3
Mayıs
2024
Cuma
ZONGULDAK

Kene ile tavuk itlafının ilgisi yok

Zonguldak Tarım Müdürlüğü tarafından kene ile mücadele konusunda bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Zonguldak Tarım İl Müdürlüğü tarafından Belediye Başkan Vekillerine, okul müdürleri ve mahalle muhtarlarına "Kenelerin Kontrolü ve Korunma" hakkında bilgilendirme toplantısı düzenlendi.

Genel Maden İşçileri Sendikası Şemsi Denizer Toplantı Salonu'nda yapılan toplantıda Tarım İl Müdür Yardımcısı Cemalettin Çataklı, "Kenelerin Kontrolü ve Korunma" hakkında bilgi verdi. Çataklı, küçük omurgalılar ve özellikle yerde beslenen kuşların keneleri enfekte eden en önemli konak grubu olduğunu belirtti.

Ülkemizin kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahip olduğunu anlatan Çataklı, şöyle konuştu: "Kene yoluyla bulaşan hastalıklar tüm dünyada gözlenir. Ancak, kendinizi ve ailenizi korumak için uygulanabilecek önlem bulunmaktadır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığına neden olan virüs, birçok evcil ve yabani hayvanı enfekte etmekte ve hastalık bu hayvanlarda hafif seyretmektedir. Birçok kuş virüse dirençli iken, virüsün yayılmasında önemli rol oynar. Hayvanlardaki hastalık enfekte kenelerin tutunması ile başlamaktadır. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının bulaşmasında başlıca Hyalomma soyuna ait kene rol almakla birlikte, 30 kene türünün bu hastalığı bulaştırabileceği bildirilmektedir. Henüz ergin olmamış Hyalomma soyuna ati keneler, küçük omurgalılardan kan emerken virüs alır, gelişme evrelerinde muhafaza eder."

Kenelerin, insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırdığını anlatan Çataklı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küçük omurgalılar ve özellikle yerde beslenen kuşlar, keneleri enfekte eden en önemli konak grubunu oluşturmaktadır. Yani küçük memeliler virüsü taşımaktadır. Keneler biyolojik gelişmelerinin değişik safhalarında bu canlılardan kan emmektedir. Hyalomma soyuna ait keneler ülkemizin de içinde bulunduğu çok geniş bir coğrafik alanda yerleşmişlerdir. Ülkemiz kenelerin yaşamaları için coğrafi açıdan oldukça uygun bir yapıya sahip. Türlere göre değişmekle beraber kenelerin küçük kemiricilerden, yaban hayvanlarından evcil memeli hayvanlara ve kuşlara kadar geniş bir konakçı çeşitliliği mevcuttur. Hastalık daha çok hayvancılıkla uğraşanlarda, veteriner hekimlerde, mezbaha çalışanlarında ve kırsal alanda yaşayanlarda görülebilmektedir."

Çataklı, kenenin kan emerken acı vermediğini bu yüzden kenenin kan emerken anlaşılamadığını belirtti. Eğer vücutta kene varsa vatandaşların kontrol edip kendilerinin bulmaları gerektiğini anlatan Çataklı, şöyle konuştu: "Keneler uçmaz, sıçramaz, ağaçtan üzerimize düşme ihtimali zayıftır. Yani kene yerdedir. Bu nedenle uzun otların, çimlerin ve çalılıkların bulunduğu yerlerde dolaşmayın. Kenelerin yaşama alanlarında bulunabilecek kişiler, hayvancılıkla uğraşanlar, mezbaha çalışanları gibi repelent olarak bilinen böcek kovucu ilaçları vücutlarına sürerek veya elbiselerine emdirerek kullanabilirler. Açık renk kıyafetler giyin ki, üzerinize herhangi bir kene geldiğinde görebilesiniz. Açık araziye çıktığınızda ya da pikniğe gittiğinizde, bacakları kapatan kıyafetler tercih edip uzun kollu giyiniz, pantolonunuzu çorapların içine sokunuz, kapalı ayakkabı giyiniz."

Çataklı, konuşmasında "eve dönüldüğünde kendinizi, çocuklarınızı hatta evde beslediğiniz hayvanları kene yönünden kontrol ediniz" tavsiyesinde bulundu.
Kırsal kesimde yaşayanlar ve hayvancılıkla uğraşanların kendilerini ve çocuklarının vücutlarını sık sık kene yönünden kontrol etmesi gerektiğini anlatan Çataklı, şöyle konuştu: "Vücutta kene görülmesi halinde, keneyi vücuttan uçaklaştırmak için alkol, kolonya, oje, aseton, gaz, petrol ürünleri ve benzeri madde kullanmayın. Bu maddeleri kullanırsanız virüsü alma riskiniz artar. Çünkü kene refleks olarak tükürüğünü bırakabilir."

HAYVAN ÜZERİNDE KENE MÜCADELESİ ÖNEMLİ
Cemalettin Çataklı, kene mücadelesinin yalnız yaz aylarında, kış aylarında hem de ahır ve ağıllarda, hayvanlar üzerinde mesken kenelerine karşı yapılması gerektiğini belirtti.

Çataklı, yaptığı konuşmada, şunları söyledi: "Hayvan barınaklarının duvarındaki delik, çatlak ve yarıkların kapatılarak duvarların iç ve dış yüzeylerinin sıvanmasını sağlayınız. Hayvanlar özellikle merada otlarken korunmasız olduklarından, keneler rahatlıkla kan emer, yumurtlar ve çoğalabilir. Hayvan üzerinde kene mücadelesi
önemlidir. Meralarda hayvanları münavebeli otlatınız. Hayvanlarınızın sırtına ilaç dökerek veya banyo yaptırarak ilaçlayınız."

Ahır ve ağılları püskürtme yaparak ilaçlamak gerektiğini anlatan Çataklı, sözlerine şöyle devam etti: "Kene mücadelesi yalnız yaz aylarında kış aylarında hem de ahır ve ağıllarda hem de hayvanlar üzerinde mesken kenelerine karşı yapılmalı. İlaçlanan hayvanın sütünü ve etini ilacın kullanım kılavuzunda belirtilen süreyi dikkate alarak tüketime sununuz. Geniş bilgi için tarım ve ilçe müdürlüklerine başvurunuz."

Zonguldak Tarım İl Müdürü Yusuf Akın ise, kene vakalarının tavuk itlafları ile ilgisi olmadığını belirterek, dünyada 700 ile 800 arasında kene türü olduğunu söyledi. Bunların 27'sinin virüs taşıdığını anlatan Çataklı, sözlerini şöyle tamamladı: "Türkiye'de sadece 6 tane kene türü var. Zonguldak'ta henüz virüs yayan kene türüne rastlanılmadı. Hayvandan insana bulaşan bir virüs kanıtı bilimsel olarak yok. Hayvanlar taşıyıcı olarak görev yapıyor. Kene Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görüldü. Bazı çevreler kuş gribi nedeniyle çok tavuk itlaf edildiğini bu nedenle kenelerde artış olduğunu beyan etmekte. Ama kuş gribi vakası da ülkemizde 2006 yılında olmuştur. Kene vakalarının görüldüğü illerde ise kuş gribi görülmemiştir. Onun için kene vakalarını tavuk itlaflarına bağlamak mümkün değil. Bununla ilgili direk bir bağlantısı yok."

.
Yayın Tarihi : 27 Mayıs 2008 Salı 15:23:37


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?