30
Nisan
2024
Salı
TRABZON

Sınır ötesi artık kaçınılmaz

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökhan Koçer, terör örgütü PKK ile yapılan mücadelede örgütün finansal kaynaklarının kesilmesinin büyük önem taşıdığını söyledi.

Doç. Dr. Koçer, son günlerde Türk ve dünya kamuoyunu yakından ilgilendiren ve terör örgütü PKK’nın son saldırılarıyla tekrar gündeme gelen sınır ötesi operasyonla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin gelinen noktada sınır ötesi operasyonu gerçekleştirmek zorunda olduğunu belirten Doç. Dr. Koçer, bu operasyonun askeri faydaları yanında “Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayaktadır ve yapılan saldırılar karşılıksız kalmıyor” şeklinde etkili ve güçlü bir psikolojik mesajı da içerdiğini söyledi.

Devletin kendisine karşı yapılan silahlı saldırılara karşı meşru müdafaada bulunmaya ve bu saldırıları defetmeye hakkı bulunduğunu vurgulayan Koçer, “Türkiye bu harekatı çok konuştu. Devlet artık bunu yapmak zorundadır. Türkiye bu harekatı yapmaya da muktedirdir. Meclis de hükümete gerekli desteği çok büyük bir çoğunlukla vermiştir. Artık geriye dönüş yoktur” dedi.

Sınır ötesi operasyonun terör örgütünün kampları ve elebaşılarını hedef alması ve bu sırada masum vatandaşla teröristin ayırt edilmesinin büyük önem taşıdığını kaydeden Koçer, “Böyle bir operasyonda belli noktalar hedef olmalı. Türkiye eğer sınırı geçerse, sınırdan 40-50 kilometre içerde konuşlanmalı ve orayı terk etmemelidir. Orada belli bir süre kalmalıdır” diye konuştu.

Türkiye’nin terörle mücadele ettiğini ancak terörle mücadele ile terörizmle mücadele arasında büyük bir fark bulunduğunun altını çizen Doç. Dr Gökhan Koçer, şunları söyledi: “Türkiye terörle mücadele ediyor. Terörle mücadele etmekle terörizmle mücadele etmek arasında fark vardır. Teröristle silahlı kuvvetler mücadele eder. Türkiye’de bu görevi ordu üstleniyor. Terörizm ise daha farklı bir içeriğe sahiptir. Terörle mücadele, terörizmle mücadelenin küçük bir kısmını oluşturur. Terörizmle mücadele etmek için diğer boyutları da hesaba katmak gerekir. Bunlar siyasal, ekonomik, kültürel ve diplomatik boyutlardır. Tabi bunun bir de psikolojik harekat boyutu var. Bu nedenle Türkiye’nin sıkıntısını ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya, Çin’e ve İran’a yeterince anlatılması lazım.”

Terörle mücadelede örgütün finansal kaynaklarının kesilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Koçer, “Terör örgütüne para akışını, finansal desteği kesmek lazım. Terör örgütü yasa dışı bir şekilde uyuşturucu ve kadın ticareti, silah ve sigara kaçakçılığı yapıyor. Terör örgütünün ekonomik gücü buradan geliyor. Türkiye, bu açıdan PKK ile etkin mücadele emek için bu finansal desteği ortadan kaldırmak zorundadır. Bunun için de etkili bir diplomasi kullanılmalıdır” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Gökhan Koçer, terör örgütünün en büyük amaçlarından birinin etnik ayrımcılığı körüklemek ve ülkede bir iç savaş çıkarmak olduğuna işaret ederek “Buna karşı uyanık olunması gerekir. Köken itibarıyla Türk ve Kürt vatandaşlar arasında bir ayrım yaşanmaz. Ancak yine de kimse bu tuzağa düşmemelidir. Terör örgütünün istediği şey budur. Türkiye yıllardır bu tuzağa düşmedi, düşmez de. Ancak terörle yapılan mücadelede teröristle masum sivil halkın birbirinden ayırt edilmesi çok önem taşıyor” dedi.

iha
Yayın Tarihi : 25 Ekim 2007 Perşembe 12:51:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?