Zonguldak, Kdz. Ereğli ve Çevresini Kalkındırma Derneği'ne (ZERÇEV) bağlı Ereğli İş Geliştirme Merkezi (ERİŞGEM) tarafından ERİŞGEM Kaynakçılık Eğitim Salonu'nda İş-Kur Zonguldak İl Müdürü Cemal Yiğit ve yetkili personel Hakkı Alkan tarafından İş-Kur'un “Kısa Çalışma Ödeneği” hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. ZERÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Kır, bu gibi toplantılara iş adamları ve sanayicilerin fazla ilgi göstermediğini belirtti. Zonguldak'ın tamamında işsiz sayısının 2007 yılında 5 bin 247 olduğunu belirten Kır, bu sayının 2009 yılının şubat ayında 9 bin 231'e çıktığını söyledi.

Kır, “Bu krizden en fazla etkilenen gurup iş adamlarıdır ve sanayicilerdir. Sabit gelirli olan insanların destekleri ve her han gibi bir sıkıntıları olsa da ama bir patron kadar, bir iş adamı kadar yaşamamaktadır. Bugün bir çok iş alanında gelişmeler yaşanırken bir çok iş alanında da krizler yaşanmaktadır. Şuan sanayide bir çok iş dalında işten çıkartmalar ve kriz yaşanıyor. Kdz. Ereğli'de de metalden ve tersaneler ile ilgili şuanda yanan iş çıkartmaları ve piyasadan gelen taleplerin azlığıyla birlikte bunları yaşıyoruz. Birçok iş adamı, bir çok sanayici geçen yılki cirolarını yakalayamamakta. Yakalayamadığı gibi de piyasada ki ödemelerini, piyasadaki taahhüt etmiş olduklarını yapamamak durumunda. Şuanda devletimiz İş-Kur ile beraber kısa dönem çalışma desteği ile ilgili bir destek verecek. Bu iş adamlarımız için ve çalışanlarımız için çok önemli bir destek. Biz arzu ediyoruz ki, bu ve bu gibi destekleri ZERÇEV ile birlikte sizlerle paylaşarak daha iyi noktalara taşıya bilmek. Devletimiz tarafından destekler geliyor ama bu destekleri size duyurma noktasında hem bizleri hem de kamu yararına kamu kuruluşlarının sıkıntıları var. Sivil toplum kuruluşları ile beraber bunları sizlere duyura bilme şanslarını yakalayabiliyoruz. Bu gibi toplantılara katılırsanız hem sizler için hem de kamuda çalışan insanlarımız için çok faydalı bir iş yapmış olacağız. Bu gibi toplantılara iş adamlarımız, sanayicilerimiz yeterli ilgiyi göstermiyor. Yeterli ilgiyi göstermedikleri içinde kamu bunları tek tek gezip, 'siz bu desteklerden neden yararlanmıyorsunuz?' diyecek halleri yok. Çünkü, kamunun öyle bir kaynağı yok. Ama biz sivil toplum kuruluşları bunları sizlerle beraber sizlerle buluşturarak bu problemi ortadan kaldırmaya gayret gösteriyoruz. 2007 yılında Zonguldak'ın tamamında işsiz sayısı 5 bin 247, Ereğli ve Alaplı'da ki işsiz sayımız 2 bin 699. Zonguldak genelinde 2008'de 8 bin 685, Ereğli ve Alaplı 4 bin 351. 2009'un şubat ayı itibariyle Zonguldak genelinde işsiz sayımız 9 bin 231, Ereğli ve Alaplı içinde 4 bin 620 olarak belirlenmiştir” dedi.

İş-Kur Zonguldak İl Müdürü Cemal Yiğit, çalıştığı dönemle ilgili de işçinin ücretini iş verenin ödediğini belirtirken, işçinin çalıştırılmadığı dönemde ise kurum olarak kendilerinin ödediklerini söyledi. Bir ay süresinde işçiye en az ödedikleri miktarın 400 TL olduğunu belirten Yiğit, fazla ödedikleri miktarın ise 800 TL olduğunu kaydetti. Yiğit, “Diğer illerimizde işsizlik sigortası servisinde çalışan memurlarımız akşam saat 22.00'da evlerine gittikleri zaman kendilerini erken işe gitmiş gibi hissediyorlar. Ama bizim Zonguldak'ta ve Ereğli'de Allah'a şükür ki, eleman çıkarmak yok. İşsizlik sigortasına müracaat eden sayısı hatta gelirken hiçbir müracaat görmedim. Bu beni çok sevindirdi. Yani bazı kurumlar işinin artmasını ister ama işsizlik sigortasına müracaat edenlerin sayısının azalması bizi mutlu eder. Ama yurt içi servisinde işe yerleştirme servisinin de işi ne kadar çok olursa biz o kadar mutlu oluruz. Biz kurum olarak ne kadar insanı işe yerleştirirsek biz daha çok mutlu oluruz. Yeter ki insanlar işe yerleştirilsinler. Biz akşam 21.00'da da çalışırız, Pazar günü de çalışırız. Bu şimdi böyle ama gelecekte böyle olmaya bilir. Bakanlığımız ve Genel Müdürlüğümüzün ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin hazırladığı 'Kısa Çalışma Ödeneği' diye bir yapılanma var. Bu yapılanma hali hazırdaki iş durumunu en az 3'de 1 oranında azaltılması veya tamamen durması veya 4 hafta süreyle işyerindeki faaliyetin tamamen durması durumunda ortaya konulacak bir uygulamadır. Hangi hallerde bundan yararlanıla bilinir? Genel ekonomik kriz, zorlayıcı sebeplerin geçici olarak işyerindeki işçilerin tamamının veya bir kısmının haftalık ortalama çalışma sürelerinin en az 3'de 1 oranında azaltan veya iş yerindeki faaliyetlerin kısmen veya tamamen durması durumunda olabilir. Bir çok sektörde üretim yapılabilir. Ama satış yapılamadığı zaman yapılan üretiminde artı bir değeri yoktur” dedi.

“İŞÇİNİN İŞYERİYLE BAĞ KESİLMİYOR”
İşçilerle ilgili iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı olan sigorta primini de kendilerinin ödediğini belirten Cemal Yiğit, primlerin iş kazası ve meslek hastalığına yönelik olduğu için emeklilik olarak kullanılamadığını söyledi. Yiğit, “Bir işyeri düşünelim haftalık çalışma saati yasal olarak 45 saattir. Veya 30 iş gününden ancak 10 iş günü işçilerine iş verebiliyor, 20 gün iş veremediğini düşünelim. Burada biz devreye giriyoruz. Çalıştığı dönemle ilgili de işçinin ücretini iş verenimiz, çalıştırmadığı dönemde ise kurum olarak biz karşılıyoruz. Bunda işsizlik sigortasından yararlanıyoruz. Süre olarak en az bir ay en fazlada 6 ay süreyle bu desteğimiz yapılmaktadır. Diyelim ki bir iş yerimiz bir ay süresince her han gibi bir üretim yapamayacak halde, bu bir ay süresinde işçiye en az ödediğimiz miktar 400 TL, en fazla ödediğimiz miktarda 800 TL'dir. Bu arada işçinin de işyeriyle bağ kesilmiyor, sanki ücretsiz izin gibi değerlendirilerek bu işçilerle ilgili iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı olan sigorta primini biz ödüyoruz. Bu iş verene ne gibi bir katkı sağlıyor? Birincisi işçilerin işyeriyle bağı kopmuyor. İkincisi, belirli süre işyerine gelip çalıştığı için bir hafta çalıştı, üç haftası işsiz diyelim. Bir hafta işyerindeki o meslekten soğumamış oluyor. Gelir desteği olmuş oluyor. Hastalanırsa sağlık sigortasından yararlanıyor. İşçilerin primleri sadece iş kazası ve meslek hastalığına yönelik olduğu için emeklilik olarak kullanılmıyor. İşverenlerimize de destek olarak bu üç haftalık ücreti ödedikleri gibi sigorta primi ödemekten de kurtuluyorlar. Tabi ki bu süresiz değil. en fazla 6 ay süreyle kalacaktır. İşçilerimize, işveren krize girip tamamen size ücret verememe durumuna düşmesinde bu gelirden yararlanmalarını işçilerimize tavsiye ediyoruz” dedi.

İş-Kur yetkilisi Hakkı Alkan da, “Kısa Çalışma Ödeneği” formunun nasıl doldurulacağı hakkında bilgiler verdi.

iha

Yayın Tarihi : 19 Mart 2009 Perşembe 17:21:34