5
Mayıs
2024
Pazar
ZONGULDAK

Zonguldak'ta Tefecilik İddiası

Zonguldak’ta daha öncede gündeme gelen tefecilik olayı tekrar ortaya atıldı. İşte Memduh Topal’ın anlattıkları: "TTK Gelik Karadon Müessesi’nde çalışan bir madenci 2000 yılında iş kazası geçirmesi nedeniyle gördüğü tedavi masrafının karşılanması amacıyla arkadaşı olan İsmail K’dan 800 milyon lira borç para aldım. Bu parayı 3 ay sonra ödemek kaydıyla anlaştım. Üç ay sonra parayı ödediğimde, 200 milyon lira faiz istediler. Bir hafta sonra verebileceğimi söyledim. Anlaştık ayrıldık bir müddet sonra beni yakalayarak, zorla deniz kenarında bilmediğim yere götürdüler, döverek, baskıyla, tehditle ve işkenceyle üç adet imzalı senet aldılar. Bana güvenmediler, Ali Oral isimli bir arkadaşımdan da senet aldılar. Eğer böyle bir şeyi herhangi bir yere söylememiz, durumunda evimize, esrar, eroin koyacaklarını, ailenizi dağa kaldıracaklarının söylediler. Korktuk, hiç bir yere başvuramadık. Evime 3 adet icra senedi geldi. Mal beyanına gittim. Burada diğer şahıslara borcum olmadığını sadece İsmail K’dan 800 milyon lira borç aldığımı ifade ettim. Bu parayı ödediğimi, 300 milyon lira kadar faiz borcum olduğunu kaydettim. Yine tehdit ettiler. Parayı alacaklarını kaydettiler. Sık sık karşıma çıkıp tehdit ettiler. 2 kez bacağımdan bıçakladılar. Çok kez şikayetçi oldum. Şikayet dilekçesi ve ifade verdim. Benim dosyam savcılığa gönderiliyor. Onlar arkasından evrakı geri alıyorlar. Bunların senetleri karşısında 2 sefer cezaevinde yattım. Şahıslarla başa çıkamayınca hesaplaşmak için onları çağırdım, peşimi bırakmalarını istedim, dinlemediler. Borcu verdiğim halde seneti vermediler. Birinci noterde dosyamda yazıyor. Bir tanesine 2 milyar 800 milyon lira, bir tanesinde 6 milyar lira, para ödedim. Hala daha senedim duruyor. Benim elime gelen senetlerin fotokopisinde rakam yok. İcradaki senetlerde ise biri 6 milyar’dan, biri 2 milyardan biri 1.5 milyardan gözüküyor. Bütün bunlara rağmen bir mobilyacıdan 5 milyar liralık beyaz eşya aldım. Beyaz eşyaları teslim ettim. Yine peşimi bırakmadılar. Bunların yüzünden baskılar, sıkıntılar ve tehdit nedeniyle eşim dayanamadı. Eşimden ayrı yaşıyorum. Gelip evimi görebilirsiniz, evimde sadece singerim var. Elektriklerim, yok sularım kesik. Hakkımda hapis kararı var. Para cezası var. Benim yaşantım araştırılsın. Mal beyanıma bakılsın. İşe giderken ve iş çıkışında sürekli arabayla alıp dağa, oraya buraya götürüyorlar. Dövüyorlar, arabada bekletiyorlar. Konuşurken bile ürperiyorum. Tecavüze yeltendiler. Beni kullanmaya kalkıştılar. Silah çektiler. Karakola anlattım.doğrumu yanlış mı diye soydular beni baktılar. Halimi gördüler. Utançlarından muayene etmeye bile yüzleri kalmadı. 22 gündür, tehdit ve işkencelerin sıklaşması nedeniyle işime gidemiyordum. İşimden attılar. Benim hayatımı söndürenlerin bende hayatını söndüreceğim. Ailemi, çevremi kaybettim gözümü yumduk, diğer piyasaya borçlarım nedeniyle mahkemelik oldum. Herkese mahçup ve rezil duruma düştüm. Benim gibi böyle duruma düşen 13 madenci var. Hepimize Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama kararı var. 4 tanesi Karadon Gelik müessesinde çalışıyor. Diğerleri asma müessesinde çalışıyor. Bu arkadaşlarımızla artık toplanıp, bunları temizlemenin yollarına bakıyoruz. Hatta aramızdan birini feda etmeyi düşünüyoruz. Silah alıp hepsini temizlediğimizde diğerlerinin bu kişiye bakıp bakamayacağını tartışıyoruz"
Kendisine de 6 milyar liralık senet imzalatıldığını kaydeden Nurten Topal’da baskı ve tehditler yüzünden eşinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Beşyüzkırkmilyon lira aldığı borca karşı 1 milyar liralık senet imzaladığını kaydeden Yadigar Oral’da olayı şöyle anlattı: "Biri bir milyar 100 milyon liralık ve 800 milyon değerinde iki çamaşır makinası aldım. Evimi sattım. ayda 200 milyon lira faiz ödedim. Evimi sattım. Mağdur durumdayım. Okul masraflarını bile karşılayamıyorum. Çocukların masraflarını karşılayamadığımdan ve bir şey yapılır korkusundan okula bile gönderemiyorum. Tehdit ediyorlar, dağa kaldıracağız, ailemizin içine götüreceğiz, kötülük yapacağız, öldüreceğiz diyerek tehdit ediyorlar. Bizi çok sömürdüler. İntihar etmeyi bile düşünüyorum. Çocuklarım için intihar edemedim. Hastalandım, hastanelerde yattım. Perişan oldum. Psikolojim bozuldu. Senetimi ödediğim halde bana hapis cezası çıkattılar. Ben davacıyım. Bunlar elini düşürenler, mahvediyorlar. Evimi yurdumu kaybettim. Şimdide tutuklama kararı çıktı. İki çocuğumu var, hapse girersem başka kimsem yok çocuklarıma kim bakacak. Şahsıma İ.K’lının şahsına dava açtım. Sonuç alacağıma inanıyorum. Kendimi yakmayı bile düşündüm”
İsmet YALILI
Yayın Tarihi : 27 Eylül 2004 Pazartesi 22:10:41


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?