Balıkesir'de ''dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak'' iddiasıyla ikisi tutuklu, yedi kişinin yargılanmasına başlandı. 

Balıkesir'in Edremit ilçesinde yaşayan ve kendisini ''Hans Von Aiberg'' olarak tanıttığı belirtilen B.A. (60) ve Balıkesir Üniversitesine (BAÜ) bağlı bir Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi eşi M.A. ile tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan H.Ü, A.T, E.B, K.Ü.A. ve M.K'nın, Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. 

Duruşmada, tutuksuz sanıklar aldatıldıklarını ifade ederek, B.A. ve M.A. çiftinden şikayetçi olurken, duruşma listesinde adları ''mağdur'' olarak geçen 23 kişiden büyük bölümü şikayetçi olmadı. 

Peruğunu çıkardığı ve sakalını kestiği gözlenen B.A, duruşmada kendisini, araştırmacı gazeteci ve yazar olarak tanıttı. 

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen, 1978'den bu yana gazetecilik yaptığını ve 19 kitabının bulunduğunu söyleyen B.A, kendini şöyle savundu: ''Benim kitlem var, sevenlerim var. Bir nimet diyebileceğim internetle birlikte Kanarya Sevenler Derneği gibi bir grup oluştu. Benimle ilgili 10-15 site var. Ancak ben site kurmadım. Bu siteler sayesinde sevenlerim bana ulaştı. Bana 'Kaptan' diyorlar, ancak bu bir çetenin reisi olduğum anlamına gelmiyor. 60 yaşındayım ilk kez sanık oluyorum. Yıllar önce bir gazetede 'Hans Von Aieberg' adıyla sağlık ve fal köşesi oluşturdum. Bu ad 'Halikarnas Balıkçısı' gibi münhasır bir isim oldu. Ben de kitaplarımda, yazılarımda bu adı kullandım. Hiç
kimseyi dolandırmadım, kandırmadım. Kimseyi para göndermesi için zorlamadım. İnternette sanal kitap satmak nasıl suç olur anlamıyorum? Bunun perakende kitap satışından bir farkı yok. Eşimle ortak açtığımız hesaba gönderilen paraları da muhtaç insanlar için kullandım. Bunu ispatlayabilirim.'' 

BAÜ'de öğretim görevlisi olan eşi M.A. ise mağdur insanları tanımadığını, dini ya da bilimsel bir bilgi vermediğini belirterek, şunları söyledi:
''Benim aylık gelirim bin 900 YTL. Eşimle birlikte ortak hesabımıza para geliyordu. Bu parayı eşimin ihtiyaçları için ve muhtaç kişiler için
kullanıyorduk. İki çocuğum var. Onlar bana muhtaç. Kaçmam ya da kaybolmam söz konusu olamaz. Bu nedenle tahliyemi istiyorum.''
Yaklaşık 4 saat süren duruşma sonunda, B.A'nın tutukluluk halinin devamına, eşi M.A'nın ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verildi. Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.