Zonguldak'ta, 1941'den bu yana 3 bin 413 madencinin ölümü, 327 bini aşkın madencinin de yaralanmasına yol açan kazalara karşın, maden ocaklarında çalışmak isteyenler, ölüm riskine rağmen işe girmek için büyük mücadeleler veriyor. Grizu, göçük ve zehirlenme tehlikesinin yanı sıra pnömokonyoz (mesleki akciğer toz hastalığı) ve KOAH gibi hastalıklara yakalanma riski bulunan adaylar, iş bulma umuduyla bu tehlikeleri yok sayıyor.

TTK'nın açtığı mülakata katılanlardan Saim Dedeoğlu (28), kaçak kömür ocaklarında çalıştığını, Taş Kömürü Kurumu'nun çalışma koşulları daha iyi olduğu için başvurduğunu söylüyor. İşsizliği en büyük tehlike olarak değerlendiren Dedeoğlu, "Yeraltında göçük, grizu, taş düşmesi gibi çok fazla tehlike var. Ancak geleceğimizi garanti altına almak için TTK'da işe girmeyi istiyoruz." diyor. Dedeoğlu'nun kardeşi Mustafa Dedeoğlu (26) da özel sektör maden ocaklarında çalıştığını, sigorta primlerinin yanı sıra maaşlarının düzenli yatırılmamasına rağmen 'ekmek kavgası' için riskli meslek grubunda çalışmayı sürdürdüğünü dile getiriyor. Fabrika işçisi Ercan Bozma (29) ise insanların çaresizlik nedeniyle her türlü riski alabildiğini belirterek, şunları söylüyor: "Yerin üstü, insanlar işsiz olduğunda ya da geçim sıkıntısı çektiğinde yerin altından daha da tehlikeli. Madene girmekten korkmuyorum. Üniversite mezunları bile çaresizlikte umudunu yerin altına bağlamış durumda. Geçim sıkıntısı, ne göçük, ne grizuya benziyor. Hepsinden kötü bir durum."

Üniversite mezunu işsiz gençlerden biri de 22 yaşındaki Murat Durmaz. 2 yıl önce Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alaplı Meslek Yüksekokulu Elektrik bölümünden mezun olan Durmaz, işsiz kalmaktansa yer altında çalışmayı tercih ettiğini söylüyor:

"Maden ocaklarına işçi alımı, bence iş olmadığı için büyük bir şans. İnsan işsiz olunca artık işin zorluğu, yer altında olup olmaması önemli değil. İş olsun da ne olursa olsun diyoruz. Yerin altında çalışacak olmaktan tedirginlik ve korku duymuyorum. İşsiz kalmak, madene inmekten daha kötü." 27 yaşındaki Ali Kart ise "Yerin altı, bizim gibi işsizler için cennet sayılır." diyor. Evli ve 1 çocuk babası olduğunu aktaran Kart, eve ekmek götürmekte zorlandığını ifade ediyor: "Yer üstündeki sefalet ve açlıktan dolayı yerin altında ölümü göze alıyoruz. Çünkü hayat çok zor. Çocuğuma yeri geliyor bez alamadığım için eski 'çapıt' diye ifade edilen bezlerden bağlamak zorunda kaldığım için utanıyorum. Ben de diğer babalar gibi çocuğuma yararlı bir baba olmak ve onun iyi yaşamasını istiyorum." TTK'nın yaptığı mülakatı kazananlar daha sonra kura çekimine katılacak. Noter huzurunda yapılan çekilişte ismi çıkan madenci adayı, ocağa girmeye hak kazanacak., Cihan, aa

Zaman

Yayın Tarihi : 10 Kasım 2008 Pazartesi 11:40:53