Zonguldak Diyabetliler Derneği Başkanı Çetin Terzioğlu, Zonguldak'ta diyabet hasta sayısının hızlı bir şekilde çoğaldığını, çoğu şeker hastasının kontrollerini düzenli şekilde yaptırmadığını söyledi. Terzioğlu, şeker hastalarının derneğe müracaat ederek şeker ölçüm cihazları ve şeker ölçüm çubukları konusunda yardımcı olduklarını kaydetti. Hastalara bilgilendirici el broşürleri dağıtıp hastalıkla ilgili seminerler düzenlediklerini dile getiren Çetin Terzioğlu, kan şekeri yükselen veya kan şekeri düşen hastaların yapması gerekenleri anlattı. Belirli bir programa sahip olup düzenli ve yeterli diyet ile egzersiz yapmaları konusunda hastalara uyarıda bulunan Terzioğlu, hastaların bunları yaparken de eksik veya fazla yapmamaları konusunda uyardı. Zonguldak Diyabetliler Derneği Genel Başkanı Terzioğlu hastaları bilgilendirirken şunları ifade etti:

“Zonguldak’ta şeker hastası sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Dernek olarak uzun süredir hastaların yararına yönelik çeşitli bir takım faaliyetler içerisindeyiz. Bu faaliyetler arasında hastalarımızın kan şekerini ölçüm cihazları için onlara yardımcı oluyoruz. Derneğimize gelen hastalarımıza el broşürleri dağıtıyoruz. Hastalarımıza yine ücretsiz seminerler verip bilgilenmelerini sağlıyoruz. Hastalarımız bununla yetinmeyip kendilerine zarar vermeden bir takım programlar yapmalıdır. Kandaki şeker miktarının normalin üstünde olması halinde tıp dilinde adı hiperglisemi denilen kan şekeri yüksekliği yaşayan hastalarımız vardır. Uygun dozda şeker düşürücü veya insülin kullanmayan, başka bir nedenle hastalanan, enfeksiyon kapan, normal diyetinden fazla yemek yiyen, egzersiz yapmayan, stres yaşayan, alkol alışkanlığı olan hastalarda kan şekeri normal seviyesinin üzerine çıkmasına neden olabilir. Bunların belirtileri de çok susama ve acıkma, sık sık idrara çıkma, gece idrara çıkma, yorgunluk ve uyku hali, bulanık görme, deride kuruma ve kaşıntı ile tara ve kesiklerin geç iyileşmesi gibi durumlardır. Bu belirtileri gözlemlenen hastalarımız mutlaka doktorunu arayarak ölçüm sonuçlarını ve şikayetlerini ileterek, doktorun önerilerini uygulamalıdır. Hastalarımız diyete titizlikle uymalı, şeker düşürücü hap veya insülin enjeksiyonunu zamanında ve doğru kullanmalıdır. Yine hastalarımız düzenli egzersiz ile kan şekerini ölçmelidirler. Kandaki şeker miktarının normal seviyeden düşük olması halinde yine tıp dilinde hipoglisemi denilen kan şekeri düşüklüğü yaşayan hastalarımız olabilir. Gereğinden fazla insülin veya şeker düşürücü hap kullanan, insülin enjeksiyonundan veya şeker düşürücü ilacı aldıktan sonra yemeği geciktiren, yemesi gereken öğünü atlayan, normalden fazla egzersiz yapan, enjeksiyon yaptığı bölgedeki kasları çalıştıran ve insülin etki hızını arttıran bir egzersiz yapan hastalarımızın kan şekeri normal seviyenin altına düşmesine neden olabilir. Diyetini bozarak ‘az daha yemek yiyeyim bir şey olmaz’ diyen hastalarımız sonraları büyük risklerle karşılaşabilir. Yine ‘biraz daha egzersiz yapayım. Nasıl olsa egzersiz yapmak yarar sağlıyor’ diye düşünen hastalarımız olursa şunu unutmasınlar ne bir fazla ne bir eksik her şey yerinde, zamanında ve tam yapılmalıdır. Acıktığını hisseden, terleyen, titreyen, dudağında ve dilinde karıncalanma yaşayan, solukluk, çarpıntı ve huzursuzluk yaşayan hastalar hafif derecede kan şekeri düşük olanlardır. Orta derecede ise baş ağrısı, karın ağrısı, bulanık görme, uyuşukluk, konuşma zorluğu, hızlı kalp atışı, sinirlilik, solukluk ve terleme yaşayan hastalarımız ağır derecede kan şekeri düşen hatsalar bilinç kaybı ve havale geçiren hastalarımızdır. Bir şeker hastası kan şekerinin düştüğünden ölçüm yaparak emin olmuşsa veya kan şekerin düşmüş olabileceğinden şüphe ediyorsa ancak o anda ölçüm yapamıyorsa kan şekeri düzeyini yükseltmek için hemen bir şeyler yemesi gerekir. Kan şekeri düşük olan bir hasta 2-3 kesme şeker veya 2-3 tatlı bisküvi yada bir çay bardağı meyve suyu içerek kan şekeri düzeyini normal seviyeye çıkartabilir.”

İHA

Yayın Tarihi : 22 Ekim 2008 Çarşamba 19:01:42