3
Mayıs
2024
Cuma
ZONGULDAK

Günde 6 morfin ağrılarını geçirmiyor!

Zonguldak'ta ağrıları nedeniyle günde altı morfin alan ve günün 23 saati cihaza bağlı duran iki çocuk annesi Kezban Kahveci, yardım bekliyor.

Kezban, yurt dışında üretilen Katadolan isimli ilaç için raporu olmasına rağmen ruhsat verilmediği gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu.


Zonguldak'ta ağrıları nedeniyle günde üç tablet yoluyla toplam 6 morfinin yanı sıra günün 23 saati cihaza bağlı yaşayan iki çocuk annesi Kezban Kahveci, yurt dışında üretilen ve Türkiye'deki eczane ile hastanelerde bulunamayan katadolan isimli ilaca ruhsat vermediği gerekçesiyle Sağlık Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu.


Yurt dışından kendi şahsi çabaları ile getirip deneme imkanı bulduğu ilacın alternatif tıpta kullanılan ozon tedavisi ile birlikte yüzde 70 oranında fayda ettiğini anlatan Kezban Kahveci, iki sene kullanması gereken ilacın toplam maliyetinin 8 bin Euro'yu bulması nedeniyle kendisinin alamadığını bildirdi.


Kahveci'nin Sağlık Bakanlığı'nın da ruhsat vermemesi nedeniyle Türkiye'deki eczanelerde satılmadığı gerekçesiyle mağdur olduğunu belirterek suç duyurusunda bulunduğu Zonguldak Cumhuriyet Savcılığı konuyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında kendisinin de ifadesine başvurulduğunu anlatan Kahveci, şunları söyledi: "Ağrılarım o kadar çok şiddetli oluyor ki, onkoloji hastalarının kullandığı cihazlar bana yeterli gelmiyor. Genelde hastanelerde belli seanslar halinde kullanılan bu tens cihazı, ilk kez benim için 23 saat kullanma izni verildi. Aylık maliyeti aylık 600 TL'yi bulan bu cihazı, en az iki sene kullanmam gerekiyor. İki yıllık bana maliyeti ise bana 12 bin Euro'yu buluyor.

Ağrılarım için günde 3'ü tablet toplam 6 adet morfin veriliyor. Ağrı ve kasılmalarım için yeterli olmuyor. Son umut olarak alternatif yönlendirdiler. Ama bu tedaviyi de devlet karşılamıyor. Alternatif tıp tedavisinde de ozon tedavisi önerildi. İlk seansını kendi imkanlarımla girdim. Ama iki yıl boyunca 3 ayda bir
toplam 80 seans almam gerekiyor. Sadece tek seansı 300 TL bulan bu yöntem ise yüzde 30-40 oranlarında fayda veriyor. Bu tedavi yönteminin toplam maliyeti 7 bin euroyu buluyor."


Son olarak Katadolan isimli bir ilacın fayda edebileceğinin söylendiğini anlatan Kahveci, sözlerine şöyle devam etti: "Kendi imkanlarımla bu ilacı getirttim. Ozon tedavisi ile birlikte yüzde 70 oranında fayda gördük. Bu ilacı resmi kanaldan getirmek istediğimizde Sağlık Bakanlığı sürekli bizi oyaladı. Sonunda ilaca ruhsat verilmediği için Türkiye'ye resmi yoldan getirilmesinin mümkün olmadığı söylendi. Bu ilacı iki yıl boyunca kullanmam gerekiyor, iki yıllık maliyeti ise 8 bin euro tutuyor. Tedavim imkansızlıklar nedeniyle durma noktasına geldi. Eşim devlet memuru. Sürekli Ankara'ya git gel, sürekli tedavi ve masraflar bizi hastalık olarak yıprattığı gibi ekonomik olarak da mahvetti. Artık hiçbir şeye gücüm yetmiyor."


ALTI YIL TEŞHİS KONULAMADI
Kahveci, ilk ağrılarının 1996 yılında başladığını ve ağrılar nedeniyle Zonguldak, Ankara ve İstanbul gibi birçok şehirde gitmediği doktor kalmamasına rağmen hastalığına sekiz yıl teşhis konulamadığını söyledi. 2008 yılında öneriler üzerine gittiği Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde hastalığının fibromiyalji olduğunun tespit edildiğini anlatan Kahveci'ye yıllardır hastalığının teşhisi konulmaması nedeniyle uygulanan yanlış tedavi yöntemlerin uygulandığı ve bu nedenle hastalığın seyir sürecindeki son safhalar ulaştığı söylendi. Yapılabilecek fazla bir tedavi imkanı olmamasına rağmen tedavisine başlanılan Kahveci, şunları söyledi: "1996 yılında kısmi felç ve ardından dinmeyen ağrılarla başlayan hastalığım için gitmediğim hastane kalmadı. İlerleyen yıllarda kanamalar ve bayılmalar başladı. Gittiğim hiçbir hastaneden, doktordan somut bir netice alamadım. Teşhis konulamayınca psikolojik denip psikiyatrise yönlendirildim. Akabinde çok çeşit ilaçlar kullandım. Ağrılar git gide daha da arttı.

Lavabo ihtiyacını  göremez hale geldim. Bayılmalar nedeniyle çarşılarda, evde çok düştüm. Morluklar içerisinde kaldım. Beş sene önce Gülhane Askeri Tıp Akadamesi'nde hastalığın teşhisi konuldu. Yanlış tedaviler sonucu hastalığın çok ilerlediği ve en kötü seviyeye ulaştığı söylendi."


Zonguldak Valisi Erdal Ata, Denizli Valisi Yavuz Erkmen dahil olmak üzere kentte bulunan ve görev yapmış bir çok protokolün kendisini tanıdığını ve yardımcı olduğunu söyledi. Ailesinin ve hayırsever insanların yardımıyla tedavisini bu kadar sürdürebildiğini anlatan çaresiz anne, mağduriyetleri ve tedavisi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dönemin Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a da mektup yazıp faksladığını söyledi. Sadece Cumhurbaşkanı Gül'den olumsuz bir cevap geldiğini, diğerlerinden hiçbir cevap bile alamadığını anlatan Kahveci, sözlerine şöyle devam etti: "Zonguldak valisi dahil beni tanımayan kimse yok. Her taraftan destek istedim. İnsanlar bir desteği bir iki kez yapabiliyorlar. Çok destek gördüm. Başsavcı Hüseyin Özbakır, belime bağlı tens cihazını kendisi alıverdi. Birçok kurum, kuruluş ve hayırsever insanlar kendi bütçesi ve imkanlarında yardımcı oldu. Allah hepsinden razı olsun. Ama artık iyice düştüm yürüyemiyorum. Öleceğim artık.

Ben destek istiyorum. Bana bir hastane göstersinler. İlaçlarımı alabileyim, tedavim yapılsın. Çok mağdurum. Tedavi alamadığım için yürüyemez hale geliyorum. Kasılıyorum, elim ayağım tutmuyor. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Belki bazıları için gezme parası ama benim için çok büyük para. Genç kızım, delikanlı oğlum var. Dışarıdan gelirler, suratımın asıklığından ağrılarımı anlıyorlar. Ben Polyanacılık oynamaktan sıkıldım."


FİBROMİYALJİ NEDİR?
Özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin olmak üzere yaygın kas-eklemlerde bulunan fibröz dokuların ağrısı olarak tanınan fibromiyalji, insanların büyük bir kısmında bulunabiliyor. Ülke nüfusunun ancak yüzde beş oranındaki insanlarda fibromiyalji hastalığının şiddeti, stres, kaygı, depresyon, dinlendirmeyen uyku ve bazı romatizmal ve hormonal hastalıklarla ilişkili olarak artış gözleniyor. Hastalığın son aşamasından sonra tamamen yok edilmesi mümkün olmadığı belirtilirken, tedavilerle ağrı,
uykusuzluk gibi etkileri azaltılabildiği ifade ediliyor.

İha
Yayın Tarihi : 11 Haziran 2009 Perşembe 13:42:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?