Memur-Sen'den eleştirilere sert tepki

Memursen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar Milli Eğitim Bakanlığı’nda tek yetkili sendikalarının kendileri olduğunu söyleyerek, Memursen hakkındaki eleştirilere sert cevaplar verdi.

Memursen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar, yaptığı açıklamada Milli Eğitim bakanlığı’nda öğretmenleri bundan sonra Eğitim Birsen’in temsil edeceğini kaydetti. Yetkili sendikanın üye sayısına göre belirlendiğini anlatan Aşkar, “Bir hizmet kolundaki yetkili sendikanın, o hizmet kolunda bulunan tüm kurumların toplamında en çok üye sayısına göre belirlenmektedir.

Eğitim hizmet kolunda da yetkili sendika sadece MEB'e göre değil üniversite ve Kredi Yurtlar Kurumuna da bakılarak belirlenmektedir. Yukarıda da belirtildiği üzere MEB, üniversite ve Kredi Yurtlar Kurumu açısından bu belirlemenin ayrı ayrı yapılması gerekmektedir. Buna göre MEB’de yetkili sendika 137.464 üye sayısıyla Eğitim Bir Sen olmuştur.

Bu durum şunun göstergesidir: Eğitim hizmet kolunda yetkili sendika sadece MEB'e göre değil üniversite ve Kredi Yurtlar Kurumuna da bakılarak belirlendiği için 15 Ağustos’ta yapılacak toplu görüşmelere eğitim çalışanları adına Türk Eğitim Sen katılacaktır.Ancak Nisan ve Ekim aylarında sadece o kurumda yapılan kurum idari kurul toplantılarında oluşturulacak komisyonlarda MEB’de yetkiyi aldığı için, eğitim çalışanları adına Eğitim Bir Sen yer alacaktır, yani Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenleri bundan sonra Eğitim Bir Sen temsil edecektir” dedi.

Memursen ve Memursen’e bağlı sendikalara yönelik yapılan eleştiriliri de hormonlu lakırdıları olarak değerlendiren Kamuran Aşkar, eleştirileri şöyle cevapladı:
“Dün, belli güçler sayesinde tehditle ve çalışanların haberi olmadan üye formlarını doldurarak üye yapanlar, bugün istedikleri gibi at oynatamayınca başarısızlıklarını örtmenin en kolay yolunu Memur-Sen ve bağlı iş kollarını karalamakta bulmuşlardır. Kendi gözündeki çapağı görmeyenler, bugün Memur-Sen’e bağlı iş kollarını iktidara yakın olmakla itham etmektedirler.

Bu nasıl yakın olmaktır ki altı yıllık iktidar döneminde bütün iş kollarında yetkili sendika olamazken, 2002 yılındaki üye sayımlarında ne ilginçtir ki DSP’nin elinde bulunan bakanlıklarda Kesk, MHP’nin elinde bulunan bakanlıklarda ise Kamusen’ e bağlı iş kolları yetkili olmuştur. Neredeyse bir hafta gibi bir sürede birinci sendika konumuna gelmişlerdir. Kendi tabanlarının sesine kulak vermeden, tabanlarına rağmen ‘ulusalcılık’ adı altında milli iradeye karşı tavır alıp, demokratik ortamın bozulmasına çanak tutan saflarda yer alanlar, kendi tabanlarından gelen kitleler halindeki istifa tepkisiyle sarsılmışlar ve bu atmosferi dağıtmak için ‘çamur at, izi kalsın’ prensibini benimsemişlerdir.”

‘VATANSEVERLİĞİMİZİ SINAMAYIN’
Aşkar, bugüne kadarki sendikacılık anlayışında vatanseverlik ve milliyetçiliğin tekelde görüldüğünü ve statükoculukla sendikacılık yapıldığını ileri sürdü. Mehmet Akif ve İstiklal Marşı’nın misyonu ile Memursen’in misyonunun aynı olduğunu vurgulayan Aşkar, “Bu zamana kadar vatanseverlik ve milliyetçiliği tek elinde gören, sadece statükoculukla sendikacılık yapanlar şunu iyi bilsin ki, sivil toplum örgütlerinin en temel özelliklerinden biri de statüko haricinde milletin hissiyatına ve düşüncelerine tercüman olmaktır.

Bunu en iyi yapan sivil toplum örgütleri de Memur-Sen ve bağlı iş kollarıdır. Bizler ne devlet düşmanlığı yapan, ne de devletin statükoculuğunu yapan bir sendikayız. Şaşılacak bir durum ki daha düne kadar Akif’e ‘Arnavut’ diye, İstiklal Marşı’nın sözlerine de ‘şeriatçı’ diye karşı çıkanlar, bugün İstiklal Marşı konusunda sendikamızla ilgili abesle iştigal ithamlarda bulunmaktadırlar. Herkes çok iyi bilir ki Mehmet Akif’in misyonu da, İstiklal Marşı’nın misyonu da Memur-Sen’in misyonuyla aynıdır” diye konuştu.
Aşkar, Memur-Sen ve bağlı iş kollarının hızla büyüme sebebini ise üyeleri sayı olarak değil, her birini ayrı birer değer olarak görmesinden kaynaklandığını söyleyerek sözlerini tamamladı.