Zonguldak'ın Karadare köyünde, Romalılara ait olduğu tahmin edilen kalıntılar bulundu. 1940'lı yıllarda alanı kazan köylülerin altın kabartmalar, madeni para ve taş kalıntılar bulması üzerine alan Kültür Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı.

Zonguldak merkeze bağlı Karadere köyünde bulunan Asar Tepesi'nde Romalılar dönemine ait kalıntılar bulundu. Cemal Arslan (85) adlı köylü 1940'lı yıllarda yaptıkları kazıları anlattı. Bölgeyi koruduklarını ve bazı yerlere de fındık diktiklerini söyleyen Arslan, kazdıkları yerlerden oda şeklinde binalar, merdiven ve duvarlar çıktığını söyledi. Asar Tepesi'nde kuyular açtıklarını ifade eden Arslan, her gün dolaştığı arazide söylentilere göre yer altı şehrinin bulunduğunu belirtti. Açtıkları kuyulardaki merdivenleri takip ettiklerini dile getiren Cemal Arslan, bir giriş bulamadıklarını bildirdi.

ALTINDAN TAVUK HEYKELİ BULMUŞLAR

Köyün kuzeyinde ve güneyinde toplu mezar bulunduğunu anlatan Cemal Arslan, bu mezarların birinde oda büyüklüğünde bir yer bulunduğunu söyledi. Mezarlıkta altından tavuk ve yavrularının simgelendiği bir heykel bulunduğunu ifade eden Cemal Arslan, heykeli bulan köylünün eseri satarak parasıyla maden ocağı işlettiğini anlattı. Bir büyüğünün de altından çekiç yapımında kullanılan örs bulduğunu söyleyen Cemal Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Düzlükten kuyuya taş atıldıktan sonra sesi dinlerdik. Taşın düşme sesi biraz zaman alırdı. 1940'lı yıllarda dereden tepeye giden merdivenleri tarla yapmak için dereye yuvarlardık. Söylentiye göre o dönemin insanları 200-300 kilogramlık taşları karşı yamaçtan buraya getirirmiş. O taşlarla Zonguldak Valiliği'nin binası bile yapılır. Arazide çok büyük kerpiç parçaları var. Bir gün mandalar bu tepede battı. Sonra fırın büyüklüğünde bir oda bulduk. Bakır paralar bulduk. Ama hiç kap kacak bulamadık. Lavabo taşları bulduk. Bulduğumuz madeni paraları hep attık. Toplu mezarın orada 3 altın kabartma bulduk. Onları da büyüklerimiz sattı. Parası ile geçindi. Bir büyüğümüz altından çekiç yapımında kullanılan örs buldu."

Buralara giysi satmaya gelen bir Yahudi olduğunu anlatan Arslan, şöyle konuştu: "Altından bulunan örsü bütün giysileri vermek şartıyla istedi. O büyüğümüz de bütün giysileri almış karşılığında o örsü vermiş. Bu olay 1950'li yıllarda yaşandı. Yine başka bir büyüğümüz mezarların orada altından tavuk ve yavrularının heykellerini buldu. O da onları zamanında sattı. Buraları koruduk. Yabancılar define aramaya geliyordu. Onları uzak tuttuk. Her gün buraları dolaşırım. Fındık bahçem var. O zaman tarihi eserlere böyle değer verildiğini bilmiyorduk."

KORUMA ALTINDA

Zonguldak Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Yalçın Arslan da 1995 yılında köyden yanına bir vatandaşın geldiğini söyledi. Köylünün müracaatıyla incelemelerde bulunduklarını belirten Arslan, yapılan yazışmalar sonucunda tepeyi koruma altına aldıklarını bildirdi. Alanda ilk fırsatta kazı düşünüldüğünü söyleyen Arslan, şöyle konuştu: "Köyden bize gelen bir dede, burada çukur kazıldığını ve 13-14 basamaklı merdivenle o çukura girildiğini anlattı. Burada yer altı şehri olduğu ama girişin bulunamadığını söylerken devletten yardım istemek amacıyla bize müracaat etti. Biz de onun üzerine burada incelemelerde bulunduk. Ardından burayı müze müdürüne bildirdik. Burası şu an koruma altına alındı. Bu güne kadar korunmuş." Görüldüğü kadarıyla burada herhangi bir tahribat olmadığını belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada ilk fırsatta devlet tarafından bir kazı düşünülüyor. Çevreye faydası olacağına inanıyorum. İtalyanların, Kurtuluş Savaşı öncesi burada kazı yaptığı ve savaş döneminde padişahın İtalyanları ülkeden kovması nedeniyle kazının durduğu söyleniliyor. Ama bunlar resmiyette geçmiyor. Bunlar rivayette olabilir. Ardından Bolu'dan zaptiyelerin köye gelerek incelemeler yaptığı ancak atların çevreye zarar vermesi nedeniyle köylülerin zaptiyeleri köyden kovduğu söyleniliyor."