Kültür geni nakli
Balıkesir-Edremit kara yolundaki halı evinde sergilenen binlerce antik eşya göz kamaştırıyor. Madra, Kaz Dağları ve Uludağ'ın eteklerindeki köylerden toplanan eski eşyalar antika meraklılarını bekliyor.
Bölgede uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan Nihat Ertekin (55), hafta içerisinde her gün minibüsü ile bölgedeki köyleri dolaşıyor. Yanına aldığı yeni dokunmuş halı, battaniye, örtü gibi malzemeleri, köy evlerinde kullanılmayan eski eşyalarla takas edip köylüleri mutlu eden Nihat Ertekin, topladığı malzemeleri Edremit Körfezi'ne tatile gelenlere satıyor.
Ertekin, bu işi kendine keyif verdiği için yürüttüğünü belirterek, "Ben köylerde yaşayan insanların günümüzde kullanmadıkları, çeyiz sandıklarında küflenmeye terk ettikleri bindallılarını, karyola başlarını, kilim ve halılarını, el işi örtülerini alıp, yerlerine yeni battaniyeler, halılar veriyorum. Bu insanların bazen 1 lira bile değeri olmayan küflü eşyalarına mukabil çok daha pahalı ürün talep etmelerine ses çıkartmıyorum. O insanlarla beraber olmayı, onları mutlu etmeyi seviyorum.
Topladığım eski eşyaları Balıkesir-Edremit yolundaki halı evi denilen mekanda sergiliyorum. Burada kara sabanlardan at arabası tekerlerine, çürümüş 3-5 asırlık ağaç kovuğundan sahan ve mutfak malzemelerine kadar binlerce eski eşya var. İstanbul, Bursa, Ankara, İzmir gibi metropollerden Edremit körfezine tatile gelen antika meraklıları mutlaka benim mekanıma uğrayıp, kendi keyif ve yaşantılarına uygun gördükleri malzemeleri topluyor.
Bu mekanda mermer, mozaik, hamam kurnasından tavan süslemesine, el işi demir mahfazalardan seccadelere, kıyafetlere kadar akıl almaz ürünler var. Sadece günü birlik geçenlere değil, Bursa, İstanbul, İzmir, Edremit gibi şehirlerdeki antikacılara da bu ürünlerden gönderiyorum. Böylece eskiyi, köylerde vazgeçilmiş malzemeleri, bir dönemin, kültürün ürünleri olarak, modern hayattan sıkılmış şehirli insanlara taşıyorum.
Bu bir kültür geni nakli gibidir. Ancak merakla, heyecanla ve sabırla yapılacak bir iştir. Çok büyük bir zenginliğim yok, ancak köyleri dolaşarak, o yörük, muhacir köylülerin saf kalplerini kazanıp, kenarda köşede kalan eşyaları, şehrin ruhsuzluğundan uzaklaşmak isteyenlere ulaştırıyorum" dedi.
