30
Nisan
2024
Salı
TRABZON

Sevgilisi Ogün'ü anlattı

Hrant Dink'in katil zanlısı 17 yaşındaki Ogün Samast'ın, üniversite öğrencisi sevgilisi E.S. de gözaltına alındı. E.S., "Ogün'le internette sohbet ederken tanıştık. Ailevi yönden büyük sorunları vardı. Cinayeti onun işlediğini televizyondan öğrenince şoke oldum. Kimliği daha belirlenememişken polise telefon edip ‘Aradığınız kişi Ogün Samast’tır’ diyecektim. Ancak korktuğum için aramadım” dedi. E.S.’nin cinayetle bir ilgisi olmadığı için ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı

Türkiye Cumhuriyeti’nin seçkin bir vatandaşı, Ermeni asıllı meslektaşımız Hrant Dink, dün toprağa verildi. Tam 14 yıl önce bugün gazeteci ağabeyimiz Uğur Mumcu otomobilin altına yerleştirilen, o güne kadar adını bile duymadığımız C-4 patlayıcısıyla öldürüldü. O dönem Uğur Mumcu’nun yazdıklarından, konuştuklarından rahatsız olanlar onu nasıl susturdularsa, Hrant Dink’in açıklamalarından rahatsız olanlar da onu öyle hedef seçti.

Bugün yalnız Mumcu suikastının değil, başka bir suikastın daha yıldönümüdür. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, polis memurları Atilla Durmuş, Mehmet Sepetçi, Mehmet Kamalı, Sabri Kün ve Selahattin Baysoy da 24 Ocak 2001’de şehit edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nde bugün 81 il’in Emniyet Müdürü bir araya gelerek, geçen yılın olaylarını değerlendirecek, bu yılın hedeflerini belirleyecek. Kuşkusuz, son cinayet de eksiklik ve aksaklıklar uzmanların gözüyle değerlendirilecek.

Emniyet Genel Müdürlüğü şehitlerini unutmaz. Hemen her müdür, görev yaptığı yerlerde şehitlerini Türkiye’nin dört bir yanına gözyaşlarıyla uğurlamışlardır. Emniyet Genel Müdür Vekili Necati Altıntaş Şırnak’ta az mı şehitlere gözyaşı döktü? Diyarbakır’ın “elden çıktığı” günlerde Ramazan Er şehitlerinin ardından az mı “Kanınız yerde kalmayacak, suçlular mutlaka adalete hesap verecek” diye onlara son kez el salladı. Emin Aslan, kritik bölgelerde, kimsenin sokağa çıkamadığı günlerde arkadaşlarıyla buluşup, “Vatan borcu, namus borcu” deyip omuz omuza az mı çalıştı.

İşte, 81 İl Emniyet müdürü bugün bir araya gelmişken, şehit Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polis memurunu unutmayacak, onları saygıyla anacaktır.

İHBAR İÇİN ELİM TELEFONA GİTTİ

O sizin de kızınız olabilirdi. Genç, hayalleri olan, üniversitede öğrenim gören bir kız. Üniversite öğrencisi E.S., Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla gözaltına alındı ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.

E.S., bir gün Türkiye’yi sarsacak bir cinayeti gerçekleştiren birisiyle internette sohbet ederken tanışacağı belki de aklından bile geçmemişti. O kişiyle defalarca buluşacağını düşünmemişti bile. O buluştuğu, o konuştuğu kişiyi bir gün televizyonda başında beyaz bir bere, elinde tabancayla koşarken göreceği de nereden aklına gelsin.

Üniversite öğrencisi E.S., “Hrant Dink'i öldüren kişinin Ogün olduğunu televizyondaki ilk görüntülerinden anladım. Polis, eylemcinin kimliğini araştırırken, bir ara elim telefona gitti, 'televizyonda eli silahlı olarak olay yerinden koşarak uzaklaşan kişi Ogün Samast' demek istedim. Ancak, cesaret edemedim. Kararsızlığım devam ederken, onun kimliğinin belli olduğunu öğrendim” diyor.

BİLGİSAYARLAR İNCELENİYOR

Ogün Samast'ın internet kafede genelde aynı bilgisayarı kullandığını belirten yetkililer, el konulan bilgisayarların tamamında incelemelerin devam ettiğini söyledi. Ogün'ün, kız arkadaşı olduğu, bilgisayar kayıtlarının incelenmesi sırasında ortaya çıktı. Üniversiteli E.S. ile uzun dönem yazışan Ogün Samast, sonunda E.S.'yi buluşmaya ikna ettiği, buluşmaların daha sonra sürdüğü de yazışmalardan anlaşılıyor.

“OGÜN, SORUNLU BİRİSİYDİ”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine, Trabzon'a komşu bir ilde gözaltına alınan E.S. kendisiyle yapılan mülakatta şunları söyledi:

"Ogün'le sık sık buluşuyorduk. Bana her türlü derdini anlatıyordu. Anne ve babası ayrı olduğu için sorunlu büyüdüğünü, onlarla bir türlü anlaşamadığını söylüyordu. Çok asabi bir yapıya sahipti. Benimle evlenmek istediğini söylüyordu.

Ancak öğrenimimi sürdürdüğüm için bu isteğini kabul etmedim. Yakından tanıdıkça onunla birlikte olmanın bana zarar vereceğini düşündüm. Yaklaşık iki ay önce kendisine bir daha görüşmeyeceğimi söyledim. Çok üzüldü. Ancak, doğru yaptığımı düşünüyorum.”

“ONU TELEVİZYONDA GÖRÜNCE ŞOKE OLDUM

Hrant Dink'in öldürüldüğü haberinden sonra, güvenlik kamerasına yansıyan ve televizyonda yayımlanan görüntüdeki kişinin Ogün olduğunu anlayınca şoke oldum. Çok korktum. Ne yapacağımı bilemedim. Güvenlik güçleri onun kimliğini araştırırken ihbar etmek istedim. Ancak o an cesaret edemedim. Tanıdığım birisinin Hrant Dink'i öldürmesinden daha da büyük üzüntü duydum. Hala Ogün'ün böyle bir cinayet işlediğine inanamıyorum."

Ogün'ün sevgilisi E.S. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcılığı yetkilileri, kızın eylemle bir ilgisinin olmadığını, Ogün'le uzun süredir görüşmediğini, bunun telefon ve bilgisayar kayıtlarının da incelenmesiyle ortaya çıktığını söylediler.

BİR GÖZALTI DAHA

Hrant Dink'in öldürülmesi emrini verdiğini ifadesinde belirten Yasin Hayal'in, Trabzon'da bulunan arkadaşlarından İlhan Tatlı da, soruşturmayı yürüten İstanbul cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üzerine gözaltına alındı. Tatlı'nın da sorgu için İstanbul'a götürülmesi bekleniyor.

Deneyimli bir kadro bu cinayetle ilgili çalışıyor. Her türlü olasılık üzerinde araştırmalar yapılarak duruluyor. Biraz daha sabır…

DİYARBAKIR’DAN SAMİMİYET DOLU BİR BİLDİRİ

Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Diyarbakır Şubesi adına Başkan Reşit Can, telefonda “Emniyet müdürümüz Gaffar Okkan’ın şehit edilişinin yıldönümü nedeniyle bir bildiri yayınladık. Gönderirsek yayınlar mısınız acaba?” dediğinde, gözümde Okkan’ın vurulduğu cadde canlandı.

Okkan’ın şehit edildiği haberini aldığımda hemen Diyarbakır’a gitmiştim. Okkan’ı onbinlerce kişi son yolculuğuna uğurlamıştı. Okkan’ın şehit edildiği günlerde de birileri “Yok yok, bu örgüt işi değil, Devletin işidir. Gaffar Okkan’ı Devlet ortadan kaldırdı” diyebiliyordu. Sonra, Hizbullahçıların bir kısmı çatışmalarla yakalandı ve en ince ayrıntısına kadar suikastı nasıl gerçekleştirdiklerini anlattılar. Daha önce “Devlet öldürdü” iddialarını ortaya atanların ise yüzü hiç kızarmadı.

Hrant Dink’in öldürüldüğü gün, binlerce kişi toplanıp ”katil devlet” diye bağırıyor. Cinayeti işleyen kişi yakalanıyor, “Kasıtlı olarak erken yakalandı” deniliyor. Yakalanmazsa “Aradan şu kadar saat geçti niye yakalanmıyor, 180 bin polis, MİT, Jandarma ne işe yarıyor” eleştiri yapılacaktı.

Gaffar Okkan ve 5 polis memurumuzun 24 Ocak 2001’de şehit edilişinin yıldönümü nedeniyle Diyarbakır Şube Başkanı Reşit Can’ın yayımladığı, içi samimiyet dolu bildiriden bir bölümü okuyoruz:

“Onlar, vatan ve milletin bölünmez bütünlüğü, bayrağı için şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Aziz şehitlerimiz; sizler rahat uyuyun. Gözünüz arkada kalmasın. Sizlerin bıraktığı yerden bizler devam edeceğiz. Sizlere o hain pusuyu kuran karanlık beyinler şunu çok iyi bilmelidir ki, bu yüce millet bağrından daha çok Gaffar Okkan’lar çıkaracaktır. Ruhunuz şad olsun.”

Bugün, gazeteci büyüğümüz Uğur Mumcu’nun, aramızdan ayrılışının yıl dönümü. Bugün, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve 5 polisin şehit edilişinin yıldönümü. Onlarla birlikte, dün toprağa verilen Hrant Dink’e Allah’tan rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum.


Saygı ÖZTÜRK/Hürriyet
Yayın Tarihi : 24 Ocak 2007 Çarşamba 12:52:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?