5
Mayıs
2024
Pazar
TRABZON

Psikiyatris gözüyle Ersun Yanal

Trabzonspor’un son haftalarda sahasında aldığı yenilgiler şampiyonluk havasına girmiş şehirde adeta büyük şok etkisine yol açarken, teknik direktör Ersun Yanal’ın saha kenarındaki tepkisi hali ise psikiyatri uzmanlarının dikkatini çekiyor.

Özel İmperial Hastanesi Başhekimi ve Psikiyatrist Dr. M. İrfan Coşkun, her zaman çok hareketli olmasına alışılan ve reaksiyonları çok hızlı gösterebilen bir yapıda olan teknik direktör Ersun Yanal’ın tepkisiz durumunun bir ‘karşıt tepki geliştirme’ durumu olduğunu ifade ederek “Aslında daha önce yönettiği takımlarda başına gelen iyi başlayıp kötü bitirme sendromu Ersun Yanal’ı korkutuyor” dedi.

Ligin sonuna doğru yaklaşırken süper ligde tansiyonun giderek yükseldiğine, futbolcuların ve teknik adamların adrenallerinin her zamankinden daha fazla salgılandığını kaydeden Dr. İrfan Coşkun “Bu şampiyonluk mücadelesi veren takımlarda olduğu gibi, ligin dibinde düşmeme mücadelesi veren takımlarda da gözlemlenmektedir. Kentimizin takımı olan Trabzonspor özelinde bunu düşünürsek, hem takımdaki futbolcularımızın hem de teknik kadromuzdaki hocalarımızın vücut kimyasında ve ruhsal durumunda da değişimler olduğunu tespit etmek mümkün. Saha kenarında aslında şu günlerin psikolojisinde yerinde duramayan bir aktivitasyon beklediğimiz hocamız suskun ve sakin. Bence yaptığı şey ya da yaşadığı şey tam anlamıyla 'karşıt tepki geliştirme' yani bize yansıttığı beden dili içinde hissettiği gerginliğin tam tersi. Aslında bu tablo bütün futbol camiasını sarmış durumda. Sağlıklı tepki göstereni bulmak mümkün değilmiş gibi görünüyor. Denizlispor maçından ve son olarak Konyaspor maçından sonra taraftarın ve basının gözünde çok sorgulanan Yanal, normal bir atmosferde yazılmayacak ve söylenmeyecek onca şeye maruz kaldı” dedi.

PSİKOLOJİK BASKI VE FUTBOL

Yanal’ın en büyük korkusunun daha önce yönettiği bütün takımlarda başına gelen iyi başlayıp kötü bitirme sendromundan kaynaklandığını da iddia eden Dr. İrfan Coşkun “Futbol hiç bir zaman sadece futbol olmadı. İnsanların ve toplumların belleğinde geçmiş ve geleceklerini bağlayan bir köprü, hayallerinin bir parçası, kimliklerini özdeşleştirdikleri en kıymetli bir parçası da oldu. Ülke olarak henüz Avrupa standartlarında bir futbol endüstrisine sahip olmasak da onlarca televizyon, gazete, internet sitesi ve haber ajansları teknik adam ve sporcuların ‘big brother’ yarışmaları gibi 24 saatini adım adım izliyor. Bazen iptal edilen bir antrenman bile küçük çaplı sansasyona neden olup yanlış yorumlanabiliyor. İşte bu, spor camiasının yaşadığı baskının ortaya çıkardığı psikolojik bir tablo. Trabzonspor’un eğer şampiyonluk yarışında başarılı olmasını istiyorsak taraftarından gazetecisine, teknik adamından yöneticisine kadar bu baskıyı sindirebilmeli ve pozitif bir ortam oluşturabilmek için katkı vermeliyiz. Bu olmazsa sanırım kendi ayağımıza kurşunu sıkmış oluruz. Zira, şampiyonluk sadece sahaya çıkan futbolcularla kazanılacak bir başarı değil. Bütün yükü futbolcuların, yönetimin ve teknik heyetin üzerine yıkmak ne kadar doğru !” diye konuştu.
 

iha
Yayın Tarihi : 8 Mart 2009 Pazar 10:03:16


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
hasan hüsnü IP: 81.214.72.xxx Tarih : 9.03.2009 09:40:46

mükemmel bir tespit. tebrikler...