesen de milliyetçi olamazsın. Senin zihniyetin buna engel, senin bünyen buna karşı. Gel sen boşuna uğraşma. Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol'' diye konuştu.

''BAŞBAKAN, PUSULASINI ŞAŞIRDI''

Erdoğan'ın, pusulasını şaşırdığını, kafasının karışık, zihninin bulanık olduğunu ve ne konuştuğunu bilmediğini ileri süren Bahçeli, şöyle devam etti:

''Başbakan bir taraftan mağdurları oynayıp, Türk milletinin duygularını sömürmekte, diğer taraftan Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile ortaklık hesabı yapmakta. Başbakan, suya düşen yılana sarılır hesabı, Barzani'ye sarılmakta ve kanlı terörden medet ummaktadır. Başbakan, 2 koltuk değneğiyle hesabı geciktirmeye çalışıyor. Birinci koltuk değneği, terör örgütünün meclise girmeye çalışan siyasi maşalarıdır. İkincisi ise peşmerge bozuntusu Barzani'dir. Barzani'ye muhabbet, milletine husumet içindesin. Başbakan Erdoğan suçüstü yakalanmıştır. DTP ile işbirliği zemini ararken kendisini ele vermiştir.

Barzani, AKP'nin en büyük destekçisidir. Soruyorlar Barzani'ye, 'AKP'li kardeşlerim seçimi kazansın' diyor. Son dönemlerde Başbakan'ın MHP'yi hedef alan hezeyanlarının nedeni budur. MHP'yi yavru yapan başbakan önce kendine baksın. MHP kimsenin yavrusu değildir. MHP olsa olsa Türk milletinin yavrusu olur. Ama sayın başbakan unutma; ihanetin cezasız kaldığı görülmemiştir. Kaçınılmaz son çok ağır olacaktır.''

MHP'nin, Türkiye'nin ulusal çıkarlarının bekçisi ve güvencesi olduğunu ifade eden Bahçeli, Türkiye'nin kanlı bir kardeş kavgasına girmesine MHP iktidarının engel olacağını savundu.

CUMHURBAŞKANILIĞI SEÇİMİ SÜRECİ

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde bir çatışma, cepheleşme ve gerilim yaşandığını, bundan da başbakan Erdoğan'ın yararlanmaya çalıştığını öne sürdü.

Erdoğan'ın gerçekleri söylemediğini, meclisteki tezkerelerden sözetmediğini savunan Bahçeli, şunları kaydetti:

''Sadece ve sadece hanımefendinin başörtülü olduğu ve bu nedenden dolayı cumhurbaşkanı olamayacağını söylüyor. Hiç de başbakanı bırak, bir delikanlıya dahi yakışmayan bir cümle sarfediyor. (Bunlar haremime kadar giriyorlar) diyor. Böyle terbiyesizlik olur mu. Neticede anayasal bir kurum karar almış. Artık bu karara saygı duymak lazım.''

Bahçeli, 26 Nisan 2000 tarihinde 10. cumhurbaşkanı seçildiğinde, Bülent Arınç ve Abdullah Gül'ün olumlu sözler söylediğini ifade ederek, ''O zaman olumlu görüş bildirdiler de şimdi ne oldu. O zaman bunları söyleyenler, adaylıkları gerçekleşmeyince cumhurbaşkanını kötülemeye başladılar'' dedi.

Erdoğan'ın biraz dinlenmesi gerektiğini savunan Bahçeli, ''AK Parti'liler başbakanı biraz seviyorlarsa onu bir tatile göndersinler'' diye konuştu.

Konuşması sırasında aldığı bir nota göre mitingi canlı yayınlayan televizyon kanallarının frekanslarının tahrip edildiğini ileri süren Bahçeli, ''Hayır bu ses kesilemeyecek. MHP konuşacak, Barzani duyacak, ABD duyacak, bu gür sesimiz heryere ulaşacak. Bu ses Türk milletinin sesidir'' dedi.