3
Mayıs
2024
Cuma
ZONGULDAK

Gündüz işçi, gece gazeteci!

Zonguldak'ta bir belediye işçisi üç ay önce yazmaya başladığı köşe yazılarında kadın haklarını ve toplum olaylarını kaleme alıyor. Toplumu yazılarıyla toplumu bazı konularda uyardığını ifade eden işçi, gündüz inşaatta çalıştığını geceleri ise köşe yazısı hazırladığını anlattı.

Yaklaşık 3 senedir Zonguldak Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü'ne bağlı olarak inşaat işçiliği yapan İsmail Öncü (35), köşe yazıları yazarak toplumu uyarmaya çalışıyor.

İlk yazısının bir yerel gazetede yayınlandığını dile getiren Öncü, kadın haklarını kimsenin önemsememesinin kendisini üzdüğünü kaydetti. Bekar olarak hayatına devam eden Öncü, tanık olduğu bir kadın hakları ihlali olayının kendisini evlat acısı gibi üzdüğünü belirtti. Yazılarında kadın haklarının savunulmasını anlatan Belediye İşçisi İsmail Öncü şunları kaydetti:

"Yaklaşık 3 senedir belediyede çalışıyorum. Köşe yazısı yazmaya yaklaşık 4-5 ay önce başladım. Yazılarımdan bugüne kadar bir tanesi yerel bir gazetede yayınlandı. İkinci yazımda kadın haklarından bahsettim. Kadın haklarını kimsenin önemsememesi beni üzdü. Sonraki yazımda da kadın haklarına genişçe yer vereceğim. Bu bir aile sorunu değil, toplum sorunudur. Kadın haklarının önemsenmemesinde toplumu yıkacak sorunlar ortaya çıkıyor. Yaşanan bir olaydan etkilendim. Evladım olmadığı halde bana evlat acısı gibi
geldi ve kadın haklarını savunmak için böyle bir yazı yazmak aklıma geldi. Kendi içimde kurduğum bazı ilkeler var. Onlar yıkıldı. Birkaç yazı yazarak insanları uyandırmak istedim. Yazılarımın örnek alındığını zannediyorum. Eğitim konusunda yazdığım yazıların örneği alındı. Yazı yazmanın nedeni kendi derdim değil, toplumu düzeltmek istiyorum. Toplum bazı şeyleri görsün diye bu yazıları yazıyorum."

Köşe yazısına, "Toplumun ağır yükünü zoraki sırtlamış kadınların feryadının sesiyim" diye başlayan İsmail Öncü bir yazısında şu sözlere yer verdi:
"Toplumun baskısı kadınların sırtına ağır bir yüktür. Doğru olması ve ayak uydurması gereken nedense hep odur. Tersi durum kurduğu cezaya infaz olmak demektir. Baskıyla düzelt modu geçerli cahilce bir anlayış hakim toplum, erkeğinin kadına ve kadının kadına davranış politikası bellidir. Kadına şiddet yaşam hakkını satın almak demektir. Hukuk, kanun ve başörtüsünün siyasete alet edilmesi en çok kadınlara zarar verir. Genel af ve cezai indirimlerin oluşturduğu buhranlar ve geri döndürülemez zararlar çekmektedir. Aklıselim herkes türban meselesinin bir serbestle çözüleceğini bilir. Ama malzeme yapanlar hep karşı çıkar. Bilmez ki o türbanı kendi kafasına dolamışta önünü göremiyor. Kamu hizmetleri ve eğitimden men edilerek güya bu iş çözülüyor. Türkiye gerçeği 10 Haziran gazetelerindeki olayla kadına karşı tavrı AİHM'ne 3 bin 500 euro ödeyerek kanıtladık ve gösterdik. Genel af ve cezai indirimlerin düzeltilmesi bu kadar çok mu zor yada zevk mi alanlar var. Bu bilinmez ama artık kanun sepetini masaya dökmesi, düzenlemesi ve kadınları koruyucu önemli kanun ve cezaların çıkarılması gerekmiyor mu? Her gün gazetelerdeki cinayet, tecavüz ve kadın darplarını görmekten bıkılmadı mı? Şunu açıkça ifade etmeliyim ki, kadın haklarını ve kadınları koruyamazsak hiçbir şeyde çözüm bulamayız."
 

İHA
Yayın Tarihi : 4 Temmuz 2009 Cumartesi 13:03:16
Güncelleme :4 Temmuz 2009 Cumartesi 13:05:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?