Karadon Müessese Müdürlüğü’ne bağlı Kilimli İşletme Müdürlüğü bünyesinde çalışan maden işçileri TEKEL işçilerine destek vermek amacıyla iş bırakırken Alanda toplanan işçiler Genel Maden iş Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam’ın açıklamalarını dinledi.

Mali Sekreter Sarıçam, maden işçilerine seslenirken Başta Türk İş olmak üzere 6 işçi ve Memur Konfederasyonu TEKEL işçilerinin, ülkede çalışanların sorunlarına karşı duyarsızlığını sürdüren hükümeti uyarmak için bir günlük genel eylem kararı aldıklarını ifade etti.

Sarıçam, “Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bağlı olduğumuz Türk İş’in almış olduğu karar doğrultusunda bugün tüm işyerlerimizde üretimden gelen gücümüzü kullanıyor ve genel eylem yapıyoruz. Maden işçileri her zaman örgütsel disipline uymuş ve tüm eylemleri kararlılıkla hayata geçirmiştir. Bugünde eylemimize eskizsiz uyan tüm maden işçilerimize teşekkür ediyoruz. Her zaman olduğu gibi yine gözler maden işçisinin üzerinde olacaktır. Ülkemiz emek ve demokrasi mücadelesine adını altın harflerle yazdırmış olan maden işçileri olarak bizler bugün TEKEL işçilerine yapılanın geçmişte bize yapılmaya kalkışıldığını unutmadık. Onlarda bizim gibi büyük bir kararlılıkla eşleri çocukları ve dostlarıyla haklarını savunuyorlar. Dün bizle olan demokrasi güçleri, bugün onlara destek veriyor. Hepimiz biliyoruz ki bu saldırı sadece TEKEL işçileri ile sınırlı kalmayacaktır. Eğer onlar kaybederse arkasından şeker işçilerine, enerji işçilerine, liman işçilerine ve bizlere sıra gelecektir. Değerli Maden işçileri AK Parti hükümeti eylemin 52. gününde TEKEL işçilerine karşı duyarsızlığını sürdürüyor. Daha da ileri giderek onları tehdit ediyorlar. Hükümet, aslında tüm çalışanlara karşı duyarsız davranıyor. Asgari ücret, kiralık işçilik, taşeron uygulaması, örgütlenme önündeki engeller, sendikalar yasasında yapılmak istenen değişiklikler bunun en açık göstergesidir. Diğer yandan, Enerji sektörü, şeker sektörü ve limanlar başta olmak üzere özelleştirme çalışmalarını sürdüren Hükümet, önceki Hükümetler gibi IMF’nin ve uluslararası şirketlerin ve kuruluşların isteklerini yaparak, üretim ekonomisini tahrip ediyor. Ellerinden işleri alınan ve sosyal bir hukuk devletine yakışmayacak 4-C uygulamasıyla özlük haklarını kaybederek yoksulluğa terk edilmek istenen TEKEL işçileri direnmektedir. TEKEL işçisi haklı olarak kölelik düzenine, adaletsizliğe, savunmasız, örgütsüz bırakılmaya, önce işsiz bırakılıp sonra da boş oturmakla suçlanmaya karşı direniyor. TEKEL işçileri oturmak istemiyor. Çalışmak ve mevcut haklarını korumak istiyor. TEKEL işçileri karalıdır. 6 ocak 2009 tarihinde Türkiye çapında tüm TEKEL işyerlerinde oylama yapılmıştı. Yapılan bu demokratik oylama sonucunda TEKEL işçilerinin hemen hemen tamamı eylemlere devam kararı almıştı. Yapılan tüm baskılara rağmen kararlılıkla eylemlerini sürdürüyorlar. Hükümetle, Türk İşin yapmış olduğu görüşmelerden de sonuç çıkmamıştır. Şimdi dönüşümlü olarak açlık grevi yapıyorlar. TEKEL işçisi 4-C ye razı değildir. TEKEL işçisi, özlük haklarıyla başka kamu kuruluşlarına nakilleri sağlanıncaya kadar kendileri ve eşleriyle birlikte Ankara’yı terk etmeme kararı almıştır. Değerli arkadaşlarım bugün işçisi, Memuruyla tüm emekçilerle kavga etmek, onları yok saymak ve tek taraflı kararlar almak hiçbir Hükümete yarar sağlamamıştır. Umarız hükümet, uyarılarımızı en kısa zamanda dikkate alır” dedi.