Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gelecek nesillere tertemiz bir Türkiye bırakmak için çetelerin üzerine sonuna kadar gideceklerini belirterek, kimsenin yargıya baskı yapmaması gerektiğini söyledi.

MHP lideri Devlet Bahçeli'den iddialarını ispatlamasını isteyen Erdoğan, "Eğer ispatlamazsan namert olarak anılacaksın" derken, geçen seçimlerden sonra 3 gün ortalıktan kaybolduğunu ve hakkında kayıp ilanı verildiğini ileri sürdüğü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ise 29 Marttan sonra nereye gideceğini merak ettiğini dile getirdi.

Balıkesir'de, Kuvva-i Milliye Meydanı'nda halka hitap eden Başbakan Erdoğan, Türk milletinin başını öne eğdirmediklerini ifade ederek, "Biz Balıkesirli Ömer Seyfettin'in hikayeleriyle büyüdük. Onun Pembe İncili Kaftan hikayesini okuyarak büyüdük. Bu ülkenin dağdaki çobanından başbakanına kadar her bir ferdi onurludur, gururludur, azizdir. Bu ülkenin hiç bir ferdi yabancıların önünde başını öne eğemez. Eğmemelidir de. Bu ülkenin hiç bir ferdi, başkalarının karşısında kendini ezik hissetmemelidir. Benim vatandaşım bu ülkenin hiç bir temsilcisi, geçmişte el pençe divan duranlar yok muydu? Biz onurlu olacağız ama dikleşmeyeceğiz dedik. İşte onun için çekinmeden, tereddüt etmeden dik duruyor, ama dikleşmiyoruz. Her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almaya devam ettik, devam edeceğiz. Biz halkımızın her zaman yanında bulunduk. Ama bunu bazı monşerler anlayamıyor, anlayamazlar da. Şu Balıkesir'e gelmeyenler, gelemeyenler, Çanakkale'ye gitmeyenler, Şehit Onbaşı'yı görmeyenler bunu tanıyamaz" dedi.

Bunun Balıkesir'e beşinci gelişi olduğunu hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Hedefler büyük olursa başarı da büyük olacaktır. Balıkesir'e bu beşinci gelişim, her gelişimde hizmetlerle geldik. Balıkesir'i kalkındırmak için her türlü adımı attık. Acaba diğer liderler kaç kere geldi? Seçim dönemlerinin dışında buraya gelen var mı? Onların çok işleri var, çok yoğunlar. Biz hem ülkeyi, hem partimizi yönetiyoruz, farkımız bu".

ERGENEKON DAVASINDA SONUNA KADAR GİDİLECEĞİ MESAJINI VERDİ

Başbakan Erdoğan, gelecek nesillere tertemiz bir Türkiye bırakmak için savcıların sonuna kadar gideceğine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Anlamak, çözmek mümkün değil. Çünkü iki Telli medyası bunlara gayet güzel yandaşlık yapıyor. Tabii bu nasıl ilişkidir, bunu anlamakta zorlanıyorum. Ortaya bir Ergenekon meselesi çıkıyor, bakıyorsunuz, sayın Baykal şunu söylüyor: 'Ben Ergenekon'un avukatıyım' diyor. Biz de diyoruz ki, biz milletin avukatıyız. Çünkü milletim bana şunu diyor: Yolsuzlukların, mafyanın, çetelerin sonuna kadar takipçisi olacaksınız diyor. Bu ülkede yasama, yürütme yargı var, bütün bu erkler görevini yapacak, biz de görevimizi yapacağız ve bunların sonuna kadar takipçisi olacağız. Eğer bu ülkede bir temiz eller olsun isteniyorsa, bunu takip etmeye mecburuz. Eğer bu ülkede bugüne kadar sıkıntılar yaşanmışsa, bu sıkıntılar nerden kaynaklanıyor, bunu çözmek için sonuna gitmeye mecburuz. Biz günümüzü kurtarmaya değil, geleceğimize tertemiz bir Türkiye bırakmak için bunu yapmaya mecburuz. Bunun için bu mücadele önemli. Ben isterdim ki, sayın Baykal, sayın Bahçeli, burada çıksınlar, hükümetin yanında yer alsınlar, çıksınlar yargının yanında yer alsınlar; ama tam aksini yaptılar, sayın Baykal avukatlığa soyundu, sayın Bahçeli de maalesef susmayı tercih etti. Biz hiç bir zaman yargısız infazdan yana olmadık. Yargı bu işi kovalıyorsa, bırak devam etsin, kararını versin, neticelendirsen, ondan sonra konuş; ama yargının üstünde baskı oluşturmaya gayret etme, savcıların üzerinde baskı oluşturmaya gayret etme. Bırak kendi haline; ama bırakamadılar. Biz diyoruz ki, yargı yürütmeden ne istiyorsa biz şu anda bunu yayıyoruz ve yapacağız. Sonuna kadar. Niçin? Çünkü gelecek nesillere tertemiz bir Türkiye bırakmak zorundayız, onun için. Bazı partiler şunu da söylüyor: Efendim ortam geriliyor diyor. Bütün mesele ne biliyor musunuz? Yeter ki siz insanlara edep, adap dışı konuşmayın, hakaret etmeyin".

"HALKIM SANA 5 YILLIK İKTİDAR VERDİ, NEDEN 3,5 YILDA BIRAKIP GİTTİN? ÇÜNKÜ ARABA DUVARA TOSLADI"

Konuşmasında muhalefete yüklenen Erdoğan, "Biz sadece yapılanları konuşuyoruz. Sayın Baykal, bu ülkeye bir eser olarak ne yaptın? Enerji Bakanlığı yaptığınız dönemde, ben o zaman arabama benzin alabilmek için çok bekledim. Karaborsaya düşmüştü, hatırlayın. Sayın Baykal, ikide bir geliyor, bize Atatürkçülük yapıyorsun. Ya bırak bunu, Atatürk üzerinden geçinme. Atatürk ebediyete intikal etti, ilk işiniz, paralara ve resmi dairelere Atatürk'ün resmini kaldırıp İnönü'nün resmini koydunuz. Siz değil miydiniz CHP il başkanlarını vali yapan? Ya, bir valiyle Tunceli'de seçimin mukadderatı mı değişiyor? Geçen seçim dede AK Parti çok oy aldı dediler ki AK Parti herkese çeyrek altın dağıttı. Sayın Bahçeli de bunun ruh ikizi. Sen bari koalisyon ortaklığı sürdün. Benim vatandaşım sana 5 yıllığına iktidar verdi, peki niye bırakıp da 3,5 yılda gittin? Neden? Muktedir değildiler. Bırakıp kaçtılar. Niçin? Çünkü duvara çarptılar, duvara, artık gitmiyordu bu araba. Ne oldu? O barajın altına gitti, biz de geldik, parlamentonun yüzde 65'ini milletim bize verdi ve biz tek başımıza iktidar olduk. 16 aylık partiyken bizi iktidar yaptınız. CHP diyor ki 'Biz cumhuriyetten eskiyiz'. MHP de diyor ki 'Biz çok, çok eskiyiz'. İyi tamam da, niçin benim milletimin gönlünü kazanamıyorsunuz?" diye sordu.

"BAYKAL GEÇEN SEÇİMLERDE 3 GÜN ORTALIKTAN KAYBOLMUŞTU, KAYIP İLANI VERİLMİŞTİ, ŞİMDİ NEREDE OLACAK MERAK EDİYORUM"

CHP lideri Baykal'ın kendisini pazara beraber gitmeye davet ettiğini hatırlatan Erdoğan şunları dile getirdi:
"Sayın Baykal çarşıya, pazara gel diyor. Ben zaten çarşıdan, pazardan çıkmadım ki! Ama, ben buradan bir çağrı yapıyorum. Ben şimdi 29 Martta pazara geliyorum. Ve 29 Mart pazarının akşamında da genel merkezde olacağım. Ama sen nerede olacaksın merak ediyorum. Televizyon diyorsun. Geçen seçimde 3 gün kayıptın. Kayıp ilanı verildi. Bulunamadın. Ama şimdi nerede olacaksın onu da merak ediyorum. Fakat benim böyle söylemem de iyi oluyor biliyor musunuz? O zaman o planında olmayanları da yapıyor. Baktım Mardin'e gitti. Sivas'ı geçti. Ya söylemesem Mardin'e gitmeyecekti. Güzel şeyler bunlar, gitsin. Hakkari'ye gitsin, hakikaten seviniyorum. Çünkü siyaseti 81 vilayette beraber yapmamız lazım. Sadece tabelaları orada görmek bizi üzüyor. Kendisinin de oraya gitmesi lazım". CHP iler MHP'nin bir birinden farkı olmadığını ileri süren Erdoğan, "Biz geçen seçimde ne demiştik: 'Oy verin MHP'ye, gitsin CHP'ye' demiştik. Çünkü ne CHP'nin MHP'den, ne de MHP'nin CHP'den hiç bir farkı yok. Bu ikisinin kılavuzu da İkitelli'deki yandaş medyaları. Bunlara o medya rota çiziyor, o medya yol gösteriyor, bunların yalanlarını, iftiralarını, çamurlarını o medya ekranlarına, sayfalarına taşıyor" dedi.

"İFTİRANI İSPAT EDEMEZSEN NAMERTSİN"

Bahçeli'yi kendisi hakkındaki iddiaları ispat etmeye davet eden Erdoğan, "Sayın Bahçeli son birkaç gündür bir şey tutturdu gidiyor. Diyor ki: 'Sayın Başbakan önce şunu açıklasın; gizli kapılar arkasında karanlık odalarda hangi savcılarla görüştü de parlamentoya geldi, milletvekili seçildi' bunu bir açıklasın. Hukukta, müddei, yani iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer dürüstsen, bunu açıklamaya mecbursun. Açıklamadığın takdirde namertsin diyorum. Tayyip Erdoğan'ın karanlık odalarda görüştüğü hiç bir savcı yoktur. Milletimden başka kimseden icazet almadım, almam. Hayatım bununla geçti. Ama senin karanlık odalarda işin varsa onu bilemem. Bunu ispat etmeye mecbursun. Bunu açıklamadığın takdirde bir müfteri olarak anılacaksın, namert olarak anılacaksın. O kadar açık konuşuyorum. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın ak sayfalarında böyle bir leke yok, olmayacaktır da. Mücadelem hep böyle geliyor, böyle gidecek. Bunu açıklamak zorundasın. Ben milletimden şunu rica ediyorum: Bu tür iftirayı yapan liderlere siz sandıkları mezar etmeniz lazım, mezar. Çünkü Türkiye ne çektiyse bunlardan çekti. Dürüst olmaya mecburuz. Eğer siyasiler dürüst olmazsa meydanlarda kimseye dürüstlük dersi veremeyiz. Türkiye bu tarz siyaset milletin nezdinde itibar bulamaz. Milletin dışında kendilerine destek arayanlar, yoldaş arayanlar, kılavuz arayanlar mutlaka yolda kalacaklardır. AK Parti ile bu ülkede bu tür siyaset artık tedavülden kalkmıştır. İnsan odaklı, millet odaklı siyaset tedavüle girdi. Medyanın desteğini istediğin kadar arkana al, bir kıpırdatır, ama bunun dışında bir şey yapmaz. Çetelerin, mafyanın, onların verdiği desteklerle de bir yere gitmeniz mümkün değil. Çünkü o da artık geride kaldı" diye konuştu.
Balıkesir'e AK Parti iktidarı döneminde sayısız yatırım ve hizmet yapıldığını anlatan Erdoğan, "Balıkesir için çalıştık, ürettik. Bugün bu mitingden sonra da yeni eserlerin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz. Eğitimde bin 523 dersliği tamamladık. Bugün 15 ilköğretim okulu, 2 mesleki eğitim merkezi, 1 Anadolu lisesi, bir sağlık meslek lisesi ve 1 düz lisemizi açıyoruz. 2003 yılına kadar okullarımızda adeta bilgisayar yoktu. Balıkesir'e 5330 bilgisayar gönderdik. Türkiye'de 30 milyon SSK'lı var. Biz iktidara gelene kadar bunlar 350 hastaneden hizmet alıyordu. Şimdi istediğin hastaneye, eczaneye gidiyor musun, gidiyorsun. Bu duruma geldik. Balıkesir'e 106 trilyon sağlık yatırımı yaptık. Ambulans ücreti alınmıyor. Sosyal güvenlikte attığımız adımlar. Her çocuk artık sigortalı doğuyor. 18 yaşına kadar devletin güvencesi altında. Adalette Balıkesir, Bandırma, Edremit, Gönen, Susurluk adalet saraylarını hizmete açtık. Dursunbey adliyesini de tamamlayacağız. Sosyal yardımlarda ise Balıkesir'e 62 trilyon
yardım yaptık. Sayın Bahçeli hala konuşuyor. Aynaya bak aynaya! Sen bugüne kadar kaç konut yaptın? Biz 350 bin inşaatı şu anda yapıyoruz. 250 bin konut sahiplerine teslim edildi. Bütün projeleri tamamladığımızda Balıkesir'e 6 bin 800 konut yapmış olacağız. Bütün bunlarla beraber 65 trilyon Köydes projesiyle yolu olmayan, suyu olmayan köy kalmadı. Onları daha da iyileştireceğiz. Göreve geldiğimizde, Balıkesir'de SSK'lı çalışan sayısı 67 bin 657 kişiydi. Şimdi 106 bin 508 sigortalı var Balıkesir'de. Yüzde 57 oranında artış. Bu kadar insanın ailesi şu anda sosyal güvenceli. Eksikler var mı? Tabii var. Ama bugün en gelişmiş ülke olan Amerika'da yüzde 8 işsizlik var. Bizde 12. Biz görevi aldığımızda yüzde 13 idi. Biz nüfusu devamlı artan bir ülkeyiz. Ey CHP'liler, siz ne yaptınız Balıkesir'e şimdiye kadar, söyleyin! Ey MHP, siz ne yaptınız? Bunları söyleyin. Sizin verdiğiniz desteklerle, yetkiyle, hayır dualarla çok daha önemli işler yaptık, yapıyoruz. Duble yollar devam ediyor. Bizim tek millet, tek bayrak anlayışımız var. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Son söz sizin, karar sizin, bu ülke hepimizin" diyerek sözlerini tamamladı.

Erdoğan, Balıkesir Belediye Başkanı Sabri Uğur'u kürsüye davet edip, halktan destek istedi. Erdoğan, "Beraber ıslandık yağan yağmurda" derken, Uğur'dan paltosunu çıkartmasını istedi. Başbakan Erdoğan, miting sonrası TOKİ'nin yaptığı 1297 konut anahtarlarını dağıttı ve Balıkesir il merkezi ile ilçelerde yapılan yatırımları hizmete soktu.

iha

Yayın Tarihi : 15 Mart 2009 Pazar 17:29:02