'Bir şeyin yok' dendi öldü!

Bayram tatili için gittikleri Balıkesir'de yediği dondurmadan sonra boğaz ağrısı şikayeti üzerine gittiği hastaneden evine gönderildiği iddia edilen 18 yaşındaki genç kızın şüpheli bulunan ölümü üzerine soruşturma başlatıldı.

İddiaya göre Kütahya'da oturan 18 yaşındaki Fatma Keskin, ailesiyle birlikte bayram tatili için Balıkesir'in Bandırma ilçesindeki yazlıklarına gitti. Yediği dondurmadan sonra boğazı ağrımaya başlayan genç kız, içtiği ağrı kesicilerin acısını hafifletmemesi üzerine ablasıyla Bandırma Devlet Hastanesi'ne gitti. Gerekli incelemenin ardından serum takılan Keskin, bir şeyi olmadığı gerekçesiyle evine gönderildi.

Kan kusmaya başlayan genç kız, artan ağrıları yüzünden sabah tekrar hastaneye kaldırıldı. Gerekli tetkiklerin ardından tekrar evine gönderilen Keskin, üçüncü kez hastaneye kaldırıldığında doktorlar genç kızın 100 insanda bir görülen bir rahatsızlığının olduğunu belirtti. Acilen kanının değiştirilmesi gerektiği ifade edilen genç kız, ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. 3 gün de burada tedavi gören Fatma Keskin, durumunun kötüleşmesi üzerine özel bir hastaneye sevk edildi, fakat yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
ŞÜPHELİ ÖLÜME SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Savcılık evlilik hayalleri kurarken hayata gözlerini yuman genç kızın ölümünü şüpheli buldu. Yapılan otopsinin ardından Keskin'in cesedi kesin ölüm sebebinin tespiti için Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

4 çocuk babası esnaf İbrahim Keskin (46), kızının ölümünde ihmali olduklarını ileri sürdüğü Bandırma Devlet ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki sorumluların cezalandırılmasını istedi. Dondurma yedikten sonra boğazı ağrıyan kızının 3 antibiyotiği aynı anda içtiğini ifade eden baba Keskin, "Acildeki doktora bu durumu izah ettik. Gerekli incelemenin ardından serum takıldı. Ardından bir şeyinin olmadığı söylenerek kızım taburcu edildi. Yavrumun ağrıları artınca sabah tekrar hastaneye geldik. Yine bir şeyinin olmadığı söyleyip bizi evimize gönderdiler. Üçüncü kez hastaneye gittiğimizde ise doktor kızımın 100 insanda bir görülen bir rahatsızlığının olduğunu, boğazlarından yayılan intihabın tüm vücudunu sardığını anlatıp acilen kanının değiştirilmesi gerektiği söyledi" dedi.
"KIZIM FATMA ÖLDÜ, BAŞKA FATMALAR ÖLMESİN"

Ardından kızını ambulansla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildiğini söyleyen baba Keskin, "Burada da onlarca makineye bağlandı. 3 gün boyunca her gün kan bulmamız istendi. Son gün diyalize sokulduğunda 4 saat sürdü. 45 kilo olan kızım çıktığında ağırlığı 65 kiloya ulaşmıştı. Onu zor tanıdım. Ardından özel bir hastaneye sevk edildi fakat kurtarılamadı. Sorumlular cezasını çeksin. Hakkımı sonuna kadar arayacağım. Kızım Fatma öldü, başka Fatmalar ölmesin. Yürüyerek geldi. Hiçbir sağlık sorunu yoktu. Boğazım ağrıyor diye hastaneye gitti, 3 gün sonra bize cesedini teslim ettiler" diye konuştu.
"ÖLECEĞİNİ ANLAMIŞTI"

Kızının öleceğinin içine doğduğunu anlatan Keskin, "Kızım hep, 'Gelinlik giymeden kefen giydirme Allah'ım diye dua ederdi. Sözlüsü vardı. Bayramdan sonra düğün yapacaktık. Sanırım doktorların ihmalinden öleceğini anlamış. Yavrumun duası kabul olmadı" ifadelerini kullandı.

Hayatını kaybeden genç kızın olayın şokunu üzerinden atamadığı gözlenen sözlüsü Mustafa Gencer de, "Evlenme hayalleri kuruyorduk. Gece fenalaşınca beni çağırdı. 'Aşkım ben iyi değilim' dedi. Sarılıp öptü, 'Bırakma beni, ben iyi değilim' dedi. Öleceği içine doğmuştu" dedi.

Bandırma Devlet Hastanesi yetkilileri ise, 18 yaşındaki Fatma Keskin'in kendisinden 2 yaş büyük ablası Hanife Keskin'in ismiyle acile getirildiğini ve bu isim üzerinden tedavi edildiğini açıkladı. Yetkililer, hastanın grip şikayetiyle müracaat ettiğini, acil serviste bu konuda gerekli müdahalenin yapıldığını, tedavisinin ardından taburcu edildiğini söyledi. Hastanın daha sonra mide ağrısı şikayetiyle tekrar acil servise müracaat ettiğini belirten yetkililer, bunun üzerine sevk edildiği dahiliye servisinde yapılan tahlillerde hemolitik ürenik sendromu teşhisi konulduğunu anlattı.

Hemolitik ürenik sendromunun böbrek ve kan hastalığı olarak bilindiğini, grip belirtisiyle ortaya çıktığını kaydeden yetkililer, kendisini çok zor belli eden hastalığın 48 ila 72 saat arasında belirlenebildiğini ancak bu saatten sonra ölümcül olabildiğini ifade etti. Teşhis konulduktan sonra yeterli uzman ve imkan olmadığı için hastanın Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne sevk edildiği bildirildi.

Uludağ Üniversitesi yetkilileri ise, genç kızın 11 Ağustos Pazar günü acil servisten giriş yapılarak nefroloji bölümünde tedavi altına alındığını bildirdi.