'Ayvalık Lisesi Kariyer Günleri' programına katılan Bekir Coşkun, Türkiye'de kariyer için umudu yitik insanlara gösterilecek en güzel örneğin kendisi olduğunu ifade etti.

Coşkun, çocukluğunu Urfa'nın Kara Meydanı Mahallesi, Kara Camii yanında karanlık bir sokakta geçirdiğini, annesini tanımadan kaybettiğini anlattı. Coşkun, "Bütün bunlara rağmen eğer ben umudumu kaybetmeden buralara gelmişsem sizlerin de umudunuzu yitirme şansınız yok. Benim topluma en büyük tepkim bu çocuklara yapılanlardır" şeklinde konuştu.

Başarılı bir kariyer için asla umutsuzluğa yer olmadığını vurgulayan Coşkun, başarının üç şartını, iyi bir donanım, iyi bir çevre ve yürek olarak açıkladı. Öğrencilere, "Yüz kızartıcı suç işlemedikten sonra hayattan korkmayacaksınız, cesur ve yürekli olacaksınız. Kariyer yapmak isteyen insan korkmamalıdır. Başarmış insanların tümü cesur ve yürekli insanlardır. Korktuğunuz zaman beni hatırlayınız" diye seslenen usta kalem, daha sonra şöyle konuştu: "Şartlar ne olursa olsun iyi bir donanım olmalı. Mutlaka bir dergi ve gazete okumalısınız, ayda bir tane kitap bitirmeli, her gün haberlere kulak vermelisiniz. Mutlaka çok iyi bir çevreniz ve dostlarınız olmalı, onları hatırlamalısınız."

RÜYASINDA AYDIN DOĞAN'I GÖRÜYOR
Zorlukların asla eksik olmayacağını ifade eden Coşkun, "Benim her gece bir rüyam vardır, onu görürüm: Aydın Doğan beni kovmuş ve yazılarımı yazamıyorum. O an Andrea duyar bunu ve bana, 'Başka iş mi yok?' der. Kariyer böyle bir zorluktur. Bu, kariyerin bir parçasıdır. Gece endişeli düşünceler, gizli ağlamalar, yalnızlık duygusu, başaramama korkusu, kariyerin belli dönemlerinde yerlerini alır. Bu kariyerin arkasındaki gerçek boyuttur. Ama biz bunu asla belli etmeyiz. Arabaya yaklaşırken de tedirginiz. Ben ülkeme asla kötülük yapmadığım halde bunlar bir parçadır, endişeler, telaşlar, evhamlar, gözyaşları. Allah bunları eksik etmesin. Bilmeliyiz ki, duygusal boyutu yitirdiğimiz zaman insan olmaktan çıkarız" şeklinde konuştu.

"BASKIYA BOYUN EĞİP EĞMEMEK ELİNİZDEDİR"
Bir öğrencinin, "Yazılarınızı yazarken iktidarın baskısını hissediyor musunuz?" sorusu üzerine, baskının her dönemde olduğunu ifade eden Coşkun, "Tabii ki, o baskı var. O baskı nasıl var, size bir örnekle anlatmaya çalışayım. Biz bir sofrada oturduk. Yemek yedik, dertleştik. O sofrada beş kişiydik. Birisi trafik terörüne kurban gitti. Öbürü öldürüldü. Öbürü kovuldu ve ben yazı yazmaya devam ediyorum. Şimdi tahmin edin ne kadar baskı olup olmadığını. Baskı her dönemde vardır. Ama ona boyun eğip eğmemek elinizdedir. Benim yazılarımı okuyorsanız, boyun eğip eğmediğimi de biliyorsunuz demektir. Kovula kovula geldim ama ben asla bunu sorun yapmadım. Ben sokaktaki insanların yüzüne bakarken utanmamalıyım. Şimdi sizlerin yüzüne bakıp da utanmadığım gibi. Dünyada adam yerine konulmamız için yürekli olmamız lazım. Korktuğumuz zaman o zaman kaybederiz" dedi.

Gazeteci yazar Bekir Coşkun'un konferansına eşi Andrea Coşkun da katıldı.

iha

Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2009 Cuma 00:39:52