Trabzonspor'un Belçikalıları Türk futbolunu beğendi

Trabzonspor Dergisi’ne konuşan D’Haene ve Thijs, ülkelerinde de futbolun önemli olduğunu ancak Türkiye’de futbolun İspanya’da olduğu gibi hep birinci sırada yeraldığını söylediler. Thijs, 6 aydır Türkiye’de olduğunu ve yavaş yavaş Trabzonspor’a alıştığını belirterek, "Trabzonspor’a geldikten sonra Süper Lig’in Belçika liginden daha iyi olduğunu gördüm. Türkiye’de futbol herşeyin önünde. İspanya’ya çok benziyor. Ancak Türk futbolu çok farklı" dedi.

Thijs, Türkiye’de maçlardan önceki kamp anlayışının bazı oyuncuları disipline etmek için yapılıyorsa, bunun tüm takıma uygulanmaması gerektiğini kaydederek "Disipline olmayan, profesyonelce yaşamayan futbolcuyu kampa almak daha mantıklı bence" diye konuştu. D’Haene de Belçika’da maçlardan bir gün önce bile futbolcunun evinde olabileceğini ve maça dört saat kala herkesin olması gereken yerde olduğunu söyledi.

Türk futbolcusunun kaliteli olduğunu ancak mantalite farkı bulunduğunu ifade eden Thijs, bu nedenle yurtdışına giden futbolcuların bir süre sonra geri döndüğünü belirtirken, D’Haene ise "Ben bir yıldır buradayım. Türk futbolcusu topla oynamayı çok seviyor. Belçika ile Türk futbolu arasındaki en büyük fark bu. Türk futbolcusu topu aldığı zaman, önce kendi başına bir hareket yapıyor, ondan sonra pas veriyor. Ancak Belçika’da adam topu aldığında en hızlı şekilde pas vermeyi düşünür. Mesela arkadaşımdan pas beklerken, o dripling yapıp ilerlemeye çalışıyor. Ya da bir-iki hareketten sonra pas atıyor. Benim futbol anlayışım böyle değil ve ben futbolu öğrendiğim gibi oynuyorum. Stilim bu ve değiştiremem" diye konuştu.

D’Haene, defans oyuncuları, rakibi durdurmasa, topu kapmasa, sonuçta o topların Yattara’ya gitmeyeceğini de belirterek "Ve de o hareketleri yapamayacak. İngiltere’de defans oyuncusu bir müdahaleyle topu aldığında, tribünler gol atılmış gibi sevinir ve o futbolcuyu alkışlar ya da sizin moralinizi yükselten bir uğultu duyarsınız" diyerek Türk futbolu ve taraftarı ile Avrupa’daki farkı özetledi.