Burhaniye Halk Kütüphanesi önünde toplanan işçiler, memurlar, dernekler ve siyasi partiler Burhaniye Cumhuriyet meydanına kadar kortej oluşturup yürüdü. Meydanda toplanan kitlelerin, "Faşizme karşı omuz omuza", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Gün gelecek devran dönecek-AK Parti halka hesap verecek", "işçi memur el ele genel greve", "IMF defol, bu memleket bizim", "Yaşasın iş ekmek özgürlük mücadelemiz", "işçilerin birliği sermayeyi yenecek" ve "yaşasın 1 Mayıs" sloganlarını attılar. Daha sonra Cumhuriyet meydanına gelen gurup temsilcileri konuşmalar yaptılar.

Burada 1 Mayıs 1977 yılında Taksim’de ölenler için saygı duruşu yapıldı. Atatürk anıtına çelenk konduktan sonra konuşmalara geçildi. İlk konuşmayı yapan Disk Genel İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Ali Başaran şöyle dedi, "Uzun yıllardır sürdürdüğümüz mücadele sonucu iade edilen tatilimiz kutlu osun. Başta 1 Mayıs 1977 katliamında yitirdiğimiz canlarımıza buradan selam olsun. Başbakan 1 Mayıs’ı tatil ilan ederek emekçilere bir lütufta bulunduğunu zannediyor. 1 Mayıs tatili emekçilerin uzun yıllardır sürdürdüğü mücadele sonucu alınmıştır. Siyesi iktidar bir yandan tatil ilan edip Taksim’i emekçilere kapatarak bayramı emekçilere zehir etmek istemektedir. Yağma yok tatil hakkımızı aldık, Taksim’i de alacağız. Çünkü Taksim tarihimizdir, bizim geçmişimizdir. Taksim bedelini kanla gözyaşıyla ödediğimiz 1 Mayıs alanımızdır. Biz biliyoruz ki burada asıl hedeflenen şey, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin engellenmesi, birlik ve dayanışmamızın önüne set çekilerek, bu mücadelenin zayıflatılmak istenmesidir. Bu oyunları, bu yılda boşa çıkartarak, 1 Mayıs’ı hak ettiği anlam ve önemle kutlamakta kararlıyız. 32 yıl önce, 1 Mayıs 1977’de Taksim Meydanı'nda üzerlerinde oynanan oyundan habersiz, bir hukuk devletinde yaşadıklarına duydukları inanç ve güvene kaygı duymadan, bir bayram sevinci yaşarken yaşamlarını yitiren 36 yurttaşımıza yakınlarına ve işçi sınıfına, demokrasi adına toplum olarak vicdan borçluyuz. Herkese güvenceli iş, insanca ücret istedik. İşsizliğe karşı köklü önlemler alınmasını istedik. Temel ihtiyaç, gıda maddeleri ve ilaçtan alınan KDV’nin sıfırlanmasını istedik. Herkese parasız ve ulaşılabilir eğitim ve sağlık hizmeti istedik. Sermaye hareketlerinin vergilendirilmesini istedik. Ülkemizde işsizlik dünyanın 1. sırasına oturmuşken, Askeri harcamaların kısılmasını istedik. İMF ile ilişkilerin kesilmesini istedik. Bu ülkede insanca yaşayabilecek, onurlu yurttaşlar olarak çocuklarımızı büyüteceğimiz koşullar istedik.Türküyle, Alevi’siyle, Kürt’üyle, Sünni’siyle, sokaklarında kardeşlik türküleri söylenen, emeğin hakkının, emeğin namusunun, insanlık onurunun en temel değerler olarak görüldüğü bir ülkeye mutlaka ulaşacağız. 2009 1 Mayıs’ı ülkemizde yaşanılan toplumsal sorunlara 'dur' demek için, ekmeğimize ve daha önemlisi geleceğimize sahip çıkmamız için meydanları dolduracağımız bir gündür” dedi.

"Yaşasın 1 Mayıs" soğanları ile kürsüye gelen Genel İş Burhaniye Şube Başkanı Oktay Yumuş ise şöyle konuştu, "Dünyanın her yerinde büyük emekçi kitlelerinin geleceğe dair ümitlerinin yitirilmeye başlandığı bir dönemden geçiyoruz. Bir yandan emperyalist saldırganlık artarken, bir yandan emperyalist devletlerdeki mücadelelerle elde edilmiş olan ve refah devleti söylemiyle verilen haklar dahi yavaş yavaş geri alınıyor. Türkiye özelinde ise işsizlik, güvencesiz çalışma koşulları düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri giderek artan sayıda emekçiyi ilgilendiren sorunlar haline gelmiş durumda. Egemenler bir yandan çeşitli araçlarla örgütlenmenin önünü tıkarken bir yandan da devrimler çağının artık bittiği biçiminde manipülasyonlarla emekçinin kapitalizme mecbur olduğu yanılsamasını yaratıyor. Bugün emekçiler sendika bürokrasisi ve örgütsüzlük arasında tercih yapmak zorunda bırakılmış durumda. İşçiler, patron karşısında nispeten daha militan ve kararlı duruş takınan bir sendikayla örgütlenmeye çalıştıklarında dahi işlerinden atılabiliyorlar. Bu noktada sınıf mücadelesini savunan ve bunu somutlanma çabasında olan devrimciler olarak geçmişten dersler çıkarmak, bugün nasıl bir emek mücadelesi perspektifi ve nasıl bir kitle örgütlenmesi yaratılması gerektiğini bu sorgulamayla birlikte tartışmak zorundayız. Geçmişten bu güne her şeyi üreten emekçiler, üretim sürecini yönlendirmeye, kendilerini ilgilendiren konularda karar almaya da vakıftır. Bu bağamda gerek bugün emekçilerin acil ihtiyacı olarak, gerekse bu günü geleceğe bağlayacak organlar olarak emekçilerin karar alacağı özyönetim organları oluşturulmalı ve organlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır. Toplumsal özyönetime giden yol bu günkü gündelik mücadelelerin öz yönetiminden geçer. Bize göre devrimcilerin bugünkü görevi sendikal anlayışın mevcut sınırlarının farkında olarak sendikalar içinde ve dışında taban inisiyatifinin oluşumunu ve eşgüdümünü sağlayacak bir dayanışma ağının oluşturulmasıdır. Emekçiler birlikte mücadele ederse 1 Mayıs’ta bayram olur, emekçiler birlikte mücadele ederse 12 Eylül’ün yasakçı yasaları ortadan kalkar, emekçiler birlikte mücadele ederse Kürt sorununa barışçı demokratik bir çözüm getirilir, emekçiler birlikte mücadele ederse savaşlar durur, emekçiler birlikte mücadele ederse başka bir Türkiye, başka bir dünya kurulur. Buradan hep birlikte söz veriyoruz. Karanlığın baskıların, yoksulluğun, sefaletin dünyasına karşı başka bir Türkiye kuruncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi.
Konuşmaların ardından gruplar halaylar çekerek 1 Mayıs’ı kutladı. Miting olaysız olarak sona erdi.

iha

Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2009 Cuma 18:32:21