Balıkesir Ziraat Odası (BZO) Başkanı Sami Sözat, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin bu yıl için açıkladığı hububat alım fiyatlarının çiftçiye indirilen ağır bir darbe olduğunu söyledi. Balıkesirli üreticinin geçen yıl süne zararlısı ile yoğun bir mücadeleye girdiğini ve bu yıl da sıfır süneli hatasız ürün elde ettiklerini belirten Sami Sözat, "Bu sene de Allah çiftçimizin yüzüne güldü, ama insanlar yüzümüzü güldürmüyor. Ofisin açıkladığı fiyata rağmen tüccarlarımızdan daha insaflı fiyat bekliyoruz" dedi.
Başkan Sözat, 2003 yılında süne zararlısı vurduğu halde ekmeklik buğdayın 310 bin ile 325 bin lira arasında alıcı bulduğunu, ancak bu yıl için açıklanan 350 bin liralık fiyatın çiftçiyle resmen alay etmek anlamı taşıdığını, 350 binlik fiyatın hükümet tarafından belirlenen yüzde 20'lik enflasyon hedefiyle de çelişkide olduğunu söyledi. Buğdayın maliyetine dikkat çeken Başkan Sözat, şöyle konuştu:
"Bizim 1 kilo buğday için harcadığımız maliyet 360 bin lira civarındadır. Ofisin açıkladığı alım fiyatı ise 350 bin lira. Burada çiftçi yani kazanmıyor, tüketici kazanmıyor. Peki, kim kazanıyor? Keşke hiç fiyat açıklanmasaydı da çiftçilerimiz hububatını 370-380 bin lira Borsa fiyatından satmaya çalışsaydı. Buğdaydaki alım fiyatı 100 bin lira eksik olarak açıklanmıştır. Çiftçinin cebinin para görmesi için bu fiyata 100 bin lira daha eklenmeliydi. Şu an 50 kiloluk 1 çuval un fiyatı 26 milyon lirayken 32 milyon lira oldu. 2003'te bu fiyat 19 milyon liraydı. Yüzde 40 oranında bir zam yapılmış. Çiftçinin geçen yıl Temmuz ayındaki hububat alım fiyatı 310 bin liraydı. Yeni alım fiyatı madem 350 bin olarak açıklandı, öyleyse bir çuval unun fiyatı da 26 milyon liraya çekilsin. Burada üretici ve tüketici kazanmıyor, büyük bir çelişki var."
Ticaret Borsası'nda, "Salon satış sistemi" oluşturmaya çalıştıklarını anlatan Sami Sözat, "Kendi pazar sistemimizi kurmaya çalışıyoruz. Bizim çiftçimizin de bazı eksikleri, hatası var. Teslimiyetçi olmamalıyız. Tarlasına gelen tüccara 280, 290 bin liraya hububatını veriyor, sonra odaya gelip bu fiyatlar neden bu kadar düşük diye şikayet ediyorlar. Keşke elimizde sihirli bir değnek olsa da anında fiyatları değiştirebilsek. Elinde malı olan çiftçilerimiz ürününü yerinde satmasın, borsadaki salon satışına getirsin. Eğer bu oturur ise bundan sonra hasat zamanlarında Balıkesir çiftçisi kendi fiyatını kendi pazarında oluşturacağı fiyat üzerinden belirleyebilecektir" dedi.
Ülke tarımındaki büyümenin eksi 7 olduğunu hatırlatan Başkan Sözat, çiftçinin ektiği ürünün karşılığını alamadığı zaman toprağa küsüp o ürünü bir daha ekmeyebileceğini, bunun sonucunda da teşvik edilmeyen çiftçinin toprağa dönmemesiyle birlikte Türkiye'deki tarımın biteceğini ve dışa bağımlı hale geleceğini belirtti. Sözat, "Son mazot zammıyla daha önce verdikleri 2 milyonun 500 bin lirayı çiftçiden geriye aldılar. Hasat zamanı akaryakıta zam mı yapılır? Türk çiftçisi kaybediyor. Devletin sahibi millet, peki milletin sahibi kim? Biz millet olarak kendimize sahip çıkmaz isek bizden başka kimse de sahip çıkmaz. Sorunu, sorunu olanlar çözer. Aksi halde sorun yok demektir. Tarım politikası böyle devam eder, çiftçinin yüzü güldürülmezse, 2-3 yıl içinde Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren Balıkesir çiftçisi yine meydanlara çıkıp derdini kamuoyu ile paylaşır" dedi. Sözat, çiftçileri birlik ve beraberlik içinde olmaya çağırdı.