Maden işçiliği artık işsiz üniversiteli gençlerin de umudu oldu.

Zonguldak’taki beş maden ocağına 3 bin işçi alımı için 6-17 Ekim tarihleri arasında başvuru yapılabileceğinin açıklanmasının ardından şehir merkezi, Bartın ve Yenice’deki 251 mahalle ve 668 köyde ikamet eden binlerce işsiz genç maden ocaklarına hücum etti.

Amasra’ya 200, Armutçuk’a 300, Üzülmez’e 450, Kozlu’ya 700 ve Karadon kömür işletmelerine bin 350 işçi alımı gerçekleşeceğinin duyurulmasının ardından ilk beş günde 3 bin işçi alımı için kiminin babası kiminin ailesi istemese de 22 bin kişi başvurdu. Bir ay çalışıp bir ay dinlenerek, günde 30 ton kömür çıkartmaya aday gençlerle VATAN, Karadon Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda konuştu.

Akdeniz Üniversitesi mezunuyum

En fazla işçi alımının yapılacağı Karadon Kömür İşletmeleri’nin bahçesine giriyoruz. Uzun bir başvuru kuyruğu bizi karşılıyor. “İçinizde üniversite mezunu var mı?” diye soruyoruz. Mutlu Boşnak (28), “Ben üniversite mezunuyum, ağabey” diye yanıtlıyor sorumuzu. Akdeniz Üniversitesi’nde Turizm Otelcilik mezunu Mutlu, anlatmaya başlıyor: “2000 yılında üniversiteyi bitirdim. Kazansanız da Akdeniz kıyıları o kadar ucuz da değil, birikim yapamadım. Evlendim, şu an 1.5 yaşında Berve isminde bir kızım var ve bir otobüs firmasının yazıhanesinde çalışıyorum. Devlet garantisi olduğu için ve 4 bin iş gününü doldurduğunuzda emeklilik hakkı kazanabileceğim için maden ocağına başvurdum. Ama yapacak da açıkçası başka bir şey yok. Benim babam maden ocağından emekli bir işçi, taş taşı maden ocağına inme diyor. Ailem için başvuracağım.”

Ocağa inmek için okumadım

Kömür işletmesinin bahçesinde Mutlu Boşnak ile konuşurken yanımıza bir başka üniversite mezunu Yılmaz Buruşlu (30) yaklaşıyor. Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nde, Harita Tapu ve Kadastro eğitimi alan ve bir ay sonra kütük taşıma seçmelerine katılacak olan Buruşlu’ya yöneliyoruz. Şu an Zonguldak’ta bir ekmek fabrikasında işçi olarak çalışan Buruşlu’ya kulak veriyoruz: “2003 yılında okulu bitirdim. Bilseydim beş yıl önce maden işçisi olmak için başvururdum. Hayat şartları insanı maalesef savuruyor. Ben ocağa inmek için üniversite okumadım ama özel sektörün garantisi yok, en azından işçi olabilirsem sigortası var. İnşallah olur...”