5
Mayıs
2024
Pazar
BALIKESİR

'Darbenin Başbakanı Turhan Çömez'

AK PARTİLİ UĞUR'DAN,

Turhan Çömez, Ergenekon soruşturması kapsamında yaşanan dalga operasyonlarından hemen önce dil eğitimi için gittiği Londra'dan kısa süre sonra döneceğini açıklayan Çömez, yaklaşık bir yılı aşkın süredir İngiltere'de ikamet ediyor. Bundan önceki AK Parti iktidarında 22. dönem Balıkesir milletvekili olan Turhan Çömez, halen Ergenekon soruşturması kapsamında Interpol tarafından kırmızı bültenle aranıyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur, Ergenekon'a buluşan Çömez'in tutuklanma korkusuyla yurt dışına kaçtığını söyledi. Edip Uğur, "Onun hayalinde darbe başbakanı olmak yatıyordu" diye konuştu. Turhan Çömez'in Balıkesir milletvekili seçilmeden önce Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın özel kalem müdürü olarak görev yaptığını hatırlatan Uğur, Başbakan Erdoğan'ın en yakınında olan bir kişinin ancak onun koltuğuna oturmak için böyle bir ihanetin içine girebileceğini söyledi. Çömez'in Türkiye'ye

giremeyeceğini belirten Edip Uğur, "Bir daha milletvekili olamayacağını anlayan Turhan Çömez, başbakan olabilmek için Balyozcularla, Sarıkızcılarla iş birliği içine girerek yalan yanlış düzdüğü bilgileri aktararak onları kandırmış. Yanlış işlerin içine sokmuş. Turhan Çömez adının darbenin başbakanı olarak geçtiğini öğrendik. O artık yakalanma korkusu yaşıyor. Türkiye'ye ancak teslim olmak için giriş yapabilir" dedi.

YEREL BASINA AÇILIM ZİYARETLERİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı A. Edip Uğur, Balıkesir'deki mahalli gazeteleri ziyaret edip hükümetin açılım politikasının anlatıldığı kitapçıklardan hediye etti. AK Parti İl Başkanı Adil Çelik ve Merkez İlçe Başkanı Recep Şeker ile beraber gazeteleri ziyaret eden Edip Uğur, hükümete yönelik eleştiriler ve iddiaları cevaplarken önemli açıklamalarda bulundu. Uğur, Marmara Bölge Gazetesi'ni ziyareti sırasında, ülkedeki faili meçhullere dikkat çekti. Türkiye'de yaklaşık 40 bin tane faili meçhul olayın

bulunduğuna dikkat çeken Uğur, "Uğur Mumcu, Fahriye Üçok, Muammer Aksoy'u, Abdi İpekçi'yi kimler, neden öldürdüler? Biz bu ve diğer faili meçhul cinayetler aydınlansın istiyoruz" dedi.

"BU HÜKÜMET KİMSEYE AVANTA VERMİYOR"

Terörden kendilerine maddi ve manevi ve siyasi çıkar sağlayanların hayat damarlarını kestiklerini belirten Edip Uğur, "Ülkede huzurdan, güven ve istikrardan rahatsız olanlar suyu bulandırmak istiyor. İçeriden nemalananlar, 'Bu ülkeyi bölüyorsunuz, ayrımcılık yapıyorsunuz, terör örgütü ile kol kola girdiniz' diye feryat ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? Toplumu yanlış yönlendiriyorlar. Bu memlekette huzurdan, güvenden, istikrardan rahatsız olanlar var. Muhalefete göre ne yapsan kara, kötü. Hiç mi olumlu

bir şey yok? 134 milyar dolar ihracat yapılıyor. Her şey battı, çıktı da bu ihracatı nereden, nasıl yapabiliyor? Bu ülke otomobil, beyaz eşya ihraç ediyor. Ben yağ ihraç ediyorum. Köyleri gezin bakalım şimdi, hayvancısı mı şikayetçi, tavukçusu mu, sütçüsü mü şikayetçi? Sütün kilosu bin lira, etin karmaş kesimi 15 bin lira. Tavukçusu da yumurtacısı da sütçüsü de çeltikçisi de mısırcısı da memnun. Onlara göre herkes bitti, gitti. Tarıma nakit 6 katrilyon tarımsal destek var. Muhalefete bakarsan cenazeyi

kefenleyip kaldır, Türkiye bitti. Olur mu böyle bir şey? 200 haneli köye gidiyorsun 48 tane ADSL abonesi var. Köylerde bütün okullarda internet var. Senin hastanelerin, sağlık hizmetin Amerika standardında, kanser hastalarının tedavisi için kemoterapi üniteleri kuruldu. Kalp ameliyatları yapılabiliyor. İnsanların doğduğu andan itibaren sigortası var. Artık doktorun muayenehane turnikesinden geçmek yok. Vatandaşın bıçak parası şikayetleri bitmek bilmiyordu. Tam Gün Kanunu çıktı. Bunları şimdiye kadar kimse

yapabildi mi? Hükümet ilaç fabrikalarıyla anlaştı, ilaç fiyatları düştü. Bu ülkede güzel şeyler oluyor. Biz muhalefetin gürültüsüne, patırtısına hiç aldırmıyoruz. İnanıyoruz ki bizim yaptığımız işler doğru. Biz ülkeye hizmet ediyoruz. Ülkenin kalkınmasına, insanların refah ve mutluluğu ile hayat standardının yükselmesine çalışıyoruz. Daha ne yapmamız lazım? De ki, 'Şunu da doğru yaptın.' 'On tane işten iki tanesi de doğru' de. 'Memleket battı, çıktı, millet sefil, perişan, aç, sanayi durdu, yolsuzluklar

arttı' diyorlar. Bu memleketi siz soydurdunuz. 94 krizinde Tansu Çiller Merkez Bankası'nın bütün kaynakları ne varsa döviz artmadan bir gün önce herkese peşkeş çekti. 2001 krizinde de Bahçeli 6 milyar doları dağıttı. Gece yarısı saat 02.00'de Merkez Bankası başkanı Türk parasını dolara çevirdi. Para iki katı oldu. 2009 krizinde 70 milyar dolar para var. Herkes nasıl baskı yaptı, 'Aman bu paralardan bir 15 milyar dolar verin' diye. Bu gayrimeşru işlerden para kazananlar, mafya ile yer altı dünyası ile

beraber hareket edenlerin hepsi şimdi rahatsız. Tansu Çiller 1994 krizinde bütün mevduatlara devlet garantisi verdi. 'Paranız batarsa ben öderim' dedi. Yahya Demirel'inden aklınıza kim geliyorsa hepsi banka kurdu. Paraları topladılar, yurt dışına kaçtılar. Bu millet 50 milyar doları ödemedi mi? Bu sahtekarlık değil miydi? Bunların hepsi şimdi bu hükümete karşı çünkü menfaatlerine dokundu. Avantaları kesildi. Bu hükümet kimseye avanta vermiyor. İş hacminin arttığı, gelişen, kalkınan, büyüyen bir ülkede siyasi kriz oluşturulursa bundan tüm kesimler zarar görür" diye konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 15 Şubat 2010 Pazartesi 13:56:00
Güncelleme :15 Şubat 2010 Pazartesi 18:38:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?