Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde kaybolan oğlunu aramaya başladığında kötü alemlere takıldığını anlayan bir baba, "öldüyse ölüsünü, yaşıyorsa dirisini bilmek istiyorum" dedi.

Ereğli ilçesinde yaşayan bir ailenin hayatı, 2007 yılının 6. ayından sonra değişti. Evli ve 7 çocuk babası Ahmet H., iki kızını ve bir oğlunu evlendirdikten sonra kalan 4 çocuğundan kendi ayakları üzerinde durmalarını istedi.

Ailenin en küçük çocuğu olan 24 yaşındaki Yusuf H., 2007 yılının 6. ayında ortalardan kayboldu ve hakkında bir daha haber alınamadı. Oğlunun çalıştığını düşünen ve birşey sormayan Ahmet H., oğlundan bir süre haber alamayınca aramaya başladı. Anne Neriman H. ise, çocuğundan bir haber alamayınca hastalanarak yatağa düştü.

Eşinin hastalanmasını dert edinen Ahmet H., oğlunu araştırmaya başladıktan sonra edindiği bilgiler karşısında şok yaşadı. Çocuğunun uyuşturucu batağına saplandığını arkadaş çevresinden öğrenen Ahmet H., "Ereğli'nin meğer 3'de 2'si benim oğlumu tanıyormuş. Uyuşturucu ayakları varmış, poşetçilik yapıyormuş. Bana 'Mafyanın elinde' dediler. Başvurmadığım yer kalmadı, onu tanıyanlar 'Boşuna arama ona birşey olmaz' dediler. Polise, jandarmaya gittim hepside onu
tanıyormuş, biz bilmiyormuşuz" dedi.

Oğlunun sevdiği kızın ağabeyini bıçaklayarak ortalardan kaybolduğunu öğrenen baba Ahmet H., şöyle konuştu: "Meğer bir kızı sevmiş, abisi izin vermeyince onu bıçaklamış, arkadaşları 'Kaç kurtul buralardan' demiş. Gidiş o gidiş, yapmadığı iş kalmamış. Bizim birşeyden haberimiz yok, oğlumuz çalışıyor biliyoruz."

Çocuğundan bir haber almak isteyen Ahmet H., sözlerini şöyle tamamladı: "Ben sağım, beni aramasın desin, bir daha aramam. Annesi hasta oldu. Bu çocuk ya yakalanacak ya ölecek ya da eve gelecek. Artık bizimde tahammülümüz kalmadı. Gören ya da bilen varsa mutlaka haber versinler."