2
Mayıs
2024
Perşembe
YOMRA - TRABZON

Yomra Genel Bilgi

Karadeniz Bölgesi'nde, Trabzon İline bağlı bir ilçe olan Yomra, doğuda Arsin ilçesi, güneyde Gümüşhane ili, güneybatıda Maçka ilçesi, batısında yine Maçka ilçesi ve Merkez ilçe, kuzeyde de Karadeniz ile çevrilidir. İlin orta kesiminde yer alan ilçe toprakları dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Kıyı kesiminin hemen ardından Trabzon Dağları yükselmeye başlar.

İlçe topraklarını Karadeniz'e dökülen Kalafa deresi sulamaktadır. İlçe doğal bitki örtüsü yönünden oldukça zengindir. Dağlık alanlar kestane, kızılağaç, kayın ve meşe ormanları ile kaplıdır. İl merkezine 12 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 207 km2, 2000 Yılı genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre; toplam nüfusu 39.736'dır.

İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve balıkçılığa dayalıdır. İlçede yetiştirilen belli başlı tarımsal ürünler; mısır, fındık, patates, elma, armut, çay ve fasulyedir. Kıyı kesimlerde balıkçılık önemli gelir kaynağını oluşturmaktadır. İlçede sanayi kuruluşu olarak; balıkyağı ve balık unu, katgüt, galvanizli saç, tuğlla fabrika ve imalathaneleri vardır. İlçe topraklarında kireçtaşı yatakları ve madensuyu kaynakları bulunmaktadır.

Tarih boyunca birçok kavimlere yurt olmuş olan Yomra, uzun zaman Trabzon’un bünyesinde kalmıştır. Trabzon’un ekili biçili arazileri ve meyve bahçeleri Yomra ve çevresi olup, XX. yüzyılın başına kadar Trabzon’un meyve ihtiyacını karşılamakta idi. O yıllarda Yomra’da armudun, elmanın, fındığın, kirazın, karayemişin, üzümün ,incirin en kalitelisi burada yetiştirilmekteydi.

Yomra İlçesinin ilk adı Durana’ dır. İlçede yetişen Yomra elmasının adından ötürü İlçeye Yomra adı verilmiştir. Yomra'nın erken çağlarına ait bilgiler yetersizdir. Bununla birlikte, çevresindeki yerleşim alanlarıyla birlikte Roma, Bizans ve Pontusluların egemenliği altında oldukları sanılmaktadır. Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de Trabzon'u fethetmesinden sonra doğu taraflarının ele geçirilmesi için Şehzade Beyazıt'ın lalası Hızır Bey'i görevlendirmiştir. Aynı zamanda Trabzon'un ilk valisi olan Hızır Bey Yomra'yı da Osmanlı topraklarına katmıştır. Kentteki yerleşimin gelişmesi de bundan sonra olmuştur. Fatih Sultan Mehmet, bütün Karadeniz havalisinin Türkleşmesini istemiş, bunun için de Hızır Bey’i görevlendirmiştir.Yomra‘nın fethini gerçekleştiren Hızır Bey, orada yaşayanların serbest omalarını sağlamış ve onları haraç ve cizyeye bağlamıştır. Trabzon'un fethine katılan sipahilere tımarlar verilmiş olup, bunların büyük bir kısmı Yomra ve çevresi idi.

XVII. yüzyılda Yomra’dan geçen Evliya Çelebi, ünlü Seyahatnamesinde çevrede gördüğü meyveleri şöyle anlatmaktadır:

“Yiyeceklerinden meyvaları, bilhassa kiraz, lahican armudu, Gülabi armudu, Sinop elması, Namık üzümü, Meleki üzümü ve Frenk üzümü gayet nefis olur. Badılcan (Patlıcan) inciri derler bir inciri olur. Bu incir o kadar lezzetli olur ki benzerine Nazilli de bile rastlanmaz." Evliya Çelebi sözlerine devam ederek; “Levrek balığı, kefal balığı gayet lezzetlidir. Bir karıştan uzun kırmızı başlı tekir balığı, uskumru balığı ve bin çeşit balıkları vardır. Fakat bunlardan en önemlisi ticaretinin yapıldığı hamsi balığı vardır. Bu balık Hamsin’de çıktığı için bu adı almıştır.” demektedir.

Yomra, Trabzon'un 18 km. doğusunda olup, eskiden ona bağlı bir bucak iken 1959'da ilçe olmuştur.

Yomra'da günümüze gelen Yomra Çarşı camisi, eski bir caminin yıkılması üzerine 1961 yılında yeniden yapılmıştır. Bu yapının mimari bir özelliği olmamasına karşılık, yıkılan cami konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

Kenthaber Kültür Kurulu

Yayın Tarihi : 20 Temmuz 2009 Pazartesi 13:16:15

Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
İLGİLİ SAYFALAR